Hukukun askıya alındığı cezaevlerinde bir tek işkence var

OHAL ilanının ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) zaten sınırlı olan tutsak hakları cezaevleri yönetimleri tarafından tamamen askıya alındı.

AKP iktidarının toplama kamplarına dönüştürülen cezaevlerindeki uygulamalar gerek tutsaklar gerekse yakınları için tam anlamıyla bir işkence!

Olağan üstü hal (OHAL) ilanıyla birlikte AKP iktidarının özel savaş alanına dönüştürülen cezaevlerinde tutsaklara işkence ve hak ihlalleri akıl almaz boyutlara ulaşırken söz konusu bu insanlık dışı yaklaşımlara tepki gösteren siyasi tutsaklar ise cezaevi yönetimlerinin tüm engellemelerine rağmen adalet arayışında.

KOĞUŞLARA KAMERA YERLEŞTİRİLDİ!

Avukatları ve aileleri aracılığıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesine başvuruda bulunan tutsakların aktardığı bilgilere göre; birçok cezaevinde olduğu gibi Bandırma Cezaevi’nde de havalandırmaya dahi çıkamayan siyasi tutsakların sosyal haklar tamamen askıya alınmış durumda. Dışarıdan gelen mektup ve kıyafetlere el koyan cezaevi yönetimi, tutsakların hak ihlallerini gün yüzüne çıkarmak amacıyla ilgili kurumlara gönderdiği dilekçelerin ise gerekli adreslere ulaşmasına engelliyor. Kaloriferlerin yakılmadığı, cezaevinde hastalanan tutsakların revire ve hastaneye gönderilmesi yasak! Koğuşlara kameraların yerleştirildiği cezaevindeki tutsakların saç ve sakal tıraşı olmasına dahi izin verilmezken; sürekli hakaret, tehdit ve işkence ise eksik olmuyor.

AİLELERE ÇIPLAK ARAMA DAYATILIYOR!

Yine tutsakları yalnızlaştırıp, dışarıdaki dünya ile bağını koparmaya çalışan cezaevi yönetimi bu çerçevede tutsak ailelerinin görüşe gitmesini engellemek amacıyla insanlık onuru zedeleyen uygulamalara imza atıyor. Çocuklarını görmek amacı ile kilometrelerce yol kat eden aileleri saatlerce keyfi şekilde ve hiçbir açıklama yapmadan bekleten cezaevi yönetimi görüş için bekleyen ailelere ince arama dayatmasında bulunuyor!

HAK İHLALLERİNİ PROTESTO EDEN KADIN TUTSAKLAR GÖRÜŞE ÇIKMAMA KARARI ALDI

Tarsus Cezaevi’ndeki kadın tutsakların aktardığı bilgilere göre ise; artan tutuklamalar ve sürgünler nedeni ile koğuşlarda yer yatakları yapılmasına rağmen her yatakta en az 4 tutsak yatıyor. Tutsak sayısının her geçen gün arttığı koğuşlara içme suyu dahil olmak üzere günde sadece 2 defa ve sınırlı sürede su veriliyor. Kaloriferlerin yakılmadığı koğuşlar odun sobası ile ısıtılmaya çalışılıyor ancak tüm başvurulara rağmen yeterli odun temin edilemediği için ısınma sorunu yaşanıyor. Geceleri askerler eşliğinde yapılan baskınlarda tutsakların özel eşyalarına el konuyor.

Cezaevi yönetiminin yaşama geçirdiği keyfi uygulamalara tepki gösteren kadın tutsaklar yaşanan hak ihlallerini protesto etmek amacıyla görüşe çıkmama kararı aldı.

YARALI TUTSAK 2 AYDIR TEDAVİ EDİLMEDEN TEK KİŞİLİK HÜCREDE TUTULUYOR

OHAL ile birlikte yaralı ve hasta tutsakların sağlık kurumlarından yararlanma hakkı da süresiz bir şekilde “buzdolabına” kaldırıldı. 2 aydan fazla süredir Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bacağından yaralı bir şekilde tutulan Abdulkadir Akdoğan isimli tutsak tedavi edilmek şöyle dursun tek kişilik bir hücrede tüm haklarından mahrum tecride tabi tutuluyor.

‘BURADAN SAĞ ÇIKAMAYACAKSINIZ’ TEHDİDİ

Kötü muamele, dayak ve işkencenin eksik olmadığı Van T Tipi Cezaevi’nde ise siyasi tutsaklar cezaevi yönetimi ve gardiyanlar tarafından “Buradan sağ çıkamayacaksınız” şeklinde tehdit edilerek baskı altına alınmaya çalışıyor.