Defend Kurdistan Barış Delegasyonu Alman polisine dava açıyor
Defend kurdistan Hamburg Barış Delegasyonu, Alman polisinin Başur'a gitmelerini engellemesi nedeniyle İdare Mahkemesine gitti.
Defend kurdistan Hamburg Barış Delegasyonu, Alman polisinin Başur'a gitmelerini engellemesi nedeniyle İdare Mahkemesine gitti.
Defend Kurdistan Barış Delegasyonu, KDP’nin Türk devleti ile iş birliğine son verip Kürtler arası diyalogu güçlendirmek ve Türk devletinin işgal saldırılarını kamuoyunda görünür kılmak için 2021 yılının Haziran ayında Başûrê Kurdistan’a gitmek istedi. Ancak bazı heyet üyeleri Almanya Düsseldorf havalimanı, bazı heyet üyeleri ise Hewlêr havalimanında engellendi. Almanya’da engellenen heyet üyelerinden Theda Ohling, Ronja H. avukatları aracılığıyla Alman yetkililerden engellenmelerine ilişkin bilgi talep etti. Alman polisinin yeterli delile dayanan bilgi sunmaması nedeniyle Defend Kurdistan heyet üyeleri Theda Ohling, Ronja H. Avukatları aracılığıyla Köln’deki İdare Mahkemesine başvurdu.
Defend Kurdistan Barış Delegasyonu üyeleri Theda Ohling, Ronja H ve Hewlêr’e giden Dr. Machthild Exo ile avukatları Cornelia Ganten-Lange, konuyla ilgili Hamburg’daki Curio-Haus’ta basın açıklaması yaptı.
BAHANE YARATIP ENGELLEDİLER
Basın açıklamasında ilk söz alan Avukat Cornelia Ganten-Lange, polis hakkında seyahat özgürlüğünü engellemek suçlamasıyla davacı olduklarını belirtti. Av. Ganten-Lange, şunları söyledi:
“Geçen yıl Haziran’da 14 Avrupa ülkesinden bir grup insan Başur'a gidecekti. Ancak Düsseldof havaalanında seyahat engellendi. Gerekçe olarak da Pasaport Yasasının 14 ve 20. maddeleri gösterildi. Pasaport yasasına göre engelleme hakkı var ancak Almanya’nın iç ve dış güvenliği tehdit altındaysa engellenebilir. Almanya’nın çıkarları tehlikeye atılıyorsa engellenebilir. Daha önce Almanya Anayasa Mahkemesi kararlarına göre söz konusu engellemenin somut delillere dayanması gerektiği belirtiliyor.
Polis iddiasında gerillaya katılmadan bahsediliyor. Somut delili olmayan boş bir iddia. Herkes için aynı iddia var. Herkese soyut bu iddia ortaya konuldu. Bunun için de hukuki bir dayanağı yok."
ALMANYA'NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Defend Kurdistan Hamburg Delegasyonu üyesi ve davacı Ronja H. ise Düsseldorf’ta engellendi. Davacı Ronja, konuşmasına Ukrayna savaşı sonrası Almanya’nın tavrına dikkat çekerek başladı. Ronja, şöyle konuştu:
“3 aydır insanlar burada Ukrayna savaşı korkusu taşıyor. Ukraynalılarla dayanışma içinde. Kürdistan’da savaş var. Ancak Almanya bu savaştan bahsetmiyor. Çifte standart var. Türk devleti tarafından öldürülen insanlara az değer mi veriliyor? Geçen yıl Defend Kurdistan’ın kurulacağını öğrendim. Spontan yer aldım. Kürdistan özgürlük mücadelesi demokrasi mücadelesi veriyor. IŞİD’e karşı mücadele etti. Ben de demokrasi ve barış için oraya gitmek istedim. Türkiye’nin uluslararası hukuka aykırı bu saldırılarını engellemek için Başûrê Kurdistan’a gitmek istedim. 11 Haziran’da Hamburg’dan Düsseldorf havalimanına giderken takip edildik. Fotoğraflarımız çekildi. Kimlik kontrolü sonrası iki kişi bana soru sordu. Siyasi bir nedenle soru sordukları için cevap vermedim. Bunun üzerine gitmem engellendi. 10 kişi polis karakoluna götürüldük. Hamburg senatosu üyesi Cansu Özdemir de vardı. Tehlikelere karşı ifademiz alındı. Saatlerce sıcak bir koridorda bekletildik. Bize kriminal muamelesi yapıldı. Su, yemek verilmedi. Daha sonra bizi takip eden polis geldi. Saate 13 gibi uçağımız kalktıktan sonra ifadelerimizin alınmaya başlanması dikkat çekiciydi. Daha sonra bana seyahatimin 1 ay boyunca yasaklandığı tebliğ edildi. Gerekçe ise Alman ve Türk çıkarlarını tehlikeye atmamdı. Daha fazla bilgi istediğimizde bilgi verilmedi. Polis dosyayı kapattı. Bizi engellemelerine dair bilgi verilmedi. Barış için mücadele etmek doğru, engellenmemeli. Bu davayla neden barış için mücadele etmemiz engellendiğini öğrenmek istiyoruz. Neden uluslararası hukuka aykırı bir savaşa karşı olan heyet engelleniyor? Alman devletinin çıkarına ters düşen aslında Türk devletinin saldırgan politikasıdır.”
