Serêkaniyê Halk Meclisi: Kentimizi işgalcilerden geri alacağız!

Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Serêkaniyê’ye dönük işgaline karşı direniş vurgusu yapan Serêkaniyê Halk Meclisi eşbaşkanları, kenti işgalcilerden geri alacaklarını belirtti.

Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerine dönük 9 Ekim 2019 tarihinde işgal saldırıları başlatan Türk devleti ve çeteleri, çok sayıda sivili katlederken, sivillere ait ev ve iş yerlerini de talan ediyor. Serêkaniyê’ye dönük Türk işgal saldırıları nedeniyle 250 binden fazla sivil de yerinden edildi. Evlerini terk etmek zorunda kalan siviller çevre kentlerdeki okullarda yaşam mücadelesi veriyor.

Serêkaniyê Halk Meclisi Eşbaşkanı Fadia Ibrahîm Ibrahîm, Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’deki varlığının işgal dışında herhangi bir anlam ifade etmediğini belirterek, "Osmanlı devletinin canlandırma hayaliyle yaşayan Erdoğan, ‘Güvenli bölge’ adı altında tüm bölgeyi işgal etmeyi hedefliyor. Türk devleti sivilleri katlederek, bizi göç etmeye zorluyor" dedi.

Türk devletinin bölge üzerindeki kirli planlarına da dikkat çeken Fadia Ibrahîm, şunları dile getirdi: "Türk devletinin sivillere dönük vahşi saldırıları şu ana kadar da devam ediyor. Türk devleti bölge üzerindeki planlarını faaliyete sokmak istiyor. Bölgede yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Êzidî halkları Türk işgal tehdidi altında. Dedelerimizden bize kalan topraklarımıza ve kentimize geri dönmek istiyoruz."

‘TÜRK DEVLETİ BİRLİĞİMİZİ BOZMAK İSTİYOR’

Serêkaniyê Halk Meclisi diğer Eşbaşkanı Ferec Mihemed Kado da Serêkaniyê'nin tüm halk bileşenlerini içerisinde barındıran huzur dolu, eşit hayatların yaşandığı bir kent olduğunu hatırlatarak, "Suriye’nin tüm kentlerinden göç eden sivillere ev sahipliği yapıyordu. Kentte herhangi bir sorun yoktu. Huzur ve birlik içerisinde yaşıyorduk. Bu birlikteliği bozmak isteyen Türk devleti kentimize saldırdı ve çok sayıda sivili katletti. Serêkaniyê halkı yıllardır Türk devletinin zulmüne maruz kalıyor. Kürt halkı şahsında bölgedeki tüm halk bileşenlerini yok etmeyi hedefliyorlar.

Türk devlet çeteleri topraklarımızda olduğu sürece topraklarımıza geri dönemeyiz. Türk devleti aralarında fosfor gibi yasak silahlarında olduğu her türlü silahı kullanarak sivillere saldırdı. Çocuk kadın ayırt etmeden herkesi hedef aldı. Türk devlet saldırıları nedeniyle çok sayıda sivil şehit düştü. Türk devleti DAİŞ ortaklığı yapıyor. DAİŞ ortaklığını yapan bir devlet ne vaat edebilir? DAİŞ’in öğretmeni bizzat Erdoğan’dır" ifadelerini kullandı.

‘QSD DIŞINDA HİÇBİR GÜCÜN VARLIĞINI KABUL ETMİYORUZ’

İşgale karşı direniş vurgusu yapan Ferec Mihemed şöyle devam etti: “QSD güçleri büyük bedeller ödeyerek DAİŞ’i bölgeden temizledi. Bu uğurda 12 bin şehit verdik. Serêkaniyê halkı, QSD güçleri ile Türk devleti ve DAİŞ faşizmine karşı mücadele etti. Serêkaniyê halkı olarak QSD dışında hiçbir gücün topraklarımıza yerleşmesini istemiyoruz. Sadece QSD, YPG ve YPJ güçlerine güveniyoruz. QSD güçleri, DAİŞ ve Erdoğan diktatörlüğüne karşı toprağımızı ve onurumuzu koruyor. Türk devlet faşizmine karşı tüm çocuklarımızı şehit vermeye hazırız. Topraklarımızı ne Erdoğan’a ne de DAİŞ’e bırakacağız.

Türk devletinin saldırıları nedeniyle 250 binden fazla sivil evlerini terk edip, göç etmek zorunda kaldı. Yaklaşık 130 bin sivil Hesekê’deki okullara yerleşerek yaşamlarını sürdürüyor. Hatta bazı siviller sokaklarda kalmak zorunda kalıyor. Uluslararası kamuoyu ve uluslararası ülkeler bu konuda bir karar almalı ve bu duruma acil bir şekilde müdahale etmelidir. DAİŞ ve Erdoğan faşizmi durdurulmalıdır. Kentimize geri dönmemiz için gerekli koşullar oluşturulmalıdır."