Fransa’nın başkenti Paris’te, 3 Kasım günü Paris’te şehit düşen Aydın Günay (Metin), 11 Kasım’da Rojava’da şehit düşen Kazım Ergün (Anter Dersim) ve Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde işkenceci Türk devletinin ölüme sürüklediği Garibe Gezer için bir anma etkinliği yapıldı. 

Ahmet Kaya Kürt Kültür merkezinde düzenlenen anmada, şehitler için bir anma köşesi hazırlandı.

Çok sayıda Kürdistanlının katıldığı anmaya Aydın Günay, Anter Dersim ve Garibe Gezer şahsında tüm şehitler için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.

Avrupa Kadın Hareketi, Şehit Aileleri Komitesi ve ailesi adına konuşmalar yapıldı. 

Anter Dersim ile aynı anda mücadele saflarında bulunan yakın arkadaşı da, üç arkadaş şahsında tüm devrim şehitlerini saygıyla anarak bir konuşma yaptı.

‘ŞEHİTLERİMİZ ÖNCÜLERMİZDİR’

Anter Dersim ve Aydın Günay’ı kastederek, “İnanç ve bağlılıkları derindi. Her iki arkadaşın da ailesi vardı ve bu devrim mücadelesini her alanda gösterdiler.

Heval Anter Cezaevinden sonra düşman gerçekliğini daha çok anladı ve hırsı gittikçe büyüdü. Faşizmi yakından gördü, Fedai ruhu vardı. Avrupa da dahil birçok yerde mücadele yürüttü. Özgürlük inancı hep diriydi ve Rojava’daki mücadelede büyük bir rolü vardı. Oradaki tüm halkların ona büyük bir saygısı vardı. Onun için şehitlerimiz öncülerimizdir diyoruz” diye konuştu. 

‘BİR DERVİŞ GİBİYDİ’

Heval Metin’den bahsederken de “Kendisi için asla bir şey istemezdi. Bir arkadaş ancak bu kadar dürüst, sıcakkanlı ve inançlı olabilirdi. Herkese yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Yaşamının bizim üzerimizde büyük etkisi vardı. Şeffaf bir su gibi, tam bir Derviş gibiydi.

İlk ve son şehitlerimiz değiller; zira her gün şehadetler gerçekleşiyor. Daha dün Şengal’de katliam yaptılar, cezaevinde Garibe Gezer’i katlettiler. Bu vahşete karşı mücadelemizi ve inşa sürecimizi büyütüp şehitlerimize sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Şehit aileleri adına söz alan Celîl Akdoğan da, şehitlerin hayatlarını kendilerine örnek aldıklarını; şehit aileleri adına onlara layık olma ve mücadelelerini büyütme sözü verdiklerini dile getirdi. 

Anma, üç arkadaşın hayat hikayesini anlatan sinevizyon gösteriminden sonra “Şehîd namirin” sloganı ile sonra erdi.