Erdoğan-Mesrur Barzani’nin ABD’de buluşması nedenleri…

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye ziyaretine sayılı günler kaldı. RTE ile birlikte aynı tarihlerde Mesrur Barzani’nin ABD’de olacağı ortaya çıktı. Her iki ziyaretin aynı anda olması bir tesadüf değil.

Önceden ve planlanmış stratejik bir hedef içeren ziyaret olduğu her halinden belli. Erdoğan ve Barzani ziyaretinin perde arkasında neler olabilir, diye bakmakta fayda var.

ŞENGAL...

Erdoğan ABD’ye yapacağı ziyarete büyük bir proje ile gitmeye hazırlanıyor. Ancak ziyarete sayılı günler kala ABD’de Başkan Trump tarafından YPG’ye ağır silahlar verilmesi kararı imzalandı. Kararın imzalanması, Erdoğan’ın projesinde bir değişiklik olmadığı ziyaretini iptal etmemesinden anlaşılıyor. Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı ziyaret için "Irak ve Suriye’nin durumu ele alınacak" gibi çok genel açıklamalar daha önce yapılmıştı. Irak’tan kasıt Şengal’e yönelik bazı planlarla gideceğini gösteriyor. Erdoğan ve KDP’nin Şengal'e yönelik planlarının ortak bir plan olduğu, yaptıkları açıklama ve tehditlerle de anlaşılıyor. Bu da, gerillanın Şengal’den çıkarılması planıdır. Gerek KDP’nin en yetkili ağızları gerekse başta Erdoğan ve AKP’li tüm yetkililerinin bugüne kadar yaptıkları açıklamaların hepsi aynı ağızdan yapılmış açıklamalar gibiydi. Şengal’deki gerilla ve YBŞ güçlerinin tehdit edilmesi, gerillanın Şengal’den çıkarılması içindi. Bunun için 3 Mart'ta çeteleri ile karadan saldırı başlattılar. 25 Nisan’da da Türk savaş uçakları ile hava saldırılarında bulundular. Bu saldırılardan sonra ABD ve Irak Merkezi hükümeti arasında bazı görüşme ve tartışmalar oldu. Bu tartışma ve görüşmelere dair, Şengal’in Türkiye saldırıları ve KDP tehditlerinden korunması, Şengal’de olası bir savaşın önüne geçilmesi için Şengal’de güç bulundurmaları yönünde bir anlaşmaya gittikleri yönünde bilgiler var. Önümüzdeki günlerde ABD ve Irak merkezi hükümetine bağlı güçlerin Şengal’de konumlandırılacakları tartışmaları da sürdürülüyor. ABD ve Irak merkezi hükümetinin Şengal’e güç gönderip konumlandırmasıyla AKP ve KDP’nin ortak amaç ve hedefinin önüne geçilmiş oluyor. O yüzden her ikisi birden bunun önüne geçmek yani ABD’nin güç göndermemesini sağlamak için çalışacakları açıktır. Erdoğan ile Mesrur Barzani’nin aynı tarihte ABD’de bulunmalarının bir nedeni bu olabilir.

VE ROJAVA PLANI...

Tabii ki RTE ve şimdi de aynı günde orada olacağı açıklanan Mesrur Barzani’nin ABD ajandasında Rojava ve Kuzey Suriye var. Ajandalarında hangi planlar olduğu bilinmemekle beraber Rakka operasyonu, Minbic, Rojava çeteleri olduğu kesin. Ancak ziyaret daha başlamadan Trump tarafından YPG’ye ağır silahların verilmesi kararı imzalandı. Karar imzalandıktan sonra ajandalarında yer alan planlar değişmese de darbelendiğini söylemek mümkün. Ancak ikili görüşmede planlarını kararın imzalanmasından sonra farklı bir versiyonla ileri sürüp kabul ettirmeye çalışacak gibi görünüyor.

Tabqa’da özgürleştirilip, YPG’ye ağır silahların verilmesi kararı imzalandıktan sonra ABD’nin Rakka planında bir değişikliğe gitmesi mümkün görünmüyor. O yüzden ajandalarındaki konulardan biri daha şimdiden gündemden düştü. Zira Tabqa'dan sonraki ve son adım Rakka’dır. Kaldı ki 11 Nisan’da Rakka’nın kuzeyindeki Cellab Vadisi'ni özgürleştirme adıyla başlatılan Fırat’ın Gazabı Hamlesi'nin dördüncü aşaması ile bir anlamda Rakka şehir merkezi savaşının startı verilmiş oldu. 15 günlük bir aradan sonra 9 Mayıs’ta dördüncü aşama yeniden başladı. Adım adım Rakka şehir merkezine doğru hızlı bir ilerleyiş sürüyor.

Ajandalarındaki Rakka planı düşünce ikili yani Erdoğan ile Barzani, Rojava çeteleri üzerinden bir planı kabul ettirme çabasını gösterecekler. İkili başta Trump olmak üzere ABD yönetimine Rojava çetelerini Rojava silahlı gücü olarak gösterip imzalanan ağır silahların verilmesi kararının onlar için de geçerli olmasını talep edecekler gibi. Bununla Rojava çetelerini de tıpkı YPG gibi resmi olarak kabul ettirmeye çalışacaklar.

RTE ve Mesrur Barzani tarafından kabul ettirilmeye çalışılan bu çetelerin büyük bir bölümünün daha önce Nusra içinde yer aldığı ABD yönetimi tarafından bilinmiyor değil. Usama Hilali, Celal Birhek gibilerinin Nusra içindeki fotoğrafları da açığa çıkmıştı daha önce. Ayrıca bu çetelerin hepsinin Türkiye MİT’i tarafından eğitildikleri, maaşlarının da Türkiye tarafından ödendiği de ABD tarafından bilinmeyen bir şey değil. Öte yandan bu çetelerin Türkiye’nin Cerablus’tan Bab’a kadarki Suriye topraklarını işgal etme adımlarında yer aldıkları orta yerde dururken, ABD ikilinin bu kirli oyununu kabul eder mi? Zor görünüyor.

HİÇ UMMADIKLARI TUTUMLA KARŞILAŞABİLİRLER

Recep Tayyip Erdoğan ve Mesrur Barzani planlanmış bir şekilde aynı tarihte birçok şeyi umarak ABD’ye yapacakları ziyarette hiç ummadıkları bir tutumla da karşı karşıya kalabilirler. ABD yönetimi ve Trump her ikisinin diktatörlük üzerine kurulu heveslerini elinin tersi ile geri çevirebilir. Zira bölge halkları Rojava ve Kuzey Suriye deneyiminden sonra daha fazla demokrasi isteyen bir duruma geldi. Ayrıca her ikisinin insanlığın başına bela olmuş mezhepçi politikaları biliniyor. Mezhepçi politikalarından ötürü DAİŞ, Nusra ve Müslüman Kardeşler başta olmak üzere diğer çete grupları ile ayyuka çıkmış ilişkileri biliniyor.

O yüzden sunacakları planların kabul görmesi bir yana ortak bir şekilde planladıkları Şengal ve Qereçox saldırılarının habersiz, koordinesiz, kendi başlarına karar vererek gerçekleştirmelerinin hesabı bile sorulabilir.

Çok şey umarken eldekini de yitirip geri dönebileceklerini gösteren çok sayıda veri mevcut. Bu veriler şimdiye kadarki ortak planlarında ortaya çıkmış pratiklerinin bir sonucu olarak kendini gösteriyor.