Serekaniye’de bugün: Bombardıman altında iki kardeş

Serêkaniyê sokaklarında ellerinde peksimet poşetleriyle dolaşırken muhabirimiz Ruken Cemal’in rastladığı Yezid ve Xofran kardeşler ve Ebu Dawud isimli siviller, kentte yoğun bombardıman ve çatışmaların arasında yaşayan sivillerden sadece birkaçı.

4 gündür işgalci Türk ordusu ve ona bağlı çeteler ile QSD savaşçıları arasında yoğun bir çatışma yaşanıyor. Yine Serêkaniyê kenti havadan savaş uçaklarıyla, karadan da havan ve obüs toplarıyla sürekli bombalanıyor. Sivil can kayıplarının da yaşandığı bu kentte, sabah saatlerinde Serêkaniyê’de bulunan gazeteciler de yoğun bombardımandan dolayı vurulan sivil yerleşim yerlerine ulaşamadıklarını belirtmişlerdi.

Kentini ve topraklarını terk etmeyen ve bombalar altında korku dolu anlar yaşayan ama korkuyu tarif edemeyen Yezid (8) ve Xorfan (7) isimli iki kardeş ile Serêkaniyê sokaklarında karşılaşan muhabirimiz Ruken Cemal onlara, “her yerde çatışma var, bombalar yağıyor, siz nereden çıktınız böyle? Nereye gideceksiniz?” diye soruyor.

 Yezid ve Xofran kardeşler: Kendimize Kake (peksimet) aldık.

Ruken’in korkmuyor musunuz sorsuna nasıl bir cevap vereceklerini bilemeyen çocuklardan Yezid “bizi görmeye gelen bir adam var, o bize cesaret veriyor. O yüzden korkmuyoruz”diyor.

Kentte kalan ve toprağını asla bırakmayacağını söyleyen Serêkaniyêlilerden biri de Ebu Dawud. Elinde bir kova dolusu üzümle muhabirimiz Ruken Cemal’in kaldığı alana doğru gelen Ebu Dawud üzüm ikram ediyor.

Cemal’in “Saldırılar çok yoğun, siz evinizdesiniz, mahallenizdesiniz. Türk ordusu Serêkaniyê girdik dedi. Siz ne diyorsunuz?” sorusuna Ebu Dawut şöyle yanıt veriyor:

“Birçok kez saldırdılar ve her seferinde de kovduk onları. Gelmişlerse de şimdi kovacağız onları, giderler. Ne yaparlarsa yapsınlar, kaçmayacağız, topraklarımızı bırakmayacağız. Ha ölmek, ha bırkmak, toprağımız namusumuzdur. Atalarımızın yurdudur, nereye gideceğiz? Ne yaptık Türklere, topraklarımızdayız. Biz onlara saldırmadık, onlar bize saldırıyor.