Birçok sağlık otoritesinin üzerinde hemfikir olduğu konuların başında, yetişkin bir bireyin günlük en az 1,5 litre, kimi durumlarda ise 2 litre kadar su tüketmesi geliyor. Ancak içerdikleri farklı farklı mineraller nedeniyle su tüketiminde dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.
Fransa Ulusal Sağlık Gıda Çevre ve İş Güvenliği Ajansı (ANSES) tarafından yapılan bir açıklamada, su tüketiminde dikkatli olunması gereken noktalara dikkat çekiliyor. ANSES’in açıklamasına göre, şehir şebekelerinde kullanılan sular gıda ürünleri içerisinde en fazla kontrol edilen ürün olarak öne çıkıyor.
ANSES, suyun kalitesini ölçmek için mikrobiyolojik, fiziki-kimyasal, radyolojik ve organik değerlerin de olduğu 60’ı aşkın parametrenin dikkate alınarak testler yapıldığına vurgu yapıyor.
Plastik şişelerde satılan sular ise ister doğal mineral olsun isterse de kaynak suyu olsun tümüyle yeraltından geliyor ve mikrobiyolojik olarak sağlıklı görülüyor.
BAZI ŞİŞE SULARINA DİKKAT EDİLMESİ GEREKİYOR
Ancak ANSES’in üzerinde durduğu en önemli nokta, şişelenmiş suların farklı farklı mineraller içermesi nedeniyle çok dikkatli bir biçimde tüketilmesi gerektiği.
Sülfat, kalsiyum veya magnezyum gibi birçok mineral türünü içermeleri nedeniyle bazı şişe suların bu mineralleri yetersiz olan bireylere önerildiğini hatırlatan ANSES, bazılarının ise sıcak havalardaki mineral kaybı nedeniyle tercih edildiğini belirtiyor. Örneğin sıcak havalardaki aşırı terleme ve su kaybı bikarbonat tuzları, sodyum klorür, potasyum veya magnezyum kaybını hızlandırıyor ve bu tür mineraller içeren sular tercih ediliyor.
Bu tür mineralleri içeren suların çok dikkatli kullanılmasını öneren ANSES, örneğin aşırı sodyum içeren suların başka etkileri olacağına işaret ediyor.
Bir başka örnek ise, sülfat ve kalsiyuma ilişkin. Litrede 250 miligramdan fazla sülfat içeren sular ishale neden oluyor. Bir yetişkinin günlük 900 miligramdan fazla kalsiyum alması ise, böbrek taşı oluşumuna yol açabiliyor.
SU MİKTARI SICAKLIK, YAŞ VE AKTİVİTE DÜZEYİNE UYGUN OLMALI
ANSES’in dikkat çektiği bir diğer nokta ise, günlük ortalama 1,5 litre su içme tavsiyesinin herkes için her zaman geçerli olmadığı gerçeği.
Buna göre, bireyler hem hava sıcaklıkları hem de yaşları ile hareketlilik düzeylerine uygun biçimde bu miktarı belirlemeli.
SUYU SAKLAMA VEYA MUSLUK SUYU ÖNERİLERİ
Öte yandan, şişe sularının saklanması veya son yıllarda birçok Avrupa ülkesinde gelişen ekolojik bilinçlenme sayesinde artan musluk suyu tüketiminde belirli kurallara uymak gerektiği vurgulanıyor.
Şişe sularının tercih edilmesi halinde her gıdada olduğu gibi suyun da son kullanma tarihinin geçirilmemesi, güneş ışınları veya sıcaklıklardan korunması öneriliyor. Bunun için de serin ortamda korunması gerekiyor.
Musluk sularının ise içerdiği klor nedeniyle cam veya paslanmaz çelik bardaklardan içilmesi öneriliyor. Bu sular musluktan akıtıldıktan sonra şişe suları gibi havasız kalmadıkları için mikrop üretme riskine sahipler. Bunun için ise suların buzdolabında en fazla 24 ila 48 saat arasında saklanması ve iki günü aşkın süre bekletilen suların ise tüketilmemesi tavsiye ediliyor.