Türkiye’nin Kuzey Suriye yönelik saldırılarının terörün ömrünü uzatma çabaları olduğunu belirten TEV-DEM, Türkiye’nin saldırılarla ABD ve Avrupa’dan taviz koparmak için şantaj yaptığını kaydetti.

Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Meclisi, işgalci Türk devletinin Rojava ve Kuzey Suriye’ye yönelik saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Fırat kıyılarında terörün son nefesini vermeye başladığı bir dönemde işgalci Türk devleti, teröre destek amaçlı Suriye topraklarının bir bölümüne ve Rojava’ya top atışları düzenlemiştir. Bu top atışlarındaki amaç, DAİŞ terörünün ömrünü uzatmak ve terörü, Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava halkları üzerine baskı unsuru olarak kullanmaktır. Bununla birlikte saldırılar, Türkiye’nin teröre olan desteğinde taviz koparmak için ABD ve Avrupa ülkelerine yapılmış bir şantajdır" denildi.

'TÜRK DEVLETİNİN AÇ GÖZLÜLÜĞÜ!'

"Efrîn, Bab, Cerablus ve Ezaz’da yaşananlar, Türk devletinin aç gözlülüğünü ortaya koymaktadır" vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

"Kültürel ve demografik dokuyu değiştirme, bölgelerin Türk devletinin yönetimine bağlanması, okullarda Türk devletinin belirlediği ders kitaplarının öğrencilere zorunlu hale getirilmesi ve Suriye toprakları üzerinde Türk devletinin resmi kurumlarını kurması bu aç gözlülüğün göstergesidir. Türk devletinin tüm uluslararası hukuku çiğneyerek gerçekleştirdiği bu uygulamaları karşısında Suriye rejimi utanç sessizliği içindedir. Rusya da bu uygulamaların işbirlikçisi konumundadır. Uluslararası güçler ise mevcut durum karşısında umursamazlık içindedir.

'KARAYILAN, BAYIK VE KALKAN DEVRİMCİDİR'

Suriye topraklarını bölmeye çalışan Türk devleti, topraklarının bütünlüğünü korumak isteyen ve terörle mücadele eden Suriye halkını ayrılıkçılıkla suçlamaktadır! Son gelişmeler çerçevesinde Türkiye’deki Kürt sorunu üzerinde hesaplar yapan ABD, Kürdistan dağlarında mücadele yürüten devrimcilerin yerinin ihbar edilmesi karşılığında para ödülü verme kararı almıştır. Sayın Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan Kürdistan topraklarının özgürlük savaşçılarıdır ve adresleri Kürdistan dağlarıdır.

Bir gün bile olsun terörist bir faaliyette bulunmamış olan Kürt halkının bu öncüleri, Türk devletinin örgütlü terörüne karşı bir mücadele yürütmektedirler. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, resmi bir şekilde Türkiye’nin 3 hükümetiyle müzakereler yapmıştır. (Turgut Özal, Önder Öcalan ve PKK ile yaptığı barış görüşmeleri sırasında öldürülmüştür. Necmettin Erbakan da post modern bir darbeyle tasfiye edilmiştir. AKP hükümeti ile yapılan Dolmabahçe görüşmeleri ise Erdoğan tarafından boşa çıkarılmıştır.) Bu müzakereler göstermektedir ki bu devrimci komutanlar özgürlük için mücadele etmektedir, siyasi muhaliflerdir ve terörist değillerdir. Avrupa Adalet Divanı da PKK’nin Avrupa ülkelerinde terör listesinde yer almasına neden olan argümanların yetersiz olduğunu, bu kararın iyi bir şekilde araştırılmadığını belirtmiştir."

ABD'nin hedef aldığı PKK yöneticilerinin barışın temsilcileri ve devrimci olduklarının belirtildiği açıklamada, "Teröre karşı mücadelede yer almışlardır ve onlara bağlı askeri güçleri Ortadoğu’da terörün sona ermesi için dünya barışında önemli bir rol oynamıştır" diye belirtildi.

'HALKIN YAZACAĞI ANAYASA SON ÇÖZÜM'

TEV-DEM, açıklamasının sonunda şu mesajları da verdi:

"Suriye içi siyasi çözümü tasfiye çabaları boşa çıkmış, Türk devletinin, aç gözlülüğü ve oyunları artık Suriye’deki çocuklar tarafından dahi bile net olarak görülmektedir.

Suriye halklarının yazacağı demokratik, çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir anayasa, son çözümdür.

Suriye halklarının birliği sayesinde halkların projeleri, ayrılıkçı dinci projeleri karşısında kazanacaktır.”