Bir ceviz hikayesi
Sessiz ama bir o kadar tarihi bir zemine sahip ceviz ağaçlarına yaslanıyor köylüler. Her birinin bir adı ve cinsi var. Genellikle tarlaların başlarında ve çetinliğine göre de isim almışlar.
Sessiz ama bir o kadar tarihi bir zemine sahip ceviz ağaçlarına yaslanıyor köylüler. Her birinin bir adı ve cinsi var. Genellikle tarlaların başlarında ve çetinliğine göre de isim almışlar.
Göç görmüş, yakılmış, yerlilerinden edilmiş köyler, sakinleriyle buluşalı her mevsim daha güzel geçiyor. Bunlardan birisi de Bitlis’in Tatvan ilçesinin Onex köyü. Bu köy her mevsimin hakkını veriyor. Renk cümbüşünün en güzel geçtiği mevsim ise elbette sonbahar.
İlkbaharın başlarında ekinler ekildi, şimdi veriminden yararlanıyor köylüler. Domates, biber, salatalık neyse de köyün köklerini bilen, sessiz ama bir o kadar tarihi bir zemine sahip ceviz ağaçlarına yaslanıyor köylüler.
Her birinin bir adı ve cinsi var. ‘Ağacın adı mı olur?’ demeyin! Genellikle tarlaların başlarına ekilmiş ve çetinliğine göre de bir isim almışlar.
Köylülerden 65 yaşındaki Şükran Erbaş, “Ben gelin geldim bu köye. Bizim köyde de ağaçlara, tarlara isim verilir. Hatta dağlara, ovalara, nehirlere… şimdi bu cevizini toplayacağımız ağacın adı Nazê. Çok nazlı bir ağaçtır. Öyle koymuşlar adını. Bu tarla da ağacın sahibine ait” diyor.
Dalları ince, boyu ise selvi olan bu köyün ceviz ağaçlarına köylüler çıkamıyor. Civar köylerden ya da Hizan’dan deneyimli, bu işten para kazanan emekçileri çağırıyorlar. Bu işi yapanlar her sene tehlikeli kazalar da geçiriyor, ağaçtan düşmek; düşüp kolunu, bacağını kırmak gibi.
Ceviz ağaçlarının bekçisi temsili Ahmet Bayar, “Çocukken de bu işi yapardık. Bir günde 300 TL kazanıyoruz ama her zaman olmuyor bu iş. Ee tehlikeli bir iş bu. Ben hiç düşmedim ama düşen arkadaşlarımız oldu. Cevizlerin yetişip dökülmeye uygun olduğu zamanlar Ekim, Kasım ayları. Kışın diğer aylarında da başka işler yapıyorum” diyor.
Ceviz ağacına çıkan ve dalları elindeki bir sopayla sarsan adamın yaptığı işin bir adı yok. “Ağaç dövüyor, biz de yere düşen cevizleri topluyoruz” dediler. ‘Ağaç döven adam’ benzetmesine Bayar da gülüyor. Bir ceviz hikayesinde ağaçları döven adamların vurduğu yerlerden ceviz gözyaşları düşüyor ve olan oluyor.
Ceviz toplamak bu köyde komünal bir iş. Her gün bir evin ceviz ağacının altında toplanır köylüler. Bazen evden birini tek gönderirler, bazense herkesi… Olmazsa olmaz yoğurt kovalarına doluyor yere düşen cevizler. Çalılıkların arasına düşen cevizleri bulmak ustalık işi doğrusu. Bazen türküler eşlik ediyor bu toplama faslına, bazen de geçen senenin eziyetine dem vuruluyor.
Kışa hazırlık ketelerinin iç harcı oluyor bazen bu cevizler, bazen de sonbaharın rengarenk elbisesi altında torun severken şeker niyetine ikram…