Avrupa Parlamentosu eski üyelerinden Julie Ward, Westminster Üniversitesi'nden Prof. Radha D'Souza, AB-Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC) Başkanı Kariane Westrheim ve Kürt Dayanışma Kolektifi Koordinatörü Fazela Mohamed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecride ilişkin konuştu. 

ÖZGÜRLÜĞÜ BARIŞ İÇİN DE BELİRLEYİCİ

Avrupa parlamenterliği sürecinin tamamında Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için aralıksız olarak çalıştığını ve halen de tüm diplomatik çalışmalarının Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne dönük olduğunu hatırlatan Julie Ward, bunun için CPT ile de defalarca görüştüğünü söyledi. Ward, şunları dile getirdi: “Uluslararası normlara hiçbir şekilde uyulmadığını çok iyi biliyoruz. Barış için Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü çok önemlidir. Bunu söylemeye devam etmek zorundayız. Abdullah Öcalan’ın bu kadar uzun süre tecrit altında ve hapishanede tutulması, kesinlikle Kürt halkı için kabul edilir değildir. Hiçbir şekilde insan haklarına saygı duyulmadığı gibi uluslararası anlaşmalara da uyulmadığını söylemeliyiz. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele etmeye, özgürlüğü konuşmaya, barış çerçevesinde sesimizi yükseltmeye devam etmek zorundayız."

ULUSLARARASI DAYANIŞMA ŞART

Uluslararası hukuk profesörü Radha D'Souza, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmasının öncelikleri olduğunu belirterek, mücadelenin başarıya ulaşması için uluslararası dayanışmanın zorunluluğuna dikkat çekti. 

Prof. D'Souza, “Kürtler, diğer ülkeler ve bölgeler ile ortak dayanışma göstererek çok büyük bir başarı sağlamıştır. Kürtler hem üçüncü dünya ülkeleri hem de birinci dünya ülkeleri/halkları ile kendi mücadelelerindeki haklılıklarını paylaşmayı başarmıştır. Kürtlerin bu başarısı sayesinde bugün Güney Afrika’dan, Hindistan’dan, Filipinler’den ve aynı anda Avrupa’dan da dayanışmacılar Kürt halkının yanındadır" dedi. 

ÖCALAN’IN KENDİSİ BARIŞTIR

EUTCC Başkanı Kariane Westrheim, Kürt Halk Önderi'nin özgürlüğünü, barış görüşmelerindeki rolünü oynamasını istediklerini belirterek, şunları ifade etti: “Abdullah Öcalan’ın kendisi barış anlamına geliyor. Uluslararası kamuoyu ve uluslararası organizasyonlar artık daha fazla Kürtleri görmezden gelemez. Kürtler artık çok güçlü ve kendi varlıklarını ortaya koyabiliyor. Bizlerin bu bağlamda planlı bir şekilde hareket etmesi, ilerleme kaydedebilmemiz açısından çok önemlidir. Planlı bir şekilde ilerlemek Kürt meselesinde daha da güçlenmemiz için büyük önem taşımaktadır."

KÜRTLERİN YANINDA OLMALIYIZ

Güney Afrika’dan Kürt Dayanışma Kolektifi Koordinatörü Fazela Mohamed ise şunları söyledi: “Türk devletinin Kürt halkının kabul görmüş tek lideri Abdullah Öcalan ile barış görüşmeleri yapmaya hazır olmasını ve bölgede stabil bir güven ortamının yaratılmasını istiyoruz. Hiçbir mücadele uluslararası dayanışma olmadan başarıya ulaşamaz. Türk devleti gibi baskıcı rejimlerle başa çıkabilmek için dünya halklarının Kürt halkının yanında olduğunu kanıtlamamız gerekiyor."