İsveçli 6 milletvekilinden 'Türkiye'ye yaptırım' önergesi

İsveçli 6 milletvekili, AKP-MHP faşizmine dikkat çekerek, Türkiye'ye yaptırım uygulanması ve maddi yardımın kesilmesini istedi.

Aralarında İsveç Sol Parti'nin Dış Politika Sözcüsü Håkan Svenneling ve Parlamento İkinci Başkan Yardımcısı Lotta Johnsson Fornarve'nin de bulunduğu 6 milletvekili, parlamentoya verdikleri ortak önergede, salgını fırsata dönüştürerek insan haklarını daha fazla ihlal eden Türkiye ve benzeri ülkelere yatırım uygulanmasını talep etti.

Yoksulluğun en fazla kadınlar ve baskı altında tutulan gruplarda artış gösterdiğini gözlemlediklerini belirten milletvekilleri, Avrupa'nın sorunu çözme yerine daha da kötüleştiren bir politika izlediğine, muhafazakar ve milliyetçi ülkelerinin daha saldırgan baskıcı politika ve söylemlere yöneldiğine dikkat çekti.

Sol Partililer, yoksullarla zenginler arasında eşitsizliklerin hem ülkeler içinde hem de ülkeler arasında derinleştiğini söyledi.

'TÜRKİYE'YE TÜM MADDİ YARDIMLAR SONLANDIRILMALI'

Sol Parti'nin parlamentoya verdiği önergenin 8 ve 9. maddelerinde Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan ilticacı sözleşmesinin iptal edilmesi, tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması ve Türkiye'nin AB üyeliği görüşmelerinin dondurulması ve bu çerçevede yapılan tüm maddi yardımların derhal sonlandırılması isteniyor.
Erdoğan yönetimindeki Türkiye'nin yanlış yönde açık adımlar attığını belirten Sol Parti, 2016 yılı yaz ayında gerçekleşen başarısız darbe girişiminden sonra demokratik hak ve özgürlüklerin daha da sınırlandırıldığına dikkat çekti.
Toplu tutuklamalar ve ifade özgürlüğü ihlallerinin arttığına ve 2017 yılında tüm güçlerin Erdoğan'da toplandığına ve daha önce kaldırılan ölüm cezasının yeniden getirilmesi tartışmalarının başladığına işaret etti.

'BİNLERCE İNSAN CEZA ALMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA'

Önergede gazeteciler ve kadınlar üzerindeki baskıların arttığına şu ifadelerle dikkat çekildi:
“Binlerce insan sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı tutuklanma ve yargılanma riski taşıyor, 2020 yılında yaklaşık 100 gazeteci mesleklerini yaptıkları için terör suçundan tutuklandı veya cezasını çekmek için cezaevlerinde, mayıs ve temmuz ayları arasında 45 kadın hakları aktivisti tutuklandı.”

SİYASİ SOYKIRIMA DİKKAT ÇEKİLDİ

Türkiye'deki medyanın neredeyse tamamının Erdoğan rejiminin denetiminde bulunduğu ve bu nedenle rejimi eleştirmekten kaçındığının belirtildiği önergede, “Siyasi muhalefet de baskı altında bulunuyor. 2020 yılında 19 belediye başkanı tutuklandı ve bunlardan çoğu görevden alındı” denildi.
Türk devletinin HDP'ye yönelik saldırılarının sadece belediyelerle sınırlı olmadığı belirtilerek, “Sadece 25 Eylül 2020 günü HDP üyesi 82 kişi uyduruk suçlamalarla tutuklandı. Ayrıca biri 22 yıl hapis cezasına çaptırılan Leyla Güven olmak üzere iki HDP'li milletvekili parlamentodaki yerlerini kaybetti” ifadeleri kullanıldı.

'AB, TÜRKİYE'YE TAVIR ALAMIYOR'

Sol Parti'nin uzun süreden beri Türkiye'deki gelişmeleri eleştirdiği ve İsveç ve Avrupa Birliği'nden güçlü bir tavır koymasını talep ettiğinin hatırlatıldığı önergede ancak İsveç ve AB'nin ilticacılar kaygısıyla tavır koymaya cesaret edemediğine şu ifadelerle vurgu yapıldı:
“Avrupa Birliği, Erdoğan'ın Türkiye'den Avrupa'ya geçmeye çalışan mültecileri durdurmayı amaçlayan utanç verici sözleşmeyi feshetmesinden korktuğu için Türkiye'ye tavır alamadı. Sözleşme Türkiye'ye 6 milyar euro destek veriyor. 2020 yıllarının başlarında sözleşmenin yol açtığı sorun daha belirgin hale geldi. Türk rejimi ülkedeki tüm ilticacıları Yunanistan sınırından gönderme tehdidinde bulunduğunda Avrupa ne pahasına olursa olsun ilticacıları engellemeye çalıştı. Avrupa Birliği Türkiye'ye yönelik eleştirilerinde hala dikkatli ve ilticacılar Avrupa Birliği ve Türkiye gibi büyük güçlerin oyunları arasında kalıyor.”

'ARTIK TÜRKİYE'YE KARŞI ÇIKMANIN ZAMANI'

Sol Partililer, artık Avrupa Birliği'nin ilticacılar için imzalanan sözleşmeyi iptal etme, muhaliflere yönelik baskılara ve Türkiye'de gerçekleşen temel insan haklarına karşı çıkmanın zamanının geldiğine vurgu yaptı.

Sol Parti, İsveç hükümetinden taleplerini mülteciler için imzalanan sözleşmenin iptal edilmesi, muhalefete yönelik baskı ve şiddetin durdurulması ve siyasi nedenlerle cezaevlerinde bulunanların serbest bırakılması olarak sıraladı.
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyesi olması için gerekli insan hakları ve demokrasi kriterlerini yerine getirmediğine dikkat çektikten sonra hükümetin Türkiye'nin AB üyeliği müzakerelerinin tamamen durdurulması ve Türkiye'ye yapılan ödemelerin durdurulmasını talep etti.

Sol Parti, önergesinin parlamentoda oylanmasını ve gereklerinin yapılması için parlamentonun hükümete görev vermesini istedi.

Önergenin altında Sol Parti Milletvekilli ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svenneling, Parlamento İkinci Başkanı Lotta Johnsson Fornarve, milletvekilleri Hanna Gunnarsson, Jens Holm, Yasemin Posio ve Elin Segerlind'in imzaları bulunuyor.