'TÜRK DEVLETİ ULUSLARARASI HUKUKU ÇİĞNİYOR'
Defend Kurdistan Hamburg Delegasyonu üyesi ve diğer davacı Theda Ohling de Düsseldorf havalimanında engellendi. Ohlig, açıklamasında şöyle dedi:
“Siyasi olarak barış için mücadele eden bir öğretmenim. Kürt öğrencilere ilk ders verdim. Buraya gelen aileler savaştan dolayı geldi. Öğrencilerim bana Kürt olduklarını bile söyleyemiyordu. Türk devleti Kürt diline karşı, Kürt kimliğine karşı; Kürt dili yasaklandı. Kürtler Maxmûr gibi kendi yarattıkları özgür alanlarda Kürtçeyi yaşatmaya başladı. Ancak bu özgür alanlar Türk devletinin saldırısına uğruyor. Hava saldırısı oluyor. Biz Türkiye’nin bu saldırılarını yerinde görmek için yola çıktık. Barışa hizmet etmek için yola çıktık. Türk devleti hâlâ askeri saldırılarını sürdürüyor. Heyetimizin bir diğer amacı da Kürt birliğine hizmet etmekti. Ancak Türk devletinin uluslararası hukuku çiğneyen agresif saldırıları var. Türk devletinin insan hakları ihlallerini kamuoyuna taşımak istedik. Bu nedenle Defend Kurdistan kuruldu. Hedefimiz ve seyahatimiz engellendi. Bu engelleme sadece Erdoğan rejimine yaradı. Seyahatimiz Güney Kürdistan yönetimi, Türk ve Alman devletlerinin ortaklığıyla engellendi.
'KDP KENDİ ÇIKARI İÇİN BİZİ ENGELLEDİ'
Hewlêr’e giden heyet üyesi Siyaset Bilimci Dr. Mechthild Exo, “O dönem gelenler 14 ülkeden geldi. 150 kişi hedeflendi. Yarısı engellendi. Sivil toplum kuruluşları, Kürtler gidişimiz nedeniyle bizden memnundu. Türk devletinin saldırılarını kamuoyuna taşımak ve Kürtler arası olası çatışmayı engellemek için gittik. Heyetimiz siyasi partiler, parlamenterler, sivil toplum kuruluşları, kadın, ekoloji çevreleriyle görüştü. Kürt toplumu bizi selamladı. Ama KDP kendi kirli çıkarları için bizi engelledi. Hewlêr’de basın toplantımız engellendi. 11 Haziran’da 56 kişi havalanında tutuldu. Buna rağmen 70 kişi Başûrê Kurdistan’a girdi. KDP uzun zamandan beri Kürt çıkarlarına aykırı, kendi çıkarları ve Türk devleti çıkarlarına uygun hareket ediyor. Kürdistan’ı Türk devletine peşkeş çekiyor. Başur’da 20 Türk askeri üssü var. Geçen yıl gittim ama bugün de barış için orada sorumluluk var. Halen hava saldırıları var. Hâlâ Türkiye Rojava ve Başur'u tehdit ediyor, oralara saldırıyor. Bu saldırılar uluslararası hukuku çiğniyor. Kürt kanı üzerinden pazarlık yapılıyor. Milletvekilinin gidişi yasaklandı. Kirli çıkarlar için seyahat özgürlüğü engelledi. Erdoğan uluslararası hukuka göre yargılanmalı, cezaya çarptırılmalı.”