'Türk devleti DAİŞ’in intikamını HDP’den almak istiyor'

Bakur halkının serhildanları ve sınır nöbetiyle Kobanê Direnişi'ne ruh olduğunu belirten Kobanê Direnişçileri, "Kobanê Direnişi tüm insanlığı korudu. Yargılanması gereken direniş ve HDP değil, DAİŞ ve DAİŞ’e destek verenlerdir" diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 28’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası 26 Nisan’da başlıyor. DAİŞ’in Kobanê’yi işgal saldırısının devam ettiği Ekim 2014’te “Sınırın insani yardımlar için açılması ve DAİŞ’e verilen desteğin sona erdirilmesi” amacıyla Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da gerçekleşen 6-8 Ekim serhildanları gerekçe yapılarak açılan davayı Kobanê Direnişçileri değerlendirdi.

Kobanê Direnişi’nde yer alan ve bu direnişte yaralanan YPG-YPJ savaşçıları Türk devletinin DAİŞ’e Kürt soykırımını gerçekleştirmesi için her türlü desteği verdiğine dikkat çekerek, "Direnişimiz ve Kuzey Kürdistan halkının serhildanları ile bu plan çöktü. Bunu hazmedemeyen Türk devleti bugün intikamını HDP’den alıyor. HDP şahsında yargılanan Kobanê Direnişi ve zaferdir" dediler.

KOBANÊ DİRENİŞİ İLE HAYALLERİ ÇÖKTÜ

Kobanê Direnişi’nde kolunu kaybeden YPJ savaşçısı Çiçek Dûlî, DAİŞ’in 15 Eylül 2014 yılında başlattığı Kobanê saldırısına değinerek, "Normal bir savaş değildi. İlk defa bir şehirde göğüs göğüse çatışmalar yaşandı. DAİŞ bütün tekniğiyle ve profesyonel gücüyle saldırıyordu.

Kobanê küçük bir şehirdi ama manevi önemi büyüktü. Önder Apo’nun Suriye’de geçtiği ilk şehirdi. Yine Rojava Devrimi Kobanê’de başlamıştı. Yine Rojava’nın Efrin ve Cizîre alanlarını birbirine bağlaması nedeniyle stratejik bir önemi vardı. Bu nedenle Kobanê DAİŞ ve DAİŞ’in arkasındaki devletler açısından esas bir hedefti" dedi.

Çiçek Dûlî, DAİŞ ve arkasındaki devletlerin Kobanê saldırısıyla hedeflediklerinin gelişmediğini, DAİŞ’in Kobanê’de sergilenen direnişle kırıldığını belirterek, "DAİŞ Kobanê’de yenildi. Ardından tüm Rojava yine Kuzey ve Doğu Suriye’de yenildi. Halk kendini demokratik ulus anlayışıyla özerk yönetim bünyesinde örgütledi. Kobanê özgürlüğün anahtarı oldu" dedi.

KUZEY HALKININ DİRENİŞİNDEN GÜÇ ALDIK

Kobanê Direnişi’nde YPG ve YPJ savaşçılarının Kuzey halkının direnişinden büyük moral aldıklarını, bu destek sayesinde daha güçlü direndiklerini ifade eden Çiçek Dûlî, "Kuzey halkı DAİŞ’in Kobanê saldırısının başladığı 15 Eylül 2014 gününden şehir özgürleştirilene kadar sınır üzerinde direndi. Bu da kendi başına bir savaş ve direnişti. Halk canı ve ruhuyla direniyordu.

O zaman savaş içinde televizyon izleme, haber dinleme koşullarımız yoktu. Ama Kuzey halkının sınırda attığı sloganları canlı canlı duyuyorduk. En son çember daralmıştı. Sınıra yakındık. Halkın sloganları bize can veriyordu. Halktan bazıları sırf bizi görebilmek için sınırı geçiyordu. Böyle birkaç kişi gördüm. Bir gün birisi geldi. Kobanêli mi kuzeyli mi bilmiyorduk. Kendisini tanıttı, ‘Heval ben Kuzey Kürdistanlıyım. Halkın hepsi sizin için sınırdadır. Tüm dünya sizden bahsediyor, hepsinin gözü üzerinizde. Tüm Kuzey Kürdistan ayakta. Her yer direnişinize destek olmak için direnişe geçmiş durumda’ dedi.

