Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 2025 yılı ilk oturumları, Fransa’nın Strasbourg kentinde başladı. DEM Parti’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda uluslararası heyet, yerel demokrasi, insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularını masaya yatırdı. Türkiye’den katılan DEM Parti heyeti, özellikle kayyum gaspları, Kürt sorununun çözümü ve kadınların siyasetteki mücadelesiyle ilgili önemli mesajlar verdi.
Heyette, Çinar Belediye Eşbaşkanı, Amed Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi ve aynı zamanda Avrupa Konseyi Bölgesel Yönetim Meclisi yedek üyesi Kader Uzun, Wan Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Bedia Özgökçe, Akademisyen Sarah Glynn ile DEM Parti Avrupa Konseyi Temsilcisi Faik Yağızay yer aldı.
Heyet, oturumlar kapsamında AK-YBK Türkiye raportörleri David Eray ve Bryony Rudkin ile ayrıca İtalya ve İsveç heyetleriyle bir araya gelerek Türkiye’deki son siyasi gelişmeleri aktardı.
Görüşmelerde, Türkiye’de seçilmiş belediye eşbaşkanlarının görevlerinin gasp edilerek yerlerine kayyum atanması eleştirildi. DEM Parti heyeti, bu uygulamaların "halk iradesinin gaspı" olduğunu belirterek, Avrupa Konseyi’nden bu konuda somut adımlar atılmasını talep etti.
Kader Uzun, Avrupa Konseyi Genel Kurulu oturumunun “Yerel ve Bölgesel Demokrasi” başlıklı bölümünde yaptığı konuşmada, "Yerel yönetimler üzerindeki baskılar, demokrasinin önündeki en büyük engellerden biridir. Halkın seçtiği temsilcilerin görevden alınması, sadece bir yönetim sorunu değil, aynı zamanda bir insan hakları ihlalidir" dedi.
Kader Uzun, Önder Apo’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na da değinerek, "Türkiye’de kalıcı barış, ancak Kürt halkının haklarının tanınması ve yerel iradelere saygı gösterilmesiyle mümkündür" ifadelerini kullandı. Önder Apo’nun "Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırılırsa anlamlı olur" sözlerini hatırlatan Kader Uzun, uluslararası kurumlardan çözüm sürecine destek vermelerini istedi.
“Siyasette Kadına Yönelik Şiddet” başlıklı bölümde konuşmasını kadın mücadelesine ayıran Kader Uzun, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne atıfta bulunarak, siyasette kadına yönelik şiddetin demokrasinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurguladı.
DEM Parti’nin eşbaşkanlık sisteminin Türkiye’deki kadın mücadelesinin önemli bir kazanımı olduğunu belirten Kader Uzun, "2006’dan bu yana parti içinde, 2014’ten itibaren de yerel yönetimlerde uyguladığımız bu model, kadınların siyasete eşit katılımını sağlamayı hedefliyor. Ancak bu sistem, Türkiye’de resmi olarak tanınmadığı için birçok belediyemize kayyum atandı" dedi.
BM’nin 2021 raporuna gönderme yaparak, "Siyasette kadına yönelik şiddet, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve kurumsal boyutlarda da devam ediyor. Eşbaşkanlık, buna karşı geliştirdiğimiz alternatif bir modeldir" diye konuştu.
Uzun, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Toplumsal cinsiyet eşitliği olmadan gerçek bir demokrasiden söz edemeyiz. 21. yüzyıl, kadınların siyasette ve toplumsal yaşamda önlerindeki engelleri aşarak demokratik bir dönüşümü gerçekleştireceği bir yüzyıl olacak. DEM Parti olarak bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz."
DEM Parti heyeti, Avrupa Konseyi’nden Türkiye’deki yerel yönetimler üzerindeki baskılar, kayyum uygulamaları ve kadınların siyasete katılımının önündeki engellerle ilgili somut adımlar atılmasını talep etti.