ABD güçlerinin 6 Ekim 2019’da Kuzey-Doğu Suriye’den çekmesinin ardından, işgalci Türk devleti ve güdümündeki çeteleri Serêkaniyê ve Girê Spî’ye yönelik işgal saldırısı başlattı. İşgalci Türk devleti ve çetelerinin, işgal saldırısına karşı Suriye Demokratik Güçleri (QSD) direnişle karşılık verdi. 9 gün boyunca süren direnişte işgalci Türk devleti ve çeteleri tarihinin en büyük darbelerini aldılar. Türk devleti ve çetelerinin sıkıştığını gören bazı güçler ise Türk devletine nefes aldırmak için harekete geçtiler.

Bunun üzerine, 17 Ekim 2019’da ABD ve Türk devleti 5 gün sürecek ateşkes ilan ettiler. Daha sonra Rusya ve Türk devleti 22 Ekim'de ateşkes üzerine anlaştılar. Bu ateşkes sonucunda Rusya askeri polisi ve Suriye Şam hükümetine bağlı sınır muhafızları sınır boyunca dağılacaktı. Bunun üzerine 23 Ekim 2019'da Şam hükümetine bağlı güçler sınır boyunca dağıldılar. Ancak bu anlaşmadan önce QSD ve Şam hükümeti arasında Türk devletinin saldırılarının önünü alabilmek için Kobanê, Eyn Îsa ve Girê Spî’nin batı alanlarına Şam hükümetine bağlı güçlerin yerleştirilmesi kararına varıldı. Şam hükümeti 15 Ekim’de Kobanê'ye geçmişti. Ancak, yaklaşık iki yıldır bu alanlarda Şam hükümeti ve Rusya alanda bulunmalarına rağmen bölgeye yönelik işgalci Türk devletinin saldırıları durmazken, Rusya ve Suriye Şam hükümetinden saldırılara karşı hiçbir caydırıcı tepki gösterilmedi.

TÜRK DEVLETİNİN ÖZELLİKLE HEDEF ALDIĞI ALANLAR

İşgalci Türk devleti ve çetelerinin bu saldırılarında özellikle sivil yerleşim yerleri, halkın evleri ve arazileri hedef alınıyor. Eyn Îsa şehir merkezi dahil, Girê Spî’nin güneyinde bulunan köylerle birlikte, M4 uluslararası karayolunun hattında bulunan tüm köyler sürekli olarak Türk devletinin saldırılarının hedefi oluyor. Eyn Îsa, Reqa’ya bağlı Girê Spi ilçesinin bir kasabasıdır. Ancak bu kasaba bulunduğu coğrafik konumundan dolayı bölgede stratejik bir konuma sahip. Reqa, Minbic ve Til Temir’i birbirine bağlayan bu kasabada, aynı zamanda Kobanê ve Sirinê’ye giden yol da buradan geçiyor. Yine büyük bir öneme sahip olan uluslararası M4 yolunun bulunduğu bu bölge Halep şehrini Hesekê, Qamışlo ve Til Koçer sınır kapısını Irak sınırına bağlıyor. Hoşan, Xalidiyê ve Dibis köyleri Eyn Îsan’nın batısında M4 yolunun üzerinde bulunuyor ve yola hakim bir konumları var.

Mialeq köyü Eyn Îsa’nın batısında, Eyn Îsa, Sirînê ve Kobanê'ye giden M4 yoluna 2 km uzaklıktadır. Bu konumundan dolayı stratejik bir konuma sahip. Seyda köyü, Eyn Îsa şehir merkezine 2 km uzaklıkta, bulunduğu yükseklik ve konumundan dolayı Eyn Îsa kasabası üzerinde hakim. Mişerfe ve Cehbel köyleri Eyn Îsa’nın doğusunda Til Temir’e giden M4 kara yolu üzerinde bulunuyor. Bu iki köyün kuşatılması durumunda Eyn Îsa kasabası tümden çembere alınmış oluyor. Fatsa, Mubarek, Safawiyê, Umil Beremiyê, Şirkê, El Mesûdiyê, Şergirak köyleri de Eyn Îsa’nın doğusunda M4 kara yolu üzerinde bulunuyor. Güney Tilweziyê ve Doğu Til weziyê ise Eyn Îsa'nın doğusunda bulunup M4 kara yolunun üzerinde bulunuyorlar.

Bu anlamda işgalci Türk devleti ve çetelerinin özellikle bu köyleri hedef almalarının nedenleri stratejik yol hatlarına hakim olmak, batıdan Kobanê, Sirînê ve Eyn Îsa arasındaki yolu kesmek, doğudan ise Til Temir yani Cizre alanı ile olan yol bağlantısını tümden koparmak ve Eyn Îsa kasabasını tamamen kontrol altına almaktır. Yine Girê Spî’nin güneyinde bulunan, Susik, Kopirlik, Evdiko, Fırian, Sawan, Qiz Eli, Bir Ereb, Bir Zinar, Kor Hesen, Zenubiye, Erida, Huriyê, Qiz Eli buğday deposu, Leqleqo, Saribê ve Xirbit Baqar köyleri de sürekli olarak Türk devletinin saldırılarının hedefi oluyor. Bu köylerin işgal edilmesi durumunda ise Kobanê çembere alınmış oluyor.

TÜRK DEVLETİ NEDEN ÖZELLİKLE SİVİL YERLERİ HEDEF ALIYOR

İşgalci Türk devleti ve çetelerinin Eyn Îsa ve köyleri ile Girê Spî köylerine yönelik saldırıları yaklaşık iki yıldır devam ediyor. Bu saldırılarda özellikle sivillerin yoğunlukta yaşadığı köyler, köylülere ait arazi, ev ve yerleşim yerleri hedef alınıyor. Türk devletinin asıl amacı bu köyleri boşaltıp, bölgedeki işgalini genişletmek. En son Eyn Îsa’nın doğusunda M4 kara yolundan bir km uzaklıkta bulunan Safawiyê köyüne yaptığı saldırı sonucu Baba Zeyd Xelef El İsa (54) ve çocukları Zîyad Zeyd Xelef (12), Huda Zeyd Xelef (9), Muna zeyd (7) 3 çocuğunu katlederken, anne Xîtem Hilal El Şehber (33) ve bir yaşındaki kızı Sîdra Zeyd Xelef ise ağır yaralandılar. Ancak Türk devletinin sivillere yönelik katliamları bununla da sınırlı kalmıyor.

Türk devletinin saldırılarından dolayı şimdiye kadar yüzlerce sivil hayatını kaybetti. Sadece 16 Kasım 2020 tarihinden bu güne kadar işgalci Türk devletinin saldırılarında yaralanan bazı sivillerin isimleri şöyle; Ebid Xidir Essirhan (7), Mahmud Zêdan Zêdan (3), Odey îsmaîl el ehmed (16), Mihemmed Elî El Ehmed(18), Qusey El Hesen (23), Latîfa Şedad (45), Fehed El Şawax (55), Ebdilrehîm Mihemmed el Hemed (12), Zehra Salih El Simau (18), Necîb İbrahim Hemîd (25), Emîne Necîb (7 aylık), Ezîze Cixêdim (45), Mihemmed Hesen El Mihemmed (39), Edilkerîm Şilaş (47), Ezîz Şewket Bozan (35).

ONLARCA KÖY YAŞANMAYACAK HALE GELDİ

Yine işgalci Türk devleti ve çetelerinin saldırılarında 2020’nin 17 Ekim ayından bu yana hayatını kaybeden bazı sivillerin isimleri de şöyle: Hetim Zêdan El Misto (7), Mihemmed Xelef Silêman (36), Mistefa Salih El Ehmed (16), Mueyyed Elî El Ehmed (16), Yusuf Ebdo Memo (31), Mistefa Ebdo Memo (55), Ehmed İbrahim Rehim (12), Îmen Salih El Semeu (21), Mehmud Hemîdî El Xelîl (13)

Bununla birlikte şimdiye kadar işgalci Türk devleti ve çetelerinin saldırıları sonucunda onlarca köy yaşanmayacak hale gelirken, Girê Spî’nin güneyinde bulunan bir çok köy ve M4 kara yolu üzerinde bulunan Mieleq, Seyda, Hoşan ve Xalidiyê köylüleri ne ekinlerini ekebildiler, ne de hasat zamanı hasat alabildiler.