Svenneling: Erdoğan'ın asıl amacı HDP'yi engellemek

Sol Parti Milletvekili Håkan Svenneling, HDP'lilerin yargılanacağı Kobanê davasını HDP ve muhalefete yönelik saldırı olarak niteledi. Dışişleri Bakanı Ann Linde ise Türkiye'ye yaptırım uygulanmasından yana.

Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svenneling, 26 Nisan günü Ankara'da başlayacak olan Kobanê davasını, HDP ve muhalefete yönelik baskı ve saldırıları ANF'ye değerlendirdi.

AKP-MHP iktidarı ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok uzun yıllar önce yaşanan Kobanê olaylarını bahane ederek muhalifleri cezaevlerine atmak ve halkı korkutmak istediğini söyleyen Svenneling, Erdoğan'ın esas amacının HDP başta olmak üzere tüm muhalefet partilerinin çalışmalarını engellemek olduğu değerlendirmesi yaptı.

Svenneling, HDP'nin kapatılması durumunda bunun Türkiye'deki gelişmeleri nasıl etkileyeceği sorusuna şu yanıtı verdi:

“HDP Türk Parlamentosundaki sandalyelerini kaybedecektir. Siyasi örgütlenme daha da güçleşecektir. Biz, Kürtler ve sol kesimlerin uzun yıllardan beri yeni parti kurmalarındaki becerilerini biliyoruz. Devlet birçok kez partileri kapattı ama her defasında yeni partiler kuruldu. HDP başarılı bir çalışma yürüttü ve yürütüyor. Sol ve Kürtler, güçlü bir şekilde böyle bir parti etrafında birleştikleri için HDP hala ayakta.”

'İSVEÇ HÜKÜMETİ'NİN HDP VE MUHALEFETİ DESTEKLEMESİ OLUMLU'

İsveç Hükümeti'nin HDP'ye yönelik saldırılar ve HDP'ye dava açılmasına karşı takındığı tutum hakkındaki sorularımızı da yanıtlayan Svenneling, şunları kaydetti:

“Ben hükümet ve Dışişleri Bakanının HDP'ye yönelik tutumlarını olumlu buluyorum. Demokrasiden yana tutum alıyor ve Türkiye'deki muhalefetin örgütlenme ve görüşlerini açıklama haklarını savunuyor. İsveç Hükümeti, Ankara'da bulunan büyükelçiliği aracılığıyla muhaliflerin duruşma ve davalarını takip ediyor. Birçok Avrupa ülkesini, Türkiye'nin baskıları karşısında geri adım atarken İsveç Hükümeti tutumunu değiştirmedi. Bu ülkeler Türkiye ile ticaret yapmayı insan haklarından daha önemli görüyorlar.”

Svenneling, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Türkiye'de Erdoğan'la yaptıkları görüşmelerde Leyen'e koltuk temin edilmeyerek yapılan saygısızlığın tüm ülkeler tarafından değerlendirilmesinin önemine dikkat çekti.

'SÄPO İSVEÇ HÜKÜMETİNİN DEDİKLERİNE KULAK VERMELİ'

Svenneling, İsveç Hükümetinin bir yandan HDP'yi savunurken İsveç Güvenlik Polisi'nin (Säpo) HDP'yi kriminalize etme girişimini ve Kürtler üzerindeki baskıları artırmasını nasıl karşıladığı sorusunu şöyle yanıtladı:

“Säpo'nun İsveç'e gelip iltica talebinde bulunan Kürtlere karşı olumsuz tutum aldığını görüyoruz. Türk İstihbarat Teşkilatı ile Säpo arasında Kürtlerin sınır dışı edilmelerinde yakın bir işbirliği olduğunden şüpheleniyoruz ve  bunu çok ciddi buluyoruz.  Biz,  Säpo'nun İsveç Hükümeti'nin dediklerine kulak vermesini istiyoruz.  Säpo'nun Türk istihbaratıyla bu şekilde yaptığı iş birliğine son vermesini istiyoruz.”

LİNDE, AB'NİN TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULAMASINDAN YANA

Öte yandan milletvekillerinin HDP'nin kapatılma girişimleriyle ilgili sorularını yanıtlayan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, İsveç Hükümeti'nin arasında yaptırımların da yer aldığı önlemlerin Avrupa Birliği  tarafından yürürlüğe konmasından yana olduğunu söyledi.

Milletvekili Markus Wiechel, 6 Nisan günü parlamentoya verdiği yazılı önergeyle HDP'nin kapatılma girişimlerini gündeme getirdi. Dışişleri Bakanı Ann Linde'den konuyu Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'in gündemine getirmesini istedi.

Dışişleri Bakanı Linde'ye İsveç'in Türkiye'nin AB üyeliği pazarlıklarının sürmesine neden izin verdiği sorusunu da yöneltti.

Wiechel, Türkiye'nin bugüne kadar Kürt yanlısı muhalefet partilerini 8 kez kapattığına dikkat geçti. Geçtiğimiz ay Parlamento Dış Politika Komisyonu'nda tüm partilerin insan haklarını ihlal eden ve HDP'yi kapatmak isteyen Türkiye'ye karşı yaptırımların da yer aldığı önlemler alınması üzerinde görüş birliğine vardıklarını hatırlattı.

HDP'nin kapatılması girişimleriyle ilgili soruları yanıtlayan Linde, İsveç'in HDP'nin kapatılma ve milletvekillerinin görevden alınmalarına karşı almayı düşündüğü önlemleri daha önce kamuoyuna açıkladığını söyledi. Bu düşüncelerini Türkiyeli yetkililerle yapılan görüşmelerde de ifade ettiğini belirtti.

6 Nisan günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşen Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Michel ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der'in diyalog ve iş birliğinin önemine değindiklerini ve Türkiye'nin hukuk devleti ilkelerine ve temel haklara saygı göstermesi gerektiğini gündeme getirdiklerini belirtti.

İsveç Hükümeti'nin Türkiye'de insan hakları alanındaki kötüleşmelere karşı aralarında yaptırımların da bulunduğu önlemler alınmasından yana olduğuna vurgu yapan Linde, bu düşüncelerini 22 Mart günü yapılan Dış Politika Konseyi'nin toplantısında dile getirdiğini hatırlattı.