Rusya, Suriye'de ABD'nin ekonomi silahını İran'a yöneltiyor

9 yıldır savaşta olan Suriye'de şimdi de kapıda ekonomik savaş var. Siyasi gözlemci ve ekonomistlere göre ABD, "ekonomik silahını kullanacak", Rusya ise "bu silahı İran'a yöneltiyor." Çözüm yolu olarak da Özerk Yönetim gösteriliyor.

2011 yılından beri iç savaş yaşanan Suriye'de mevcut sıcak savaşın yanı sıra yeni bir savaş kapıda. Bu savaşın adı da ekonomik savaş.

ABD'nin Suriye'de "rejimi destekleyen taraflara yaptırım ve kısıtlamalar uygulanmasını içeren" Caesar yasası, Haziran ayında uygulamaya konuluyor.

Ancak diğer taraftan da Suriye devlet başkanı Beşar Esad ailesi ile kuzeni Rami Maxlûf ailesi arasında yaşanan ekonomik savaş gün geçtikçe şiddetleniyor.

SURİYE LİRASI DEĞER KAYBEDİYOR

2011 yılında Suriye iç savaşı başlamadan önce bir ABD doları 47 Suriye lirası iken, bugün bir ABD doları 1600 Suriye lirasını geçmiş durumda.

Caesar yasasının devreye girmesine sayılı günler kala, dolar karşısında düşüş yaşayan Suriye lirası, son 15 günde yüzde 30'luk bir değer kaybı yaşadı.

Mayıs ayı başında bir ABD doları 1200 Suriye lirası iken, şu anda bir ABD doları 1600 Suriye lirasını aşmış durumda.

SURİYE'DEKİ EKONOMİK KRİZİN NEDENLERİ

Ekonomistlere göre, Suriye lirasının değer kaybı devam edecek ve Haziran ayında yaptırımların uygulanmaya başlamasıyla bu düşüş çok keskin bir şekilde olacak.

Ekonomistler ve siyasi gözlemciler Suriye lirasında yaşanan değer kaybının nedenleri olarak da "Caesar yasası, Suriye iktidar bloğunda yaşanan ekonomik çatışma, Rusya'nın son zamanlarda Şam yönetimine yönelik sert eleştirileri ve koronavirüsün yarattığı durağanlığı" gösteriyor.

Suriye'de yaşanan ekonomik krizin nedenlerini ve yaratacağı siyasal sonuçları Fırat Stratejik Araştırmalar Merkezi üyesi Welîd Çolî ve ekonomist Çeleng Omer ANF'ye anlattı.

'ABD EKONOMİK SİLAHINI KULLANACAK'

ABD'nin devreye koymayı planladığı Caesar yasası için "ABD ekonomik silahını kullanmaya başlayacak" tespitinde bulunan Fırat Stratejik Araştırmalar Merkezi üyesi Welîd Çolî, bu silahın daha önce birçok ülkeye karşı da kullanıldığını hatırlatıyor.

Welîd Çolî, "Örneğin Körfez savaşında bunu Irak'a karşı da kullandı. Irak'taki Baas rejimi yıkılana kadar da bu yasa yürürlükteydi. Yine Türk devleti de ne zaman çizgiden çıksa ABD Türk devletini ekonomik yaptırımlarla tehdit ediyor. Trump'ın geçen yılki açıklamaları da bu yönlüydü. ABD bu silahıyla çoğu zaman sonuç da alıyor" diyor.

ÇELİŞKİLER ESKİDEN BERİ VARDI, ANCAK...

Suriye'de Esad ile Mexlûf ailesi arasında yaşanan gerilimin de yaşanan krizde etkili olduğunu dile getiren Ekonomist Çeleng Omer, "ancak bu çelişkilerin eskiden beri var olduğunu" ifade ederek krizde "Rusya'nın rolünü" değerlendirmek gerektiğini kaydediyor.

Çeleng Omer, "Rusya, Suriye'ye geldiği günden beri gözü Suriye'nin yeraltı ve yerüstü kaynaklarındaydı. Tartus limanı, Şam havaalanı ve Tedmur civarındaki gaz ve fosfat kaynakları gibi birçok yeraltı ve yerüstü kaynağı, zaten 49 yıllığına Rusya'ya verilmiş" diye kaydediyor.

