HPG Basın İrtibat Merkezi, açıklaması şöyle:

“1 Ekim 2019 tarihinde işgalci TC ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği bir hava saldırı sonucunda Mazlum (Mazlum Tekdağ) arkadaşımız şehadete ulaşmıştır.

Şehadete ulaşan Mazlum yoldaşın sicil bilgileri şöyledir:

DİRENİŞ ÇİZGİSİNİN SAVAŞÇISI

Mücadelemizin yiğit bir neferi, halkının en değerli evlatlarından biri olarak şehitler kervanına katılan Mazlum Yoldaş yaşamı ve duruşuyla büyük bir hikayeyi ardında bırakmıştır. Bağrında 90’lı yılların öncü halk önderlerini çıkaran Tekdağ ailesinin bir neferi olan Mazlum yoldaş daha çocukluğundan Kürdistan’da yaşanan hem acı ve zulmün bir mağduru olmuş hem de direniş ve mücadele geleneğinin iyi bir öğrencisi olmayı başarmıştır. O amansız bir mücadelenin en çetin alanlarından biri olan Amed’te halkı için mücadele edip, yoldaşları için her türden bedele rağmen ayakta kalmanın, özgürlükte ısrarın sembolü haline gelmiştir. Bu temelde uzun yıllar gençlik faaliyetlerinde bir gençlik önderi gibi rol oynamış, bu yıllarda gençliğin devrimci çizgi temelinde örgütlenmesi ve mücadele etmesinde büyük bir emektar haline gelmiştir. İlerleyen yıllarda genç ömrüne rağmen Demokratik Siyasi zeminde Kürt halkının özgürlük arayışının, demokrasi mücadelesinin öncü kadrolarından olmayı başarmıştır. Bu zeminde de başarının ve zaferin ancak mücadele ve direniş çizgisi temelinde gelişebileceğini hep hatırlatmış, bu çizginin savaşçısı olmuştur.

Mazlum Yoldaş için zulme karşı direnmek, direnmek için bedel ödemek, bunun için büyük cesaret sahibi olmak yaşamını adadığı devrimciliğin tartışılmaz bir gereği gibidir. Bunun bir gereği olarak Zindanlarda da bu bayrağın taşıyıcılığını yapması hiç kimseyi şaşırtmamıştır. Amed Zindanı’nda ardılları olduğu geleneğin derin bilincinde olan Mazlum yoldaş bedenini ölüme yatırmada bir an için tereddüt etmemiştir.

Kuzey Kürdistan ve Türkiye’de bu mücadele geleneğini bir yaşam tarzına, büyük bir amaca dönüştüren Mazlum yoldaş için mücadele etmek direnmek bu temelde kazanmak dışında bir seçenek yoktur. Ne zamanki mücadele ettiği zeminlerde bu imkanlar ortadan kaldırılmış, faşist ve gerici Türkiye rejimi ne zaman ki bu zeminde direnen devrimcileri tasfiye etme ve sinmeyi dayatmış işte o zaman kendi kutsal tercihini yaratarak Kürdistan dağlarına yol almıştır. Mazlum’un gerçek evi ve en hakiki dostu olan dağlar Mazlum yoldaşı, yıllardır tanıdıkları ‘Genç Mazlum’u’, ‘Bizim Mazlum’u’, ‘Amedli Mazlum’u’ tüm sıcaklığıyla kucaklamıştır.

YOLDAŞLARI İÇİN DAĞ OLMUŞTUR

Mazlum, Kürdistan dağları için de iyi bir yoldaş olmuştur. Kürdistan dağlarında Türkiye faşist gerici sistemine karşı en radikal mücadelelerin cesur ve ilkeli bir öncü kadrosu haline gelmiştir. Dağın her geçen gün gerillalaştırdığı Mazlum yoldaş bu zeminde de kısa sürede kritik misyonlar üstlenen bir parti kadrosu olarak rol oynamıştır.

Mazlum yoldaş en samimi ve en içten gülüşü, hesapsız ve kaygısız katılımı, en amansız en zorlu anlarda kendine olan yüksek güveni, sorunlar karşısındaki direngen ve kavgacı duruşu, bilgi birikimi ve tecrübesi, her an taşıdığı devrimci ve gerilla olmanın coşkusu ve gururuyla yoldaşları için bir ‘DAĞ’ olmuştur.

Mazlum yoldaş birlikte mevzi aldