PYD: Qamişlo Serhildanı devrimi getirdi

PYD, Qamişlo Serhildanı'nın demokratik Suriye devrimi ile Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nin öncülü olduğunu belirtti, "2004 zihniyeti terk edilmeli" dedi.

PYD Genel Meclisi, 12 Mart Qamişlo Serhildanı'nın 16’ncı yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklama yaptı.

'KÜRT HALKI SERHİLDANLA CEVAP VERDİ'

PYD'nin açıklaması şöyle:
“Üzerinden 16 yıl geçen Qamişlo Serhildanı, El Cihad futbol takımı taraftarlarının taranması ile başladı. Baas rejimi Kürt halkını asimile etmek, bastırmak ve inkâr etmek için böyle bir saldırı gerçekleştirdi. Ancak halk, serhildan ile buna cevap oldu.
Baas rejimi bu olayın ardından halktan özür dilemek yerine katliamı protesto eden insanları taradı. Bu nedenle yaşamını yitiren ve yaralanan insanların sayısı giderek arttı.

Fakat resmi yetkililerin yönlendirmesi ile yapılan katliam saldırıları, binlerce gözaltı, talan, hırsızlık ve Kürtlerin mallarını gasp etme girişimleri halkın iradesini kıramadı. Serhildan, Rojava’da yaşayan tüm Kürtler arasında, hatta Halep ve Şam’a da yayıldı. Halkımız korkuların ve baskıların üstesinden geldi. Bunun için 12 Mart Serhildanı Demokratik Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye devriminin öncülü olmuştur. Halkları ve farklılıkları bir arada tutan bu değişime karşı tıpkı 2004’te olduğu gibi bugün de saldırılmak isteniyor.

'SERHİLDAN HALKLARA KAZANDIRDI'

Eğer bugün partimiz Qamişlo Serhildanı'nda yaşamını yitirenleri anıyorsa bu Baas rejiminin, halkların iradesi karşısında kaybettiğinin işaretidir. Yine ‘böl parçala yönet’ siyaseti de boşa çıkarılmıştır. Demokratik Özerk Yönetim şemsiyesi altında varlıklarını sürdüren Kürtler, Süryaniler, Araplar, Asuriler, Ermeniler, Türkmenler ve Çeçenler bugün çeteci grupları karşısında Demokratik Ulus temelinde bir arada yaşamaktadır. Bu halklar ve bileşenler ortak yönetimin iradesini kabul edip şehitlerin emeği ile elde edilen kazanımları korumaktadır.

'2004 ZİHNİYETİ TEKRARLANMAMALI'

Bu temelde partimiz hem Kürt sorununun çözülmesi hem de Suriye’deki siyasi krizin giderilmesi için demokratik güçlerle iletişim halindedir. Öte yandan rejim 2004 zihniyeti gibi yaklaşmamalı, Suriye’nin mevcut durumunu göz önünde bulundurarak Özerk Yönetim ile diyalog kurmalıdır. Kürt sorununun çözümü Suriye’deki karışıklıkların giderilmesi ve değişimin yaşanması için ön açıcı olacaktır. Bu da tüm farklılıkların bir arada yaşaması ile gerçekleşir. Yine tüm siyasi partilerin üzerine düşen sorumluluk Türk devleti ve ona bağlı çetelerin işgal ettiği toprakları özgürleştirmek ve bu kapsamda zorla yerinden edilen insanların topraklarına geri dönmesini sağlamaktır.”