Savaş ister istemez insanda fiziki ve ruhi bir yorgunluk yaratıyor. Biz direniyorduk ama yorgunduk da. Fakat halkın bu direnişini duymak bize büyük moral ve canlılık sağlamıştı. Kobanê Zaferinden bahsederken Kuzey halkının verdiği direnişi, Kobanê’ye geçen gençleri bu direnişten ayrı ele alamayız” diye konuştu.

YARGILANMASI GEREKEN HDP DEĞİL DAİŞ VE DESTEKÇİLERİDİR

Türk devletinin DAİŞ’in Kobanê’deki ve ardından tüm Kuzey ve Doğu Suriye’deki yenilgisinin acısını HDP’den çıkarmak istediğini kaydeden Çiçek Dûlî, HDP’nin Türkiye’nin tüm sorunlarını çözecek bir parti olduğu için Türk devletinin hedefinde olduğunu belirtti. Çiçek Dulî, konuya ilişkin şunları söyledi: "HDP tüm halklara, kadınlara, çocuklara, yaşlılara hizmet ediyor. Böyle bir parti bu gün Türkiye’de yaşanan tüm sorunlara çözüm getirecektir. HDP projesinin gelişmesi ve yaygınlaşması yaşanan savaşı durdurabilir, ekonomik sorunlara çözüm getirebilir, kadın katliamlarını durdurabilir. Türk devleti tabi Türkiye’de demokrasinin gelişmesini istemiyor çünkü kendisi antidemokratik."

Dûlî Türk devletinin HDP’lileri uydurma gerekçelerle tutukladığına dikkat çekerek, "Şimdi de HDP şahsında Kobanê Direnişini yargılamaya çalışıyorlar. Televizyonlardan izliyoruz Türk devleti zindanları HDP’lilerle doldurmuş. Bugün Kobanê konusunda HDP’yi yargılamak büyük bir adaletsizliktir. Bu dava DAİŞ’i açıktan desteklemektir. DAİŞ’in yenilgisinin intikamını HDP’den almaktır. Kobanê’de Kürtler kadar tüm Türkiye halkları ve bütün insanlık için de direnildi. Yargılanması gereken Kobanê Direnişi’ni destekleyenler ve HDP’liler değil DAİŞ’liler ve DAİŞ’i destekleyenlerdir" dedi.

TÜRKİYE DAİŞ’İ HERŞEYİYLE DESTEKLEDİ

Kobanê Direnişinde yer alan ve bu direnişte yaralanan YPG savaşçısı Zerdeş Dilovan, Rojava Devrimi’nin başından bu yana ÖSO, İhvan-ı Müslim, Cephet El Nusra ve DAİŞ çetelerinin saldırılarıyla yüz yüze kaldığını belirterek tüm bu çete guruplarını Türk devletinin devrime saldırttığına dikkat çekti. Zerdeşt Tolhildan, "Türk devleti bunlara her türlü yardımı verdi. Türkiye DAİŞ’in Kobanê saldırısını da destekledi.

DAİŞ Kobanê Direnişi’ne kadar Suriye’de işgal ettiği alanlarda Türkiye sınırında yer alıyordu. Ama Türk devleti bunlara karşı bir gün bir mermi patlatmadı. Tam tersine her türlü yardımı verdi. Türkiye Avrupa’dan ve dünyanın dört bir yanından gelip Suriye’ye geçen DAİŞ çetelerinin geçiş kapısı oldu. Türkiye’ye gelen çeteler Girê Spî gibi alanlardan Suriye’ye geçiriliyordu ve büyük saldırı öncesinde de Kobanê’ye saldırıyorlardı.

DAİŞ için sonun başlangıcı Kobanê’de yaşandı. Bizim ve halkın direnişi bunu sağladı. Tabi sen DAİŞ’e karşı mücadele ettiğinde onun gelişimini engellediğinde Türkiye devleti bunu kendisine karşı yapılmış olarak algılıyor. Bu nedenle bir süre sonra DAİŞ çetelerini Kuzey Kürdistan’daki halkın ve HDP’nin üzerine saldılar. DAİŞ çeteleri Suruç’ta, Ankara’da, Antep’te kısacası Kobanê Direnişi’nin desteklendiği her yerde, direnişi destekleyen kesimler içinde kendilerini patlattılar" şeklinde konuştu.

