Araştırmaya göre, 2015’te imzalanan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Anlaşması’nda öngörülen ve finans sektörünün ‘sürdürülebilir’ ve ‘yeşil’ enerjiye dayalı ekonomik kalkınmayı desteklemesi yönündeki hedefi finans kuruluşlarınca yerine getirilmiyor. Araştırmada, büyük finans kuruluşlarının sadece yüzde 5’i bu konuda vaat ettikleri biçimde işlerken, büyük çoğunluğu halen fosil enerjilere dayalı projeleri finanse ediyor. InfluenceMap’a göre, Avrupa Birliği (AB) tarafından kabul edilen yeşil enerji finansmanına dair düzenleme, açıkça ihlal ediliyor.

SADECE BİRKAÇI VAATLERİNİ YERİNE GETİRİYOR

InfluenceMap verilerine göre, aralarında BlackRock, BNY Mellon, Invesco ile UBS Asset Management gibi kuruluşlar ‘sürdürülebilir finansman’ denilen ve küresel ısınmanın etkilerini azaltmayı amaçlayan finansman türünün kurallarının hayata geçirilmesini açıkça engelliyorlar.

63 uluslararası finans grubunun incelendiği araştırmaya göre, BNP Paribas veya BPCE gibi finans kuruluşları ile Aviva adlı sigorta şirketi bu konuda çaba gösteren nadir örnekler.

Diğer büyük finans kuruluşlarının çoğunun küresel ısınmanın sınırlandırılması amacıyla vaatlerde bulundukları ancak bunları hayata geçirme ve AB’nin düzenlemelerine uyarlamada ayak diretiyorlar.

AB’NİN DANIŞMAN DİYE ALDIĞI ŞİRKET EN KÖTÜ NOTU ALDI

InfluenceMap verilerinde dikkat çeken en önemli şirket ise, aynı zamanda AB Komisyonu’nun bankacılık düzenlemelerinde çevresel, sosyal ve yönetimsel kriterlerin değerlendirilmesi için danışman olarak aldığı BlackRock oldu. Önemli bir yatırım fonu yöneticisi olan şirketin önemli oranda petrol veya doğalgaz gibi fosil enerji yatırımlarına dayanan gelirlerin faizleriyle kazanç elde etmesi sert bir dille eleştiriliyor.

Bu konudaki eleştirileri dillendiren InfluenceMap analistlerinden Rebecca Vaughan, Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için finans sektörünün rolünün önemli olduğunu vurguladı. Vaughan, bu rolün oynanabilmesi için AB Komisyonu’nun en geç bu yılın sonuna kadar finans sektörünün iklim dostu finansman kurallarına saygı göstermesini sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirmesi gerektiğinin altını çizdi.

2015’te Paris’teki COP21 iklim zirvesinde kabul edilen anlaşma, Nisan 2016’da imzaya açılmıştı. Anlaşma, küresel ısınmanın 19’uncu yüzyıl düzeyine oranla en fazla 2 derece ile sınırlandırılmasını ve bu amaçla sera etkili gaz salınımlarının azaltılmasını öngörüyor. Anlaşma ile ayrıca iklimsel dönüşümden ekonomik olarak etkilenecek yoksul ülkelere yıllık 100 milyar dolar yardım yapılması da kararlaştırılmıştı.