Keleş: Askerler, yangınlara müdahale edenleri engelliyor

Cudi ve Gabar dağlarındaki yangınları yerinde inceleyen HDK Ekoloji Meclisi Üyesi Asrın Keleş, izlenimlerini aktararak, "Bölge halkı yangınları söndürmek için müdahale ettiğinde askerler izin vermiyorlar" dedi.

Kürdistan'da orman yangınları hız kesmeden devam ediyor. Özellikle köylülerin, askerlerin bir alana 'güvenlik için arama-tarama faaliyeti' yapmak için girip çıkmasından çok kısa süre sonra yangınların başlaması yönündeki ifadeleri, yangın gibi ekolojik tahribatın yaşandığı korkunç olayların düzenleyicilerinin kimler olduğunu ortaya koyuyor. Yine yangınlardan sonra aynı alana ait termik santral projelerinin gündeme gelmesi de sorunun başka bir boyutuna işaret ediyor.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi'nden Asrın Keleş, beraberindeki heyetle geçtiğimiz günlerde Cudi ve Gabar dağlarındaki yangınları yerinde incelediler. ANF'ye konuşan Keleş, yangınlara müdahale eden bölge halkının askerler tarafından engellendiklerini aktararak, edindikleri izlenimleri paylaştı.

Keleş, 'güvenlik gerekçesiyle' hedef gözetmeksizin ormanlara yönelik sıkılan kurşunlarla yaşanan orman yangınlarının uzun yıllardır sürekli tekrarlandığını belirtti. Bu durumun yeni bir durum olmadığına dikkat çeken Keleş, yanan ve yakılan ormanların söndürülmesine dahi izin verilmeyerek on binlerce hektarlık ormanın yok olduğunu kaydetti.

HALKIN MÜDAHALESİNE İZİN VERİLMİYOR

Orman yangınlarının yaşanmasıyla beraber binlerce canlının yaşamı ve yaşam alanlarının yerle bir edildiği bilgisini veren Keleş, şunları paylaştı: "Son 3 ay içerisinde Cudi Dağı, Gabar ve Besta bölgesinde orman yangınları yaşanıyor. Şırnak’ın Cifane (Cevizdüzü), Nerex (Dağkonak), Gilindor (Kemer), Nêvava (Üçkiraz), Gundikê Spîndarûkê (Kavalı) ve Avgamasya (Toptepe) köylerinin bulunduğu alanlarda yangınlar oldu. 40-50 km genişliğinde bir alandan söz ediyoruz.

Şırnak orman işletme şefliği, gözlemlerimizden ve sorduğumuz sorulardan hemen sonra bir açıklama yaptı. Yapılan açıklama çok dikkat çekici idi; 'Tüm yetkililer, müdürümüz ile birlikte yangınların çıktığı bölgelere gitmeye çalışıyor. Askeriye ise 6 araç 1 arazöz ile yangını söndürmeye giden ekibi engelledi. Askeriye ‘güvenlik’ gerekçesiyle yangının söndürülmesine izin vermiyor. Yanan bölgelerin güvenli olmadığını söylüyor. Giden personellerimiz geri döndü'. Bu açıklama aslında itiraf niteliğindeydi. Yıllardır yaşanan durumu özetliyordu."

AĞAÇLAR DA KESİLİYOR

Söz konusu yangınlarla özel bir çalışmanın alt yapısının oluşturulduğunu söyleyen Keleş, "Sistem partilerinden birinin başkanı çıkıp yangın söndürülmesin diye protesto ediyorsa hem sermayeye rant elde edilmek hem de provokasyon için özel bir çaba ve politika yürütülüyor demektir. Yangının çıktığı bölgenin hemen yakınında Ciner Grubu’nun santrallerine ait kömür ocakları bulunmaktadır. Giderek büyüyen santrale yeni kömür havzalarının açılması için ormanlık alanların planlı yakıldığı yönünde iddialar var. Bizim gözlemlerimiz de bu iddiaları doğrular niteliktedir.

