FED-MED: Komploya karşı mücadeleyi başarıya ulaştırmak zorundayız

“Halk olarak varlığımızı koruma ve özgürlüğünüzü sağlamanın Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü sağlamaktan başka yolu yoktur” diyen FED-MED, NRW’de yaşayan tüm Kürdistanlıları, 12 Şubat’ta Düsseldorf’ta yapılacak büyük yürüyüşe çağırdı.

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (NRW) eyaletindeki Demokratik Kürt Toplum Merkezlerinin çatı örgütü olan Kuzey Ren Vestfalya Mezopotamya Özgür Toplumlar Federasyonu (FED-MED), “Soykırım Günü” olarak adlandırdığı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun geliştirildiği 15 Şubat’ın yıl dönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. FED MED, 12 Şubat Cumartesi günü Düsseldorf’ta DGB Haus önünde saat 13.00’da başlayacak yürüyüşe çağırdı.

FED-MED’in açıklaması şöyle:

Kürtlerin Soykırım Günü olan 15 Şubat uluslararası komplosunun 23. yıl dönümünü tamamlamış bulunmaktayız. Kürt halkına karşı yapılan bu komplo, 20. yüzyılın son büyük soykırımı olan Kürt soykırımının somutlaşmış ifadesidir. Rêber Apo’nun uluslararası bir komplo ile esaret altına alınması, Kürt halkı için esasta halk olma vasıflarının askıya alması anlamına gelmektedir. Kuşkusuz bu bir ulusun yaşayabileceği en ağır durumdur.

Kürt halkının bu durumdan kurtulmasının ve normal bir toplum ve ulus olabilmesinin tek şartı, bu büyük komploya, komplocu güçlere ve komplonun dayattığı her türlü köleci yaşam alışkanlıklarına karşı kesintisiz, sağlam bir örgütlülük ve mücadele içerisinde olmaktır. Kürt halkı olarak geçen 23 yıllık süre boyunca komploya ve komploculara karşı özgürlük hareketi öncülüğünde her alanda ve her düzeyde ayakta kaldık, direndik, örgütlü ve eylemli olduk. Rêber Apo’nun İmralı direnişine paralel olarak gösterilen bu direniş sayesinde komplo sonuca ulaşamadı. Ancak son çökertme denilen saldırı konsepti de gösteriyor ki komplo devam etmektedir.

Geçen 23 yıllık mücadele süreci bize şunu göstermiştir ki, komplocular ne kadar güçlü, acımasız ve barbar olurlarsa olsunlar onlara karşı örgütlü, planlı eylemli olduğumuz sürece başarıya ulaşmaları mümkün değildir. Kuşkusuz soykırım kıskacında olan bir halk olarak bizlerin bunun dışında, yani direniş ve mücadele dışında onurlu ve ahlaklı yaşamamızın başka bir şansı ve olasılığı yoktur. Bizi onurlu ve ahlaklı yapan da bu mücadeleci ve direnişçi gerçekliğimizdir. Eğer komplo karşısında gevşeme, mücadelesizlik, örgütsüzlük ve direnme duruşumuz olmasaydı hiç kuşku yok ki soykırım tamamen gerçekleşmiş ve biz Kürtler de toplum olmaktan tamamen çıkmış olacaktık. Mevcut durumda Kürt halkı olarak soykırımı tamamen parçalayarak, varlığımızı kabul ettirip özgürlüğümüzü sağlamak için şimdiye kadar ısrarla yürüttüğümüz mücadeleyi başarıya ulaştırmak zorundayız. Hiç kuşku yok ki soykırım çemberini parçalamak, uluslararası komployu tümden yenilgiye uğratıp bertaraf etmekten geçmektedir. Bu da ancak ve ancak Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünü sağlamakla mümkündür. Bunun dışında halk olarak varlığımızı koruma ve özgürlüğünüzü sağlamanın başka bir yolu da yoktur. 

24. yılına girerken uluslararası komployu ve komplonun dayattığı Kürt soykırımını kabul etmediğimizi  ve asla da kabul etmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik, dile getiriyoruz, dile getirmeye de devam edeceğiz. 

 24. yıl dönümüne girerken, 15 Şubat uluslararası komplosunu; yani  Kürt soykırım gününü bu vesileyle tekrardan kınıyoruz, ret ediyoruz. Bu temelde NRW’de yaşayan Kürdistanlılar olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da ‘Dem dema azadiyê ye’ hamlesi temelinde 12 Şubat tarihinde Düsseldorf DGB Haus önünde saat 13.00’da yapacağımız  15 Şubat Soykırım Günü’nü protesto yürüyüşümüze başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımızın bu tarihi bilinçle ve  şimdiye kadar verdikleri emeğe ve gösterdikleri mücadelelerine sahip çıkarak daha güçlü bir şekilde katılmaya ve tüm çevrelerini duyarlı kılarak katmaya çağırıyoruz.”