'Suriye krizinin çözümüne yeni bir model sunmak için kurulduk'

Geçtiğimiz haftalarda Reqa'da kurulan Suriye Gelecek Partisi Meclisi Üyesi ve aynı zamanda Halep İl Başkanı Mihemed Heci, Suriye krizinin çözümü için yeni bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu ve partilerinin de bu amaçla kurulduğunu kaydetti.

Suriye siyasetine yeni bir soluk getirmek ve Suriye krizinin siyasi çözümüne proje sunmak için geçtiğimiz haftalarda Reqa'da kurulan Suriye Gelecek Partisi (Hizbi Suriye Musteqbel) Meclisi Üyesi ve aynı zamanda Halep İl Başkanı Mihemed Heci, partilerinin kuruluş amacını, siyasi programları ve çalışmalarına ilişkin ANF'ye konuştu.

Partilerinin Suriye'nin tüm farklı kesimleri ve vilayetlerinden insanların "Nasıl bir Suriye istiyoruz?" sorusuyla hareketler temelinin atıldığını belirten Mihemed Heci, şunları söylüyor:

"Suriye krizinin dışarıda çözülemeyeceğini, Suriye halklarının omuz omuza mücadelesiyle çözüleceği konusunda fikir birliğine vardık."

"Reqa Suriye halklarının güç birliğiyle özgürleştirildi. Buradaki birlik ruhu üzerinde kongremizi yapmak istedik."

"Yeni bir sisteme, yeni bir adalet sistemine ihtiyacımız var. Bunun için de Suriye'deki tüm siyasi parti ve güçlerle görüşmeye hazırız. Kendi programımızı onlara anlatmaya, onların programını da dinlemeye hazırız."

"Efrîn'i neye karşı Türk devletine verdiler? Guta'ya karşı. Daha önce Halep'e karşılık Cerablus ve Bab'ı sattılar. Suriye krizi bu şekilde Suriye'yi satarak mı çözülecek?"

Suriye'nin geride kalan 7 yıllık savaşında birçok parti, örgüt ve yapı ortaya çıktı. Sizler de geçtiğimiz günlerde yeni bir parti olarak ortaya çıktınız. Bu partiyi kurma amacınız nedir?

Suriye iç savaşı 7 yıl önce kurulduğunda da bizler bir cephenin kurulmasını istiyorduk. Burada Suriye'nin tüm renklerinin, seslerinin yer almasını belirtiyorduk. Burada Suriyeli olanların yer almasını söylüyorduk. Çünkü bu mesele, Suriye'nin meselesidir ve Suriye'nin içinde çözülmesi gerekir, diyorduk. Ama bu olmadı ve gün geçtikçe Suriye sorunu, Suriye'nin sınırlarını aşan bir mesele haline geldi. Suriye'de eskiden rejim ve ona bağlı partiler vardı, bir de kendilerini muhalefet olarak adlandıran partiler vardı. Fakat bu 7 yıllık savaş bunların arasında zihniyet olarak hiçbir farkın olmadığını bir kez daha hepimize gösterdi. 7 yıllık savaş aynı zamanda siyasi bir boşluğu da doğurdu. Bu boşluğun doldurulması gerekiyor. Bizler bazı aydınlar bir araya gelerek bu boşluğu doldurmak için bir şeyler yapılması gerektiğini belirttik. Yeni bir şeyler söylemek, yeni bir siyasi anlayış geliştirmek için Suriye Gelecek Partisi'ni kurmaya karar verdik.

Bu partinin kuruluş sürecini biraz anlatabilir misiniz? Partinin kuruluşunda en çok hangi konu üzerinde durdunuz?

Bir araya gelen aydınlar 6 ayı aşkın bir süre görüşmeler yaptı, toplantılar yaptı ve bu partinin kurulması için yoğun bir emek verdi. Bu partide sadece Arap aydınlar yok, Kürtler var, Ermeniler var, Süryaniler var, Türkmenler var. Suriye'nin tüm kesimlerinden insanlar var. Çünkü Suriye'deki kriz sadece Arap veya Kürt halkıyla ilgili bir kriz değil, tüm Suriye halklarını ve kesimlerini ilgilendiren bir meseledir. Herkes bu 7 yıllık savaşta zarar gördü ve gelinen noktada bir tıkanma var. Partinin kuruluş sürecinde en çok üzerinde durduğumuz soru ise "Nasıl bir Suriye istiyoruz?" sorusu oldu.

Nasıl bir Suriye istediğiniz fikri ağırlık kazandı?

Evet, temel olarak ortaya çıkan cevaplar demokratik, adil, özgür ve merkezi olmayan bir Suriye fikri öne çıktı. Zaten kongremiz de bu şiarlarla yapıldı. Bir de bu partinin sadece Kuzey Suriye'yle ya da Suriye'nin birkaç vilayetiyle sınırlı kalmamasını istedik. Bunun için de Suriye'nin tüm vilayetlerinden kişiler katıldı. Tartus'tan, Halep'ten, Îdlib'ten ve tüm muhafazalardan (vilayet) kişiler katıldı. Ondan sonra partimizin tüzüğünü, ilkelerini ve siyasi programını hazırladık ve kongreye gittik. 800 delege ve 200 misafirin katılımıyla kongremizi Reqa'da yaptık. Kongremizde 81 kişi parti meclisine seçildi, parti genel başkanı ve genel başkan yardımcıları seçildi.

Suriye krizinin çözümü için bir yol haritası belirlediniz mi?

Bizler Suriye'nin halklarının birliğini esas aldık. Bunun için de her kesimden ve bölgeden insanların katılmasını ve örgütlenmesini sağlamaya çalıştık. Öncelikle herkesin bu krizden, savaştan zarar gördüğünü tespiti üzerinden hareket ettik. Ondan sonra da Suriye halkları ve farklılıkları olarak el ele vererek mücadele etmek gerektiğini kaydettik. Bu krizin dışarıda çözülemeyeceğini, Suriye halklarının omuz omuza mücadelesiyle çözüleceği konusunda fikir birliğine vardık.

Partinin özellikle Reqa'da kurulmasının bir mesajı ya da sembolik bir anlamı var mıydı?

Bizim için Suriye'nin hiçbir kentinin diğerinden farkı yok. Ama Reqa DAİŞ'in kalesiydi, başkentiydi ve bu kent QSD tarafından özgürleştirildi. O gücün içinde de sadece Kürtler yoktu, Suriye'nin tüm halkları vardı ve o şekilde Reqa Suriye halklarının güç birliğiyle özgürleştirildi. Buradaki birlik ruhu üzerinde kongremizi yapmak istedik.

Yeni bir parti olarak siyaset sahnesine çıktınız. Sizin Suriye'deki diğer partilerle, Ortadoğu'daki hareket ve ülkelerle ya da uluslararası camia ile ilişkileriniz ne düzeyde?

Partimiz kurulur kurulmaz ülkedeki bazı çevrelerin ve bazı bölgesel güçlerin hedefi oldu. Çünkü ayaklarının altındaki halının çekildiği hissine kapıldılar. Hatta daha siyasi programımızı, tüzüğümüzü, çalışmamızı görmeden saldırmaya başladılar. Ama bizler hem bağımsız yurtsever şahsiyetlerle hem bölgesel ve uluslararası güçlerle şeffaf bir şekilde ilişki kuruyoruz. Temel amacımız da Suriye'yi bu krizden kurtarmak ve demokratik, birleşik ve özgür bir ülkenin temelini atmaktır. Bizim için önemli olan halktır. Siyasi partilerden ya da kimi gruplardan ziyade bizim için önemli olan halktır ve halkın ne dediğidir. 7 yıldır bu ülkede bu halkın kanı dökülüyor. Akan kanı durdurmak istiyoruz. Bunun için de herkese gelin siyasi çözümü konuşalım, birbirimizin programlarını dinleyelim, diyoruz.

Suriye'de savaşın en yoğun yaşandığı kentlerden biri de Halep oldu ve hala da savaş Halep'in çevresinde devam ediyor. Partiniz bu işgali nasıl ele alıyor ve Suriye'nin geleceği için ne ön görüyor?

Evet, mesela bizler şu anda Halep'in Şêx Meqsûd mahallesinde konuşuyoruz. Bu mahalle, Halep'e göre çok küçük bir yerdir. Ama direnişiyle Halep'in kilidi oldu. Eğer Şêx Meqsûd düşseydi, bütün Halep düşerdi. Halep'teki tüm halklar, Kürdüyle, Arabıyla, Ermenisiyle direndi. Bir askeri güç kurdular. Bu güç dışarıdan gelen bir güç değildi, bu halkın çocuklarıydı. Hepimiz 6 yıl boyunca omuz omuza direndik. Çoğu zaman hem rejim saldırıyordu hem de çeteler saldırıyordu. Ama buna rağmen Şêx Meqsûd halkı öz gücünü ispatladı. Bir süre sonra rejim de çembere alındı ama Şêx Meqsûd olmasaydı, onlar da ayakta kalamazdı. Şêx Meqsûd'u niçin anlatıyorum? Çünkü aslında Şêx Meqsûd tüm Suriye için bir örnek oldu. Silahımız yoktu, yiyeceğimiz yoktu ama birliğimiz vardı. Bu halk silahla ya da başka bir şeyle direnmedi, iradesi ve birliğiyle direndi ve daha sonra Halep'in birçok mahallesini özgürleştirdi.

Suriye krizinin çözümü için hem bölgesel hem de uluslararası arenada çok sayıda toplantı ve görüşme yapıldı. Cenevre ve Astana en çok öne çıkanlar oldu. Partiniz bu görüşmelere ne öneriyor?

Suriye krizi, Suriye ile sınırlı olmaktan çıktı, artık. Bizler, bağımsız şahsiyetler, bazı siyasi güçler daha önce de bunu anlatmaya çalışıyorduk. Muhalefet adı altında hareket edenlere de rejime de diyorduk. Fakat her defasında terörist ya da rejim işbirlikçisi olarak etiketleniyordu bu insanlar. Kriz da gittikçe derinleşti ve hem uluslararası güçler hem de bölgesel güçler Suriye topraklarına girdi. Ama Suriye halkları bunu istemiyordu, kabul etmiyordu. Gelinen noktada da bizler bu siyasi boşluk ihtiyacını görerek, bu güçlerin Suriye'den çıkması ve Suriye halklarının kendi gelecekleri hakkında karar vermesi temelinde kurulduk. Yeni bir sisteme, yeni bir adalet sistemine ihtiyacımız var. Bunun için de Suriye'deki tüm siyasi parti ve güçlerle görüşmeye hazırız. Kendi programımızı onlara anlatmaya, onların programını da dinlemeye hazırız. Ortak bir program etrafında bir araya gelmezsek, bu krizi aşmamız çok zor.

Bölgesel ve uluslararası güçlerin Suriye krizine müdahilliğinden söz ettiniz. Son olarak Efrîn üzerinde kirli bir pazarlık yapıldı ve Türk devletinin Efrîn'in işgaline zemin hazırlandı. Partinin Efrîn ve Suriye'nin işgal edilen toprakları için nasıl bir projeye sahip?

Efrîn'i neye karşı Türk devletine verdiler? Guta'ya karşı. Daha önce Halep'e karşılık Cerablus ve Bab'ı sattılar. Suriye krizi bu şekilde Suriye'yi satarak mı çözülecek? Bunların hepsi uluslararası ve bölgesel güçlerin Suriye krizine müdahilliğinin bir sonucudur. Biz bu tür pazarlıkları asla çözüm olarak görmüyoruz. Bu yapılanları ahlaki olarak da görmüyor ve kabul etmiyoruz. Mesela Türk devletinin hedefi sadece Efrîn mi? Hayır. Onların Halep'ten Irak'a kadar tüm bölgeyi kontrolleri altında almaktır.

Bizler Suriye'nin krizinin siyasi ve diplomatik görüşmeler ve diyalogla çözüleceğine inanıyoruz. Silahlı bir gücümüz yok. Silah yerine siyasi çözümü öngörüyoruz. Rejim de muhalefet adı altında hareket edenler de silahla bu sorunu çözeceklerini düşünüyorlardı. Ama ne oldu, çözebildiler mi? Hayır. Geride sadece yıkım, talan, ölüm ve on yıllarca çözülmeyecek mağduriyetler doğdu. Fakat yine de eninde sonunda dönüp dolaşıp gelinecek yer siyasi çözümdür.