Zerdeşt Tolhildan, Türkiye’nin DAİŞ’i HDP’ye ve Kobanê Direnişi’ne destek veren kesimlere saldırtmakla yetinmeyerek bugün de HDP şahsında Kobanê Direnişi’ni yargılamaya çalıştığını söyleyerek devamla, şunları belirtti: "Bu dava siyasi bir davadır. Bir darbedir. HDP ve Türkiye’deki diğer kesimler üzerine hükmünü kurmadır. DAİŞ Kobanê’de yenilmesiyle başlayan ve Bahoz’la biten Suriye’deki toprak varlığının intikamını HDP ve Kuzey Kürdistan halkından almak istiyorlar."

DAİŞLİLERİN TÜRKİYE’DEN KOBANÊ’YE GEÇTİĞİNİ GÖRDÜM

Kobanê Direnişi’nin gazi savaşçılarından biri Canpolat Fedakar, Türk devletinin başından bu yana DAİŞ’in en büyük destekçisi olduğu için bugün DAİŞ’e destek amaçlı HDP şahsında Kobanê Direnişi’ni yargılamaya çalıştığını söyledi. Canpolat Fedakar, "Ben Türk devletinin Kuzey sınırından Kobanê’ye DAİŞ çetelerini nasıl saldığını kendi gözlerimle gördüm. Kobanê’nin kuzeyinde Tilşair köyü vardı. O taraftan hep DAİŞ çetelerini Kobanê’ye geçiriyorlardı. Çeteleri grup grup geçiriyorlardı. Biz görüyorduk. Bazen de çeteleri vuruyorduk.

DAİŞ’in Kobanê saldırısını ve Kobanê Direnişi’ni öyle kelimelerle anlatmam mümkün değil. DAİŞ Kobanê’ye vahşi bir saldırıda bulundu, hızla Kobanê’yi almak istiyordu. YPG ve YPJ savaşçıları olarak bu saldırıya şehitlerimizden ve halkımızdan aldığımız güçle direndik. Kuzey Kürdistan'daki halk aylarca gün gün, an an sınırda direndi. Biz gördük ki 4 parça Kürdistan tek yürek oldu. Halk sınırları kaldırarak bizim yardımımıza koştu ve bize güç verdi” dedi.

HDP ŞAHSINDA YARGILANAN, KOBANÊ DİRENİŞİDİR

Canpolat Fedakâr, Kobanê Direnişi’nin tüm insanlığı koruduğunu belirterek Türk devletinin Kobanê Zaferi’ni hala hazmedemediğini ifade etti. Türk devletinin DAİŞ’e Kürt katliamı yapsın, Rojava’daki özerk yönetimi boğsun diye her türlü desteği verdiğine dikkat çeken Canpolat Fedakâr, "Çünkü Türk devleti Kürtleri kendilerinin düşmanı olarak görüyor. Ben Kobanê sürecinde de Erdoğan’ın ‘Kobanê düştü, düşecek’ sözlerini hatırlıyorum. DAİŞ’in Kobanê saldırısıyla eş zamanlı Halep’te rejim ve ÖSO arasında savaş vardı. Erdoğan ve Türk basını o süreçte hep bu savaşı öne çıkarıyordu. Uluslararası güçlerin Kobanê Direnişi’ne değil Halep’de ÖSO’ya yardım etmesini istiyordu.

Türk devleti bugün de hem tüm Kürtlere, hem Rojava’ya düşmanlık ediyor. HDP’ye açtığı dava bundan. HDP Kürt sorununun barışçıl demokratik çözümünü hedefliyor. Türk devleti ise bizleri soykırıma uğratmak istiyor. Sadece bizleri de değil aslında kendisi gibi olmayan kendisine biat etmeyen herkesi hedef alıyor. Bu gün Türkiye’deki demokratik çevreler, özgürlükçü insanlık Türk devletinin bu politikalarına karşı durmalı ve HDP şahsında Kobanê Direnişi’nin yargılanmak istenmesine tepki göstermelidir" diye konuştu.