İRAN'A YÖNELİK RUS HAMLESİ

Rusya'nın Suriye'nin doğusundaki petrol kaynaklarını da ele geçirmek istediğini ancak ABD'nin buna engel olduğunu dile getiren Çeleng Omer, "Şimdi zararını telafi etmesi gerekiyor. Esad rejimi de Maxlûf ailesini öne sürdü. Ama bunun esasında bu çatışma bir Rus hamlesidir. Dolasıyla İran'a yönelik bir hamledir. Bu hamleden ABD'nin, Türkiye'nin ve İsrail'in habersiz olmaması da imkansız. Böyle bir hamle bütün bu güçlere yarıyor" diyor.

'MEXLÛF AİLESİ REJİMİN GİZLİ KASASI'

Maxlûf ailesinin 1980'lerden beri rejimin gizli kasası olma görevini üstlendiğini dile getiren Welîd Çolî, "Her devletin resmi hazinesinin yanında bir de resmi olmayan hazinesi olur. Yani gizli bir kasası olur. Suriye'de bu gizli kasa, 1980'lere kadar Rıfat Esad'dı. Ancak daha sonra bu kasa, Rami Mexlûf'un babası Muhammed Maxlûf'a devredildi. Bunlara bağlı onlarca şirket var, limanlar, petrol, tarım ve ziraat her şey onların elinde" diye belirtiyor.

'REJİM, MEXLÛF AİLESİNE RESMİ OLMAYAN KASAYI AÇ DİYOR'

Yaşanan ekonomik krizle birlikte rejimin Mexlûf ailesinden o gizli kasayı açmasını istediğini söyleyen Welîd Çolî şunları dile getiriyor: "Caesar yasası, Rusya ile İran arasında yaşanan gerilim gibi birçok faktör devletin bu yedek, yani resmi olmayan kasaya ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Sadece Mexlûf ailesi değil, Hemşo ailesi var, Suriye müftüsünün ailesi var. Bu aileler üzerinde de aynı baskı var. Rejim yedek kasayı açın diyor."

'ÇEKİŞMENİN ARKASINDA RUSYA VE İRAN VAR'

Welîd Çolî, Suriye rejiminde İran ve Rusya taraftarları olduğunu ve Ramî Mexlûf'un televizyonlara çıkarak, kendisine haksızlık yapıldığını söyleyebilmesinin arkasında da İran ve Rusya çekişmesi olduğu görüşünde. Welîd Çolî, "Bunu sadece iki aile arasındaki çelişki olarak görmek yanlış bir okuma olur. Asıl önemli olan çekişmenin arkasındaki siyasi irade kim, onu görmek. Burada da Rusya ve İran karşımıza çıkıyor" diyor.

'RUSYA SURİYE'NİN TEK HAKİMİ OLMAK İSTİYOR'

Yaşanan krizin arkasında Rusya ve İran olduğu görüşünde olan ekonomist Çeleng Omer, Rusya'nın Suriye'de İran'ı etkisizleştirerek, ülkenin tek hakimi olmak istediğini ve böylece ABD'nin de buna ikna olacağını hesaplıyor. Çeleng Omer, "Böyle bir hamleye ABD razı olur, İsrail ise güvenliğinin sağlandığını düşünerek onay verir, Türkiye'ye ise bazı bölgeler verilirse o da ikna olur" diyor.

'ÇÖZÜM ANAHTARI KUZEY-DOĞU SURİYE'NİN ELİNDE'

Siyasal çözüm anahtarı gibi ekonomik çözüm anahtarının da Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin elinde olduğunu kaydeden ekonomist Çeleng Omer, şunları dile getiriyor: "Bunun faturası yine halka çıkacak. Yıllardır savaşla boğuşan Suriye halkı, şimdi de açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, çözüm yine Kuzey-Doğu Suriye'de. Eğer rejim, bir ademi merkeziyetçi siyasal çözümü Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile anayasal güvenceye kavuşturursa siyasi olarak eli güçleneceği gibi ekonomik olarak da güç kazanacaktır."

İlgili haberler: