Serêkaniyê halkı: Kan vermişiz bu toprağa, kimseye bırakmayız

Türk devletinin saldırıları sonrası omuz omuza vererek kentlerini savunan Serêkaniyê halkı "Kan vermişiz bu toprağa. Nasıl terk edelim?" diye soruyor.

Kuzey-Doğu Suriye'yi işgal etmek için uluslararası arenada günlerdir kapı kapı dolaşan işgalci Türk devleti bugün saat 16.15 sularında Serêkaniyê'ye hava saldırıları başlattı.

Savaş uçaklarıyla ilk önce Serêkaniyê'nin güneyinde Hesekê yolu üzerinde bulunan Mişrefa köyünü hedef alan Türk devleti, daha sonra Serêkaniyê'nin batısındaki Til Xenzîr ve Ezîziyê köyleri ve kent merkezi olmak üzere en az 7 hava saldırısı gerçekleştirdi.

Mişrafa köyüne yapılan saldırıda ismi öğrenilemeyen bir sivil kişi şehit düşerken, Ebû Diyab köyünden de isimleri öğrenilemeyen 2 sivil yaralandı.

Saldırılarda Eziziyê köyü okulu hedef alındı. Türk devletinin tehditleri dolayısıyla okulların tatil edilmiş olması olası bir katliamın önüne geçti. Hedef alınan bir diğer köy olan Til Xenzîr ise Arapların ağırlıkta olduğu bir köy olması dikkat çekti.

Kent merkezine yapılan saldırılarda sivillerin yoğun yaşadığı yerlerin hedef alınması ve savaş uçaklarının kent üzerinden alçak uçuş yapması kentin boşaltılması ve bunun üzerinden topyekün bombardımanın hedeflendiği yorumlarına neden oldu.

Saldırılar sonrası Serêkaniyê Askeri Meclisi savaşçıları ile halk savunma omuz omuza mevzilenmeye başladı. Binlerce kişi silahlarını kuşanarak Askeri Meclis'in önüne gidip topraklarını savunmak için göreve hazır olduklarını bildirdi.

Topraklarını savunmak için silahlanan Îsmaîl Kalê, "Bizler topraklarımızı savunmak için silahlandık. Serêkaniyê bizim toprağımızdır ve savunmak için ne bedel gerekiyorsa ödemeye hazırız. Herkes silah alıyor. Bazıları çocuklarını güvenli bölgelere ulaştırıp gelip silah alıyor. Bugün onur günüdür. Erdoğan bilsin ki burası bizim toprağımızdır" dedi.

Türk devleti destekli çetelerin 2012 ve 2013 yılındaki saldırılarında iki kez yaralanan Salih Temo isimli direnişçi de ülkesini savunmak için yeni bedeller ödemeye hazır olduğunu kaydederek, "Ne olursa olsun kentimizi savunacağız. Ölüm bile gelir hoş gelir. 2013'te bırakmadık bugün hiç bırakmayız. 2013 ve 2015 saldırılarında iki defa yaralandım ama bırakmadım. Yine de ne olursa olsun bırakmam" diye kaydetti.

Eşi ile birlikte silahlanan Kurdo Serêkaniyê de "Ölüme kadar Serêkaniyê'deyiz. Ben ve çocuklarım hep beraber direniyoruz" derken eşi Tolin de şunları dile getiriyor: "Ben üç savaşçı ve bir şehit kardeşiyim. Kan vermişiz bu toprağa. Nasıl terk edelim?" diye soruyor.