İşgalci Türk devletinin 29 Ekim 2024'te Heftanîn bölgesine yönelik saldırılarda şehit düştükleri açıklanan Axîn Cûdî (Halime Kaya), Dilovan Avzem (Mehmet İnan Mintaş), Zozan Rukên (Çiğdem Kurt), Avzem Cûdî (Azime Kabul), İsviçre'nin Grenchen kentinde anıldı.

Şehit Aileleri Derneği (KOMAW) öncülüğünde gerçekleştirilen anmaya Axîn Cûdî ile Dilovan Avzem’in aileleri, İsviçre Demokratik Kürt Konseyi eşbaşkanları, şehit aileleri ve kurum çalışanları katıldı.

Kürdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan anmada, İsviçre KOMAW Eşbaşkanı Mustafa Karahan bir konuşma yaptı. Anmaya katılanları selamlayan Karahan, “Önemli bir süreçten geçiyoruz. Bugün anmasını yaptığımız şehitlerin son olmasını temenni ediyorum. Bu sürece sahip çıkarak bugüne kadar verdiğimiz şehitlerin emeklerine sahip çıkmış olacağız” dedi.

Axîn Cûdî’nin ailesi adına yapılan konuşmada, “Axîn devletin baskıları sonucu Maxmur’a gidenlerden. Abisi Cûdî’nin şehadetinden sonra onun silahını alarak mücadeleye katıldı. Yıllarca mücadele etti. Biz, ailesi olarak onların verdiği mücadelenin takipçisi olacağız” ifadeleri kullanıldı.

Dilovan Avzem’in amcası Metin Mintaş ise, “Bizi yalnız bırakmayan sizlere teşekkür ediyoruz. Bu 4 şehit Kurdistan halkının şehididir. Devlet, yeğenim daha çok küçükken onun babasını katletti. Dilovan, zorluklar içerisinde büyüdü ve yönüne dağlara verdi. Biz şehitlerimizin izinde mücadele edeceğiz, onlarla onur duyuyoruz” diye konuştu.

Ardından İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) Üyesi Sozdar Sîdar konuştu. Kürtlerin  50 yıldır mücadele verdiğini belirten Sîdar, “Böylesi tarihsel bir süreçte canlarını veren emek veren şehitlerimiz için bir araya geldik. Mintaş ailesinden 7 şehit var. Böyle yüzlerce ailemiz var. Şehit Axîn Cûdî, kardeşini adını, silahını alarak mücadeleye katıldı” dedi.

Sîdar, Önder Apo’nun başlattığı sürece ilişkin ise, “Bu süreci başarıya ulaştıracağız ve bunu şehitlerimize armağan edeceğiz. Kimse bu süreçte bizi mücadelemizden alıkoyamayacak. Bu sürece sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu sürece şehitlerimizin verdiği bedeller sayesinde ulaştık. Savaşta kadın mücadelesi inkar edilemez bir gerçekliktir. Hayatın her alanında olduğu gibi savaşta da kadınlarımız direnişin öncülüğünü yapıyorlar. Yurtseverlik mücadele etmeyi gerektirir. Mücadeleyi anlamak başta Önder Apo’nun felsefesini anlamakta geçer. Süreci anlayıp ona göre mücadele etmeliyiz. Şehitlerimize sahip çıkacağız. Şehit Çiyager dile getirmişti. “Ne olursa olsun sonu muhteşem olacak” şeklinde konuştu.  

KCDK-E adına konuşan Fırat Botan da şehit ailelerine başsağlığı diledi. Önder Apo’nnun tarihi çağrısına işaret eden Botan, “Önder Apo bu halk için bir adım attı. Bu adım, ilk parti kurulduğunda amaç neyse şimdi de o dur. Silahı bırakarak yeni bir mücadeleyi, yeniden örgütlenmeyi amaçlıyor. Bu süreci doğru anlamak gerekir. Önderlik ne yapmak istiyor, doğru görmeliyiz. Devlet artık adım atmalıdır. Önderlik çağrı yaptı, örgütümüz de bunu kabul etti. Artık top Türk devletindedir. Biz Kürtler hep alanda bu sürecin arkasındayız. Türk devleti adım atmazsa ne Avrupalı devletler ne de ABD artık Kürtler savaş istemiyor diyemez. Biz silahlara aşık değiliz. Bir özgürlük için dağlara çıktık. Önderlik inisiyatif aldı. Sürecin işlemesi için silahların susması gerekir. Üstümüze düşen görevi yerine getirmeliyiz. Bugüne kadar tam anlamıyla yerine getirmedik. Bundan sonra bunu yerine getirmeliyiz. Halkımızın içinde daha çok olmalıyız, halka süreci anlatmalıyız. Bu süreç birçok tehlikeyi içinde barındırıyor. Meclislerimizi büyütmeliyiz. Bu süreci ileri taşımak bizim görevimiz. Bu şehitlerimize sözümüz olsun” dedi.

Anma, gösterilen sinevizyondan sonra “Şehîd Namirin” sloganıyla sona erdi.