Köy ziyaretlerimiz sırasında bölge halkının bir diğer şikayetçi olduğu konu ise ağaç kesimi idi. Bölge halkının çoğunun geçim kaynağı olan yabani armutlar ve menengiç ağaçları korucular tarafından pervasızca katlediliyor. Bunların tırlara yüklendiğine dair bilgiler edindik. Nereye götürüldüğü bilinmezken bizim tahminimiz çevre ilçelere satıldığı yönünde. Çünkü tır sayılarının oldukça fazla olduğu söyleniyor" diye konuştu.

YETKİLİLER: MEŞGULÜZ, İŞİMİZ VAR

Günlerdir herkesin gözü önünde Şırnak'ın Cudi Dağı’nda hektarlarca ormanın yanmaya devam ettiğini hatırlatan Keleş, konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Yanan ağaçlarla birlikte kaplumbağalar, arılar, kuşlar, ayılar, karıncalar, kelebekler dahil bütün bir ekosistem katlediliyor. Geçtiğimiz hafta 3 farklı noktada ve buraların on yerinde yeniden orman yangını başlatıldı. Başlatıldı dememin sebepleri var. Yaptığımız ziyaretlerde bölge halkının beyanlarından kaynaklı, Gundikê Spîndarûkê (Kavalı) ve Gilondur (Kemerli) kırsalında çıkarılan yangın sürüyor ve hiçbir müdahale de yapılmadı.

Cudi Dağı’nın Silopi ilçesine bağlı Görümlü (Beştin) beldesinin karşısında da yeni orman yangını çıkarıldığı yönünde bilgi de edindik. Dağın her 3 noktasında da çıkarılan yangın yayılarak devam ediyor. Yetkililer üç maymunu oynuyor. Bilgi verildiğinde ise köylülere 'meşgulüz işimiz var deniyor'. Yangınlara müdahale eden halkın da engellendiklerini hatta müdahale edenlerin fotoğraflarının çekildiğini öğrendik. Köylüler, ormanların korucuların ulaşabildikleri kadarıyla yaktıklarını ifade ettiler. Ulaşılamayan yerlerin ise ateş edilme sonucu yakıldığını söylediler."

EKOSİSTEM YIKILIYOR

İnsanlığın ortak malı olan ormanların korunmasının ve gelecek kuşaklara aktarılmasının devletin ve tüm yurttaşların asli görevlerinden biri olduğunu vurgulayan Keleş, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bugüne kadar yakılan ormanların altından büyük rantlar ortaya çıktı. Son dönemlerde orman yangınlarının maden sahaları ile çakışıyor olması çok manidar. Her şeye para gözüyle bakan bir sisteme karşı elbette ki her alanda olduğu gibi mücadele edip çalışmalar sürdüreceğiz. Çünkü top atışları, orman yangınları ekosistem üzerinde yıkıcı ve silinmez izler bıraktığı gibi tabii ve kültürel mirasın da yok edilmesine neden oluyor. Bu nedenle kolluk güçlerinin insanları göçe zorlayan, doğayı tahrip eden ekolojik yıkıma karşı her duyarlı ekolojist mücadele etmeli ve karşı koymalıdır.

Öncelikli ve aciliyetle şu çağrıda bulunmak istiyorum; Şırnak Barosu ve bölgedeki diğer sivil toplum örgütleri yangına müdahale etmeyerek büyük bir doğa katliamının yaşanmasında mesuliyeti olanlar hakkında suç duyurusunda bulunmalı. Doğa talanına karşı doğanın insansızlaştırılmasına, insanın doğasızlaştırılmasına karşı birlikte güçlü ve gür bir sesle mücadeleyi büyütelim. Talana karşı ortak saflarda yer alalım. Bir olalım, örgütlü olalım ve talana karşı gelerek doğamızı beraber savunalım."