AK'deki oturma eylemi sona erdi: Önder Apo özgür olmalı

AK önündeki oturma eylemi bugün sona erdi. Eylemde konuşan Avrupa Konseyi’nden parlamenterler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgür olması gerektiğini belirtti.

Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi’nin (KCDK-E) çağrısı üzerine Avrupa Konseyi (AK) önünde gerçekleştirilen 4 günlük oturma eylemi Avrupa Konseyi’nden parlamenterlerin yaptığı basın açıklamasıyla sona erdi.


AK önündeki oturma eyleminin 4. gününe aralarında Avrupa Parlamenteri İrlanda Sinn Fein (Biz) Partisi, Kıbrıs Sosyal Demokrat Hareketi, Katalonya’dan temsilciler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları, Avrupa Kürt Gençlik Hareketi ve Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDKF) de olduğu çok sayıda kurum ve temsilci katıldı.

Siin Fein'den Parlamenter Paul Gavan, "İrlanda’dan dayanışma için geldik ve selamlarımızı iletiyoruz. Türk rejimi insan hakları ve demokrasiyi tanımıyor. AK önündeki mücadeleniz emin olun her yerden duyuluyor. Sinn Fein bunun farkında. Mücadelenizi yürekten destekliyoruz" dedi.

'KÜRT HALKI ONURLU MÜCADELE YÜRÜTÜYOR'

Kıbrıs Sosyal Demokrat Hareketi'nden Parlamenter Konstantinos Efstathiou ise şunları söyledi:

"Mücadelenizin önünde eğiliyorum. Öcalan’ın umut hakkı engellenemez. Kürt halkı onurlu mücadelesiyle herkes tarafından kabul edilen, görülen bir halktır. Öcalan’ın özgürlüğü için biz de sizlerle beraber Öcalan’a umut hakkı için elimizden ne gelirse yapmaya hazırız. Öcalan Mandela’dan daha uzun tutsak kaldı. Bu kabul edilemez. Minimum insan hakları ölçüleri dahi uygulanmıyor."
İrlanda Parlamenteri Thomas Pringle, "Biz umutluyuz, Öcalan ve diğer tutsaklar için. AK önünde sizlerle olmaktan dolayı onur duyuyorum. İrlanda’da tüm kesimler tarafından takdirle izleniyorsunuz" dedi.

Katalonya Parlamenteri Laura Castel i Ford da "Öcalan’a uygulanan tolere edilecek bir şey değil. Katalonya'dan en güçlü şekilde sizlerle dayanışmaya devam edeceğiz" vurgusunda bulundu.

'İMRALI'DA AĞIR TECRİT VAR, CPT GÖREVİNİ YAPMALI'

Eylemde şu açıklamalar da yapıldı:

Barbara Spinelli-İtalya/Abdullah Öcalan'ın avukatı:

"Avrupa Demokratik Avukatlar Birliği’nden geliyorum. Öcalan’ın avukatları olarak görüşme talebimizi Türk devletine ilettik. Öcalan'ın durumu ve İmralı’nın durumunu gözlemlemek istiyoruz. Diğer tutsakların da durumunu yerinde incelemek istiyoruz. Özellikle son 3 yıldır çok ağır bir tecrit uygulanıyor. 750 avukat ortak bir açıklama imzaladı. Öcalan'ın özgürlüğünü sağlamamız gerekiyor. Türkiye’nin CPT’ye tam yetki vermesi ve CPT’nin görevini yapması gerekiyor. Raporun yayımlanması için bu şart. Bizler de avukatları olarak bu kavgamıza devam edeceğiz. Umut hakkı bir rüya değil, bir insan hakkıdır. Bunu Öcalan için ne gerekiyorsa sağlayacağız."

Gençlik adına açıklama:

"Bulunduğumuz ülkelerde sizin Kürdistan diye bir ülkeniz yok deniyordu. Önder Apo sayesinde var olduk. Kürt gençliği belli bir sistem içinde yetiştirildi. Öcalan bu asimilasyonu bozdu. Kürt halkının Öcalan’a ihtiyacı var. Serbest bırakılmamasında asıl sorumlu CPT’dir. Öcalan sadece Kürt halkının lideri değil aynı zamanda dünya halkları için bir fikir önderidir. Bu yüzden sizleri Öcalan'ın özgürlüğü için harekete geçmeye çağırıyoruz."

'TÜRKİYE'YE YAPTIRIM UYGULANMALI'

Fransa Federasyon Eşbaşkanı Abdullah Ülmez CDKF:
"24 yılda Önder Apo'nun geliştirdiği duruş Kürdistan'ı bugünlere getirdi. Ancak komplocu üçler inkâra devam ediyor. Tecrit ve izolasyon Kürtlerin de tecrididir. 4 gündür burada direnen herkesi selamlıyoruz. Tecridin son bulması için durmadan çalışmaya devam edeceğiz."

KCDK-E'den Fatoş Göksungur:

"46 ülkenin olduğu oturumlar devam ediyor. Burada Türkiye de gündemdir. Türkiye'deki insan hakları ihlalleri, muhalefet üzerindeki faşizm, cezaevleri durumu Türkiye'nin hanesine yazıldı ve teslim edildi. Önderliğin avukatlarının umut hakkı talebi oldu. Öcalan'a umut hakkını tanımıyoruz dediler. AK'nin Türkiye'ye yaptırımlar uygulamasını talep ediyoruz. Bu mücadele burayla başlamadı, burada bitmeyecek. Ak, AB parlamenterler, CPT bunu iyi bilsin, bunu bir lütuf olarak istemiyoruz, çağrımız şudur, işinizi yapın. Uluslararası hukuk herkes için geçerliyse Türkiye için de geçerli olmalıdır. OPCW önündeki eylemi biliyoruz. O bile sessizliğiyle Türkiye'ye destek veriyor. Doktorların açıklaması karşısında bile OPCW harekete geçmedi. Bu komplo bu gelişmelerden bağımsız değildir."