'Dünyamızı Geri İstiyoruz' konferansı başladı

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin tartışıldığı ‘Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak’ şiarıyla düzenlenen konferansların 4’üncüsü Hamburg'da dün başladı.

Almanya’nın Hamburg kentinde 3-5 Şubat 2012 tarihleri arasında ‘Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak’ şiarıyla ilk defa başlayan konferanslar serisinin 4’üncüsü dün başladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikirleri ışığında "Kapitalist Moderniteye Meydan Okumak" şiarıyla "Dünyamızı geri istiyoruz" , "Diren, Geri Al ve Yeniden İnşa Et" ve "Otonom Eğitim Yap ve Örgütlen" başlıklı konferanslar serisi Hamburg Üniversitesi kampüsünde planlanmıştı. Hamburg Üniversitesi Rektörü Prof. Hauke Heekeren'in konferansın yapılmasına izin vermemesi üzerine konferans Wilhelmsburg Bürgerhaus'ta (Wilhelmsburg belediye binası) başladı. Konferans, içinde Kürt ve Alman kuruluşlarının bulunduğu "Network for an Alternative Quest" (Alternatif Arayış Ağı) tarafından organize ediliyor.

Alternatif Arayış Ağı; ‘Uluslararası Abdullah Öcalan’a Özgürlük-Kurdistan’da Barış İnisiyatifi, Kürt Akademisyenler Ağı (KURD-AKAD), Kurdistan Öğrenciler Birliği (YXK), Kurdistan Report Dergisi (ISKU), Barış için Kürt Kadın Bürosu (Cenî), Civaka Azad, Kurdistan Enformasyon Merkezi e.V., Kürt Halkla İlişkiler Merkezi, Jineoloji Merkezi ve  Demokratik Modernite Akademisi ve farklı kuruluşların içinde bulunduğu kuruluşlar tarafından oluşturuldu.
‘Dünyamızı geri istiyoruz’ şiarıyla konferans Kürt Halk Önderi Öcalan’ın için hazırlanan gösterimle start aldı. Ardından daha önceki konferanslara katılan ve çeşitli tarihlerde şehit olan kişilerle ilgili belgesel sunumu yapıldı.
Konferansı düzenleyen komite adına Hatun Ayçık bir açıklama yaparken, Hamburg Kürt Kadın Meclisi Sözcüsü Leyla Kaya da konuşma yaptı.

 'NAZİ SİSTEMİNİN KALINTISI!'

Ardından Hamburg Üniversitesi Öğrenci Birliği adına Luisw Dechow bir konuşma yaptı. Konferansın Hamburg Üniversitesi tarafından yasaklanmasını şiddetle protesto ettiklerini ifade ederek, "Üniversite, Alman istihbaratının isteği üzerine konferansı yasakladı. Alman istihbaratı, Nazi sisteminin bir kalıntısıdır. Düşünce ve bilgi özgürlüğünü yasaklandı. Bunu kabul etmiyoruz. Demokratik bir üniversite istiyoruz. Köklü bir değişiklik istiyoruz.  Bizden alınan dünyayı istiyoruz” dedi.

'PKK EŞİT VE ÖZGÜR BİR DÜNYA İSTİYOR'

Hazırlık komitesinden ve Abdullah Öcalan’a Özgürlük Girişimi sözcülerinden Reimer Heider de bir konuşma yaptı. Konuşmasına Hamburg Üniversitesi’nin yasağını protesto ederek başlayan Heider, PKK’nin "terörist" bir örgüt olmadığını kaydetti. Heider, “Kendi dünyamızı kurmak istiyoruz.  Bu konferansın amacı da aynı. Hamburg Üniversitesi'nde yapmak istedik ama Almanya istihbaratı buna engel oldu. Bu konferansın aşırılık yanlısı fikirlere yakın olduğunu söylüyorlar. PKK fikrine yakındır. Bana hep, benim PKK'ye yakın olduğunu söylüyorlar. Herkesin hemen evet veya hayır cevabını vermesi zordur. Özgürlük istiyoruz. Eşit ve özgür bir dünya istiyorlar.  Kadınların, gençlerin, feministlerin, insanların özgürce yaşamak istediği bir dünya istiyorlar. PKK bunları isterken neden kötü şeyler olsun?  Böyle bir şeyi isteyen bir örgüt nasıl terörist olabilir” dedi.

'ABDULLAH ÖCALAN'IN DURUMU KÜRESEL GÜÇLERİN SORUNU'

Konferansta ilk günün son konuşmasını yapan İskoçyalı Edebiyatçı James Kelman ise şöyle dedi:

"Binlerce Kürt insan düşüncesinden dolayı cezaevindedir. İnsanız. İnsanlar her zaman yaşam için, hakları, aileleri ve özgürlükleri için savaşırlar. Bu herkesin hakkı. Kürtler de aynısını yapıyor. Tutuklanan tek kişi Abdullah Öcalan değil. Bunun sebebi Kürtlüğüdür.  Kürtlere karşı bir yaklaşımdır. Bir örnek verebilirim. Örneğin 1994 yılında İlhami Sami Çomak 24 yaşında tutuklandı. 30 yıldır Türkiye hapishanelerinde. Bu Türk devletinin yaklaşımını gösteriyor. Bu zalimce ve utanç verici bir şey. Ben kendim o zamanlar gençtim. Kız arkadaşımla yeni tanıştım. Ama şimdi çocuklarım ve torunlarım var. O zaman tutuklanan o Kürt İlhami hala cezaevinde, bu vahşet niye?  Bu sadece bir örnek. Tam sayısını bilmiyorum ama Abdullah Öcalan, İlhan gibi binlerce kişinin olduğunu biliyorum. Abdullah Öcalan'ın durumu var. Bazıları onun durumunu Nelson Mandela'nınkiyle karşılaştırır. Ama bu doğru değil. Mandela arkadaşlarıyla kaldı. Toplantılar yapabiliyordu. Röportajlar yaptı. Serbest kalınca partisi üzerindeki yasak kalktı. Nelson Mandela'nın bir ülkesi vardı ve ülkesine gitti. Ama Sayın Öcalan'ın durumu farklı. Öcalan salıverilse, partisi üzerindeki yasak kalksa da nereye gidecek? Sayın Öcalan meselesi küresel güçlerin meselesidir. Küresel güçler çözümü engelliyor. Buna odaklanmalıyız. İnsanlar ve devletler farklıdır.  Fark etmezsek gerçeğe ulaşamayız. Sayın Öcalan'ın Yunanistan ve Fransa'ya karşı kötü bir şey yaptığını düşünmüyorum. Ama o devletler kendi çıkarları için Sayın Öcalan'a ihanet ettiler. Ben bunu kabul etmiyorum. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu sadece bir komplo değil. Komplo demek durumu hafifletmek olur. Küresel güçlerin kötü bir işidir. Küresel güçler sadece kendi çıkarlarını yani mülkiyeti düşünürler. Duyguları yok, dostları, dostlukları yok. Onlar için bir tek şey var o da mülkiyet, çıkar."