Raporda küresel ısınmanın tahmin edilenden on yıl önce, diğer bir ifadeyle 2030 civarında + 1.5 ° C eşiğine ulaşabileceği kaydediliyor. Bu durum zaten seri olarak sıcak hava dalgaları ve sellerin vurduğu "benzeri görülmemiş" yeni felaketlere yol açabilir.
Rapor, 2014'ten bu yana iklim biliminin ilk kapsamlı değerlendirmesi olarak dikkat çekiyor. IPCC raporu, 66 farklı ulustan 230'dan fazla bilim insanı tarafından 14.000 yayınlanmış araştırmaya dayanıyor.
Glasgow'daki COP26 iklim konferansına üç aydan kısa bir süre kalırken, IPCC uzmanlarının şok edici raporunda net bir tespit yapılıyor: İnsanlar, hasarı sınırlamak istiyorlarsa, sera gazı emisyonlarını büyük ölçüde azaltmaktan başka seçenekleri yok.
Rapor, en iyimser senaryodan en kötüsüne kadar sera gazı emisyonları için beş senaryoyu ele alıyor.
Her halükârda Dünya, 2030 dolayında sanayi öncesi döneme kıyasla + 1.5 ° C eşiğine ulaşacak. Yapılan tespit sözkonusu ısınma düzeyine, IPCC'nin 2018'de yaptığı bir önceki tahminden on yıl erken ulaşılacağı anlamına geliyor.
Bu düzey yakalandıktan sonra dünya sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar keskin bir şekilde azaltmayı başarsa bile, artış Paris Anlaşması'nın temel sınırlarından biri olan bu eşiğin çok ötesinde devam edecek.
Uzmanlara göre, ısınma nedeniyle gezegende sıcak hava dalgaları veya sağanak yağışlar gibi aşırı iklim olayları "benzeri görülmemiş" bir artış yaşayacak.
Bu olaylar insanlık için "büyüklüğü" ve "sıklığı” ile vurdukları yılın zamanı veya etkilenen coğrafi alan açısından bir ilk olacak.
+ 1.5 ° C'yi korumak için 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarını yarıya indirmek gerekse de şimdi tüm gözler dünyanın dört bir yanından liderlerin buluşacağı Kasım ayındaki Glasgow'a çevrildi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, IPCC "insanlık için kırmızı alarm" vermesi ardından iklim zirvesi COP'un "başarılı" olması gerektiğinde ısrar ederek, "Beklemek için zaman ve özür dilemek için yer yok" dedi.
Ancak mevcut durumda hükümetlerin sadece yarısı sera gazı emisyonlarını düşürme taahhütlerini revize etti.
2015 Paris Anlaşması uyarınca, yaklaşık 200 imza sahibinin her birinin, 2020'nin sonundan önce, iklim değişikliğine karşı mücadeledeki taahhütlerinin "Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı" (NDC) adı verilen gözden geçirilmiş bir versiyonunu sunması gerekiyordu.
AB hariç, aralarında büyük karbon emisyonlarında bulunan ülkelerin de olduğu sadece 75 ülke, 1 Ocak itibariyle yeni NDC'lerini sundu.
Mevcut taahhütler, IPCC uzmanlarının tahmin ettiği 1,5 °C'nin altında kalmak için gerekli olan yüzde 45'lik azalma ihtiyacından çok uzak duruyor.