"Dem dema azadiyê ye" hamlesi kapsamında 25 Ocak 2021'den bu yana her çarşamba sürdürülen oturma eyleminde bu hafta geçtiğimiz günlerde Kurdistan'ın işgaline onay veren Ankara ve Bağdat hükümetleri tarafından imzalanan antlaşma protesto edildi.
15 Ağustos 1984'te Komutan Egîd'in (Mahsum Korkmaz) Kurdistan'ın sömürüsüne karşı sıktığı kurşunla başlayan Atılım'ın yıldönümünün selamlandığı bu haftaki eylem Komutan Egîd şahsında Kürdistan özgürlük şehitleri anısına 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.
Cenevre eylem komitesi adına BM önünde bir açıklama yapan Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-Ge) Eşbaşkanı İbrahim Yüksel 15 Ağustos Atılımı'nın önemine ilişkin bir konuşma yaptı.
Türk devleti ve Irak hükümeti arasında hafta başında bir görüşmenin gerçekleştirildiğini belirten Yüksel bu antlaşmanın Bağdat hükümetinin kendi topraklarını Türk devletine satma antlaşması olduğunu söyledi.
Türk devleti ve Irak hükümeti arasında varılan antlaşmanın yanı sıra KDP yönetiminin de kendi halkının varlığını yok sayarak bu antlaşmaya ortak olmasını eleştiren Yüksel "Kürt halkının ve Kurdistan'ın varlığının bir kez daha yok sayılmak istendiği bu antlaşmaya Kürt halkı yabancı değildir. Nasıl ki 1923'te Lozan Antlaşması'yla emperyalist güçler eliyle Kurdistan toprakları 4'e bölündü ise sağlanan bu antlaşma ile Kürt halkının kazanımları bir kez daha elinden alınmak istenmektedir" diye konuştu.
Bu antlaşmanın ne KDP yönetiminin ne Irak devletinin ne de Türk devletinin tekelinde gerçekleştirilmediğinin altını çizen Yüksel bu antlaşmanın tamamen emperyalist devletlerin kendi çıkarlarının korunması adına kendi kontrol ve denetimlerinde gerçekleştirilen bir antlaşma olduğunu söyledi.
Irak devletine bu kirli antlaşmadan vazgeçerek kendi topraklarını koruma çağrısında bulunan Yüksel, KDP yönetimi'ne de ihanetçi tutumundan dönme çağrısı yaptı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik 4 yıla yakın süredir mutlak iletişimsizlik haliyle sürdürülen tecrit işkencesine değinerek konuşmasını sürdüren Yüksel "Önderliğimiz üzerinde sürdürülen tecrit işkencesinin esas sorumluları emperyalist devletlerin kendileridir" dedi.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), BM, Avrupa Konseyi (AK) Avrupa Birliği (AB) ile insan hakları kurumlarının tecrit karşında 3 maymunu oynamaktaki ısrarını eleştiren Yüksel "Bu kurum ve devletler emperyalist güçlerin denetiminde varlığını sürdüren tecritin esas sorumlularıdır. Biz Kürt halkı olarak Önderliğimizin direniş çizgisini ve Egîdlerin direniş ruhunu esas alarak Özgürlüğü sağlanıncaya kadar alanlarda olmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.
24 Ağustos Cumartesi günü 15 Ağustos Atılımı'nın 40'ıncı yılı vesilesiyle düzenlenecek olan kutlama etkinliğine katılım çağrısı sonrası Kurdistanlılar oturma eylemine devam etti.