Kriz Hakkari’de hayvancılığı vurdu
Hakkari’de halkın temel geçim kaynağı hayvancılık, yaşanan ekonomik krizden dolayı bitme noktasına geldi. Yüksek maliyetler nedeniyle birçok çiftçi hayvanlarını satmak zorunda kaldı.
Hakkari’de halkın temel geçim kaynağı hayvancılık, yaşanan ekonomik krizden dolayı bitme noktasına geldi. Yüksek maliyetler nedeniyle birçok çiftçi hayvanlarını satmak zorunda kaldı.
Hakkari halkının geçim kaynağı olan hayvancılık, ekonomik kriz nedeniyle bitme noktasına geldi. Ekonomik krizle birlikte yem ve samana yapılan yüksek zamlar nedeniyle hayvancılıkla uğraşanlar hayvanlarını satmaya başladı.
Hayvancılıkla uğraşan çiftçiyi en çok zorlayan ise yem ve saman fiyatları. 50 kilogramlık yem çuvalının fiyatı 360 liraya, samanın bir ton fiyatı ise 2 bin 500 liraya kadar yükseldi.
YAYLA YASAKLARINA PAHALILIK EKLENDİ
Ticaretin, sanayinin ve turizmin gelişmediği Hakkari’de halkın yüzde 90’ı hayvancılık ve tarımla uğraşıyor. Yaylaları, çayır ve meraları yanı sıra suyu bol olan Hakkari, hayvancılık için çok ideal bir coğrafya. Hakkari halkı da yıllarca imkanları doğrultusunda hayvancılıkla uğraştı. Daha sonra yayla ve meraların büyük bir bölümünün güvenlik gerekçeleriyle yasaklanması hayvancılığa büyük darbe vurdu. Hakkari’de yasaklar nedeniyle büyük yara alan hayvancılık sektörü, Türkiye’de yaşanan büyük ekonomik krizle birlikte durma noktasına geldi. Yem, saman ve küspeye yapılan zamlarla birlikte hayvan besicileri ve köylüler ellerindeki hayvanları satmaya başladı. Yıllardır hayvancılık yapan, ailelerini hayvancılıkla geçindiren aileler, artık bu işi yapmamaya başladı.
ARTIK DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI
Yıllardır Hakkari’de hayvancılık yapan Rahmi İhtiyatoğlu, maliyetlerin çok yüksek olması nedeniyle elindeki küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarını satmak zorunda kaldı.
Özellikle yem ve saman fiyatlarının çok yüksek olması kendilerini çok zorladığını belirten İhtiyatoğlu, “Her yıl çok zor imkanlarla hayvancılık yapıyorduk. Kışın Hakkari’de içeride hayvan beslemek çok maliyetli. Hayvanları yaklaşık 7 ile 8 ay içerde beslemek zorunda kalıyorsun. Hayvanlar için aldığım saman ve yemin maliyeti, beslediğim hayvanların fiyatlarını geçiyor. Durum böyle olunca kar yerine zarar ediyorum. Yıllardır zararına hayvancılık yapıyorduk, bu işten geçimimizi sağlayamıyorduk. Bu yıl da yem ve samana çok büyük zamlar geldi. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Mayıs ayında elimdeki tüm hayvanları satmak zorunda kaldım. Şimdi işsiz duruma düştüm. Yıllardır hayvancılık yapıyordum. Tek bildiğim iş hayvancılıktı. Bir mesleğim de yok, 50 yaşında sonra kim bana iş verecek ya da ne iş yapabilirim, onu da bilmiyorum” dedi.
ELİNDEKİ 3 HAYVANDAN 2’SİNİ SATTI
Hayvancılık yapan Şevket İşler ise, ekonomik kriz ve yüksek maliyetler nedeniyle elindeki 3 büyük baş hayvandan 2’sini sattığını söyledi.
Yıllardır hayvanlarını içerde beslediğini söyleyen İşler, şöyle konuştu: “İçerde beslediğimi 3 büyükbaş hayvanla geçimimi sağlıyordum. Burada elde ettiğim sütü satarak ailemi geçindirmeye çalıyordum. Ama bu yıl yem, saman, ot ve küspenin fiyatları çok yükseldi. Yapılan yüksek zamlar nedeniyle bu ürünleri alamaz duruma geldim. Bazen hayvanlar aç bile kaldı. Yeteri kadar beslenemedikleri için, süt verimi de azaldı. Ben de elimdeki üç hayvandan ikisini satmak zorunda kaldım. O kalan tek hayvanı bile nasıl besleyeceğim, onu bilemiyorum. Belki yakında onu satmak zorunda kalacağım. Bu durum bizim suçumuz değil. Bunun sorumluları belli. Olan bir halka oluyor.”