TCŞ ve TekoJIN öncülüğünde İsviçre’nin Solothurn kentinde başlayan ve 3 gün süren uzun yürüyüş, bugün Schüpfen kasabasında başlayıp Zollikopfen kasabasında sona erecek.

Biel kasabasından dün Lyss kentine yürüyen gençler, öğlen yolda bir seminer düzenledi. Mola sonrası CDK-S adına Siyasetçi Metin Mintaş bir seminer verdi. Mintaş, Kürdistan'daki ihanetçi çizgi ve bu ihanetçi çizgiye karşı neler yapılması gerektiği üzerine bir konuştu. Mintaş, şunları söyledi:

“Kürdistan tarihinde çok defa ihanet yaşanmıştır. Barzaniler'in ihaneti ilk değildir. Kürt tarihinde 150 yıldır hep ihanetler yaşandı. Kürt mücadelesi bu ihanetler sonucunda akamete uğramıştır. KDP’nin kuruluşunda yer alanlar daha sonra Barzani Ailesi'nin ihanetini görüp oradan ayrılarak YNK’yi kurdular. Sürekli ihanet içinde olan Barzani Ailesi  Saddam Hüseyin’in tanklarına binerek Hewlêr’e gelmiş ve bir katliam gerçekleştirmiştir. Yine Türk MİT’i ile birlikte Hewlêr’de hastaneyi basmış, onlarca yaralı gerillayı şehit etmiş ve halen katledilenlerin cenazelerinin nerede olduğu dahi bilinmiyor.

Barzani Ailesi DAİŞ’e karşı Êzidî halkını savunmasız bırakıp kaçmıştır. Bunun sonucu olarak binlerce insan katledilmiş ve binlerce kadın DAİŞ tarafından kaçırılmıştır. Kendileri milyon dolarlık servetleriyle dünyanın birçok yerinde malikaneler satın alırken Güney halkı açlıkla karşı karşıya kalmıştır. Geçen yıl Belarus sınırında binlerce insanımız açlıkla karşı karşıya kalmıştır. Bugün bu ihanetçi çizgi Kürt özgürlük mücadelesine karşı işgalci Türk devleti ile birlikte hareket ediyor. Gerilla alanlarına dönük işgal saldırılarında kimyasal silahlar kullanılıyor. Bütün bu alçakça saldırılara karşı Medya Savunma Alanlarında gerilla muhteşem bir direniş sergiliyor.

Önder Apo’nun izinde 40 yıldır bir mücadele sürmekte. Yine bizim hareketimiz bir insanlık hareketidir. Kapitalist modernitenin mücadelemize yönelik saldırıları devam ediyor. Biz de bu saldırılara karşı direnmeliyiz."

'KİMSE KÜRTLERE SALDIRIYI KABUL ETMEMELİ'

Yürüyüşe katılan Biel FAU sendikası Başkanı Jonny Rumpt, şöyle dedi:

“Ben bugün bu yürüyüşe Kürtlere dayanışma içinde olduğumu göstermek için katıldım. Ukrayna-Rusya savaşını kullanan Türkiye kendine çıkar sağlamak istiyor. Yine İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma istemine karşı Türk devletinin bunu bir şantaj aracı olarak kullandığını görmekteyiz. Türkiye NATO’ya şantaj yaparak Rojava‘ya saldırmak istiyor. Rojava‘da demokratik bir yapı var, Türkiye bu demokratik yapıyı ortadan kaldırmak istiyor. Türkiye’nin Kürtlere saldırmasını kabul etmiyoruz, hiçbir insan da kabul etmemelidir. Bu saldırılara karşı çıkmak insan olmanın gereğidir. Biz elimizden ne geliyorsa yapmalıyız. Türkiye’nin bu saldırgan politikalarını teşhir edip kınamalıyız."

Yürüyüşün 3. günü için sabah 11.00’de Schüpfen kasabasında bir araya gelen yürüyüşçüler, PKK bayrakları ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan posterleriyle yürüyüşe başladı. Sloganlar eşliğinde ezgiler söyleyen yürüyüşçüler, her öğlen molasında seminer düzenliyor. Eylem Zollikofen'da yapılacak bir basın açıklamasıyla sona erecek.