Şêx Saîd’e gönül verenler buluştu

CÎK bileşeni kurumların katılımıyla yüzlerce kişi Şêx Saîd’i anmak için Essen’de bir araya geldi.

Şex Said’e gönül vermiş yüzlerce Civaka Îslamiya Kurdistanê (CÎK) bileşenleri ve din alimleri Almanya’nın Essen kentinde bulunan MegaStar’da bir araya geldi.  

Aralarında, “Amed eski müftüsü ve HDP Urfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Şêx Mûrşîd Xeznewî, Mele Muhyeddin,  

Mele Şafî, Şêx Saîd’in torunu ve Xınıs eski Belediye Eşbaşkanı

Hasan Basri Fırat, Civaka Îslamiya Kurdistanê (CÎK) Başkanı Hafız Ahmet Turhallı, Mele Eşref, KCDK-Eşbaşkanı Yüksel Koç, Yazar-hukukçu Serhat Bucak’ın ve kadınların da olduğu yüzlerce kişi katıldı. 

Buluşmada Türk devletinin Kürdistan’a yönelik işgal saldırıları, siyasi soykırım saldırıları ve AKP-MHP iktidarının halklar arasında geliştirdiği çelişkilere değinilerek Kürdistan için ulusal mücadelenin önemi ve saldırılara karşı duyarlılık çağrısı yapıldı. 

Hasan Basri Fırat, “Şêx Saîd’in zamanında verdiği mücadelenin Kürdistan için olduğuna işaret ederek, “Maalesef bugün olduğu gibi ihanetle sonuçlanan bir acı tarihe dönüşüyor. Biz, Şêx Saîd’in bıraktığı yerden inancını davamızla bütünleştirerek götürmeye mecburuz. Ulusal davamız Şêx Saîd’in tek hayaliydi” diye konuştu. 

BÖLÜP PARÇALAYACAKLARI KÜRT OLMAYACAK

Nimetullah Erdoğmuş da Kürdistan tarihinde önemli bir yer tutan Şêx Saîd’i andıklarını ifade ederek, şunları belirtti: Şêx Saîd, toplumsal bir hareketi başlatan ve hak yolundan yürüyen bir alimdi. Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlılar ile Safeviler arasında bir rekabet oluyor. Çaldıran savaşında Şah İsmail de Yavuz Sultan da Kürtlerin kapısını çalıp destek istiyor. Çeşitli vaatler veriliyor ve İdris-i Bitlisi de bu iş için görevlendiriliyor. Fakat zaman içerisinde Safeviler zayıflayınca verilen sözler unutuluyor ve Osmanlı, Kürtlerin elde ettiği kazanımlara yöneliyor. Burada yine iç ihanet ve İdris-i Bitlisi’nin ihaneti görülüyor. 1639 yıllarında Kasr-ı Şirin Antlaşması yapılıyor ve İran Osmanlı arasında Kürdistan paylaşılıyor. Topraklarımızda işgal tarih boyunca hep vardı. Saldırılara karşı çeşitli hareketler de başladı. Şêx Saîd de bu toplumsal hareketlerden biriydi. Biz HDP olarak Lozan’dan günümüze gelen bu inkar sistemini kabul etmiyoruz ve yeni bir plan, programla kendimizi planladık. Artık o gücümüz var ve eskisi gibi böl, parçala siyaseti yürütecekleri bir Kürt olmayacak. En azından herkesin kendi Kürt’ü olmayacak diyoruz” dedi. 

TORUNLARI ŞÊX SAÎD VE SEYÎD RIZALARIN İNTİKAMINI ALIYOR

Yüksel Koç ise, “Bizler de Şêx Saîd ve Seyit Rıza’nın torunları ve ardılları olarak söz veriyoruz ki bu direnişi dahada büyüteceğiz. Bugün örgütlü Kürtler Garê’de ve Zap’ta Şêx Saîd ve Seyîd Riza’nın intikamını alıyor. Biz de Avrupa’da yaşayan Kürtler olarak bu hak ve onur mücadelesinde hep var olacağız” dedi. 

Kısa bir süre önce işgal saldırıları nedeniyle bir heyet olarak Başûrê Kürdistan’a gidip görüşmeler gerçekleştiren Hafız Ahmet Turhallı ise, Başûr’daki halkın selamlarını iletti. Faşist Türk devletinin dini istismar ederek Kürtler üzerinden yürüttüğü politikanın zararlarına işaret eden Turhallı, ulusal birliğin dört parça Kürdistan için önemine vurgu yaptı. 

Daha sonra Serhat Bucak söz aldı. Bucak, 1923’den bu yana  istila, soykırım ve inkarın adeta bir devlet bekası olarak görüldüğünü söyledi. Kürtler olarak artık bunu kabul etmeyeceklerini vurgulayan Bucak, “”Büyüklerimizin bize bıraktığı bu onurlu mirası daha ileriye taşıyacağız. Hala Kürdistan tehlikede ve halkımız üzerinde denenmedik yöntem bırakmayan Türk devleti, adeta canileşti. Biz de buradan diyoruz ki biz Şêx Saîd’in ve büyük Kürt önderlerinin ardılarıyız. Bunun için varız ve varolacağız” ifadelerini kullandı. 

Buluşmada Hozan Aydın da stranlar seslendirdi.