Süryani Partisi: 1915 soykırımı tekrarlanıyor!

Süryani Birliği Partisi Hesekê Şubesi Başkanı Gabriel Şamo, Türk devletinin saldırıları nedeniyle çok sayıda Süryani ve Ermeni ailenin göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Şamo, 1915 soykırımının tekrarlandığını belirtti.

İşgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine dönük işgal saldırıları nedeniyle, bölgede yaşayan Kürt, Arap, Süryani, Ermeni, Asuri ve Türkmen halkları büyük zarar gördü.

Türk devletinin Serêkaniyê’ye dönük saldırıları nedeniyle yaklaşık 100 Süryani ve Ermeni ailesi evlerini terk edip çevre kentlere göç etmek zorunda kalırken, kentte bazı Süryanilerin rahatsızlıkları nedeniyle kaldığı öğrenildi. Türk işgali altından bulunan kentte mahsur kalan sivillerden haber alınamıyor.

Süryani Birliği Partisi Hesekê Şubesi Başkanı Gabriel Şamo, “Süryani, Asuri ve Ermeni halklarımız, bütün halk bileşenlerinin haklarını ve güvenliğini savunan demokratik ulus projesi altında huzur içerisinde yaşamlarını sürdürüyordu. Halk işgal saldırılarından önce Serêkaniyê ve Girê Spî bölgelerinde huzur ve güven içerisinde yaşamlarını idame ettiriyordu. Özellikle Süryani, Asuri ve Ermeni halkları ortak ve eşit bir yaşam sistemini inşa etmişlerdi. Serêkaniyê’de özel okul açtırıp kendi örf ve adetlerine göre eğitim görüyorlardı” diye konuştu.

‘SOYKIRIM TEKRARLANIYOR'

On binlerce sivilin işgal nedeniyle evlerinin terk edip göç ettiğini söyleyen Gabriel, şunları dile getirdi: “İşgal saldırılarıyla birlikte halk çok zarar gördü. Evlerini ve mülklerini kaybetti. Saldırılar nedeniyle bölgede yaşayan Süryani, Asuri ve Ermeni kardeşlerimiz evlerini terk edip göç etmek zorunda kaldı. Hesekê, Til Temir ve Qamişlo bölgelerine yerleştiler. Serêkaniyê’ye dönük işgal saldırıları nedeniyle yaklaşık 100 Süryani ve Ermeni ailesi göç etmek zorunda kaldı. Saldırılardan önce bölgede büyük bir güven ortamı vardı. Süryani, Asuri ve Ermeni halkları bölgede etkileyiciydi. 1915 yılında yapılan soykırım şimdi bir kez daha tekrarlanıyor. Süryani, Asuri ve Ermeni halk bileşenlerinin hakları tarihte de yok sayıldı. Şimdi de yok sayılmak isteniyor.”

‘TÜRK DEVLETİ VE ÇETELERİ OLDUKÇA KİMSE GERİ DÖNEMEZ’

Türk işgali nedeniyle bölgede yaşayan herkesin zarar gördüğüne dikkat çeken Gabriel, şöyle devam etti: “Saldırılar nedeniyle halk çok zarar gördü. Bazı arkadaşlarımız şehit düştü. QSD ateşkes anlaşması çerçevesinde hareket ederken, işgalciler tarafından duruma ilişkin ciddi bir adım atılmadı. Özellikle Til Temir’de bulunan ve Süryani güçlerinin kontrolünde bulunan köylere dönük saldırılar büyük tehlikeler oluşturuyor. Türk devleti ve çeteleri bölgede olduğu sürece kimse topraklarına, evine geri dönemez. Bütün halk bileşenleri kafir olarak hesaplanıyor. Kimsenin geri dönmesi söz konusu bile değil."

‘DEVAM EDEN SALDIRILAR BÜYÜK TEHLİKE OLUŞTURUYOR’

Uluslararası güçlerin bölge üzerinde planlar yaptığına işaret eden Gabriel, “ABD ve rejim güçleri tarafından söylenenler konusunda halen ciddi bir sonuç ortaya çıkmadı. Ateşkes halen devreye girmiş değil, her yerde savaş sürüyor” diyerek, şunları da kaydetti:

“Zirgan çevresinde devam eden çatışmalar büyük tehlike oluşturuyor. Bölgede yaşanan şiddetli çatışmalar büyük saldırıların olacağı ihtimalini gün yüzüne çıkartıyor. Bu da bölgeye dönük yeni hava saldırılarının gerçekleşeceğini gösteriyor. Yani halkın zarar göreceği ortaya çıkıyor. Til Temir’de bulunan Süryani köylerine dönük saldırılar da büyük tehlike oluşturuyor.

‘DAHA FAZLA BİRLİK OLUP TOPRAKLARIMIZI KORUMALIYIZ’

Osmanlı hayalleriyle yaşayan Türk devletine karşı, Süryani, Asuri ve Ermeni halkları olarak bir olacağız ve topraklarımızı koruyacağız. Bu bize düşen önemli bir görev. Saldırılara karşı daha fazla birlik olmalıyız. Yıllardır sürdürdüğümüz birliğimizi korumalıyız. Saldırılar bölgede yaşayan tüm halk bileşenlerini hedef alıyor. Haklarımızın tanınması ve saldırıların karşısında güçlü durabilmek için birlik olmalıyız. Saldırılar dil, kültür, tarih ve yaşam gibi her alanda halka büyük zarar veriyor. Bunları korumak bizim görevimiz. Bölgede yaşayan tüm halk bileşenleriyle daha fazla birlik olup işgal saldırılarına karşı koyan QSD’yi desteklemeliyiz. QSD çatısı altında tek parça olmalıyız.”