Abya Yala’dan Kürdistan için küresel seferberlik çağrısı
Abya Yala Kürdistan’ı Savun Komitesi, Kürdistan’a yönelik Türk işgal saldırısına karşı 11 Haziran günü “Kürdistan’ı savun-devrimi savun” şiarıyla küresel seferberlik çağrısı yaptı.
Abya Yala Kürdistan’ı Savun Komitesi, Kürdistan’a yönelik Türk işgal saldırısına karşı 11 Haziran günü “Kürdistan’ı savun-devrimi savun” şiarıyla küresel seferberlik çağrısı yaptı.
Abya Yala (Latin Amerika) Defend Kurdistan (Kürdistan’ı Savun) Komitesi, yazılı bir çağrı açıklamasıyla Türk devletinin Kürdistan’a yönelik işgal saldırısına karşı, Kürt halkıyla dayanışma içinde olan insanları, 11 Haziran 2022'de, bulundukları yerlerde Kürdistan'da başlatılan devrimci sürecini savunmaya çağırdı.
Türk devletinin 14 Nisan 2022’den bu yana Kürt Özgürlük Hareketi güçlerine saldırdığı, aynı zamanda planını derinleştirerek Kürdistan topraklarını işgal ve ilhak etmek amacıyla Güney Kürdistan’a saldırdığı belirtilen açıklamada, “Dahası, Recep Tayyip Erdoğan hükümeti, Rojava'daki (Suriye Kürdistanı) şehirleri ve özellikle İslam Devleti’ne (DAİŞ) karşı direnişin simgesi olan Kobanê gibi şehirleri bombalamayı sürdürüyor” denildi.
Erdoğan hükümetinin, uluslararası yasaların ve diğer ülkelerin toprak egemenliğinin ihlali anlamına gelse bile yayılmacı politikasının durmayacağını açıkça belirttiğine işaret edilen açıklama şöyle devam etti: “Jeopolitik küresel düzenin mevcut yeniden yapılandırılmasında, uluslararası güçler ve çoğu ülke Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşı kınarken, Türkiye'nin Kürdistan'daki bombalamaları ve işgal harekatı hakkında hiçbir şey söylemedi. Saldıran güçlere uygulanan bu çifte standart ve dikkatlerin tek bir senaryoya yönelmesi, halkların aleyhine olan ve sessizliğimizle onaylayamayacağımız bir çıkar ve hegemonya tartışmalarının iç içe geçtiğini ortaya koymaktadır.
Avrupa'ya şantaj yapma politikasını sürdürdüğü, mültecileri kendilerine yönelik açıklamalardan ve yaptırımlardan kaçınmak için pazarlık kozu olarak kullandığı ortamda kimyasal silahlar, demografik değişim, etnik temizlik, sistematik bombalamalar ve insansız hava araçları, Türkiye'nin kendi sınırları içinde ve dışında sivil halka ve Kürt milislere karşı konuşlandırdığı ve saldırılarını reddedilemez savaş suçlarına dönüştüren savaş makinesinin bir parçası oluyor.
Kürdistan'da sadece NATO'nun ikinci büyük ordusuna karşı değil, aynı zamanda kardeş katili işbirlikçilere, paralı askerlere ve destek grupları olarak faaliyet gösteren cihatçılara karşı da direnen örgütlü bir halk var.
Bu nedenlerle Kürt halkıyla dayanışma içinde olan insanları, 11 Haziran 2022'de, nerede olurlarsa olsunlar, kendi zaman dilimlerine ve kendi seçtikleri yöntemlere uygun olarak, Türk Devletinin emperyal ve baskıcı politikasını reddetmeye çağırıyoruz.
Kadının kurtuluşu, doğrudan demokrasi ve ekolojik yaşam paradigmasına dayanan Kürdistan'da başlatılan devrimci sürecini özgür bir toplumun ifadeleri olarak savunmaya da çağırıyoruz.
Hayatın her alanındaki toplumsal devrim, toplumların ataerkil, kapitalist ve sömürgeci zihniyetini ortadan kaldırmayı amaçlayan ve dünya çapında kurtuluş ve halkların kendi kaderini tayin hakkı için savaşan hareketler için bir ilham kaynağı haline geldi.”