ABD’de Joe Biden yönetimi iklimi kendi politikasının merkezine koyma çabalarını sürdürürken, istihbarat servisleri de ilk kez iklim değişiklikleri ile ilgili stratejik riskleri inceledi.

ABD’ye göre iklim için strateji vizyonu daha çok karamsar bir tablo oluşturuyor. İstihbarat servisleri uluslararası toplumun CO2 salınımlarını azaltma taahhütlerini yerine getirmeyeceğini, bununda uluslararası gerilimi tırmandıracağını düşünüyor.  Yapılan değerlendirmeye göre ülkeler gelecekte salınımları daha büyük oranda azaltma konusunda anlaşamayacaklar.

Küresel ısınmanın etkilerinin de karmaşık olacağını ve geometrik olarak değişken olacağı kaydediliyor.

İstihbarat örgütlerinin raporuna göre örneğin Cezayir petrol gelirlerindeki düşüşün ve sıcaklıklardaki sert artışın pençesine düşecek.

Buna karşın Çin, elektrikli araçlar için gerekli olan geniş nadir toprak rezervleri nedeniyle başarılı olabilir.

Rapor, Glasgow’da öngörülen COP26 iklim zirvesinden birkaç hafta önce Beyaz Saray tarafından yayımlandı.

ABD Başkanı Joe Biden, bu alanda kendisini lider olarak konumlandırmak istiyor ancak ABD’nin ortaya koyduğu bilanço oldukça zayıf. Biden’ın iklim planları Amerikan Kongresi’nde bloke edilmiş durumda.

Bu konuda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de endişelerini dile getirdi. Guterres, devletlerin iklimi konusundaki mevcut taahhütlerini "felaket için tek yönlü bir bilet" şeklinde değerlendirdi. BM Genel Sekreteri perşembe günü yaptığı açıklamada COP26'nın "başarısızlığını önlemek" için kalan az zamandan "çok endişeli" olduğunu sözlerine ekledi.

BM’nin son değerlendirmesine göre, yaklaşık 200 ülkeden gelen mevcut sera gazı emisyonlarını azaltma taahhütleri, sanayi öncesi döneme göre küresel ısınmanın + 2 ° C ile sınırlandırılmasını öngören Paris Anlaşması’ndaki hedeften çok uzak duruyor. Aksine bu ülkelerin taahhütleri ısınmayı + 2,7 dereceye kadar çıkarak “felaket” bir tablo oluşturuyor.

Guterres, "Son birkaç haftadaki ilerleme yeterli değil (…) Bugün ile Glasgow arasında kalan kısa zamanı gördüğümde, olmamız gereken yerden ne kadar uzakta olduğumuzu gördüğümde, derinden endişeleniyorum, ancak umutluyum” diye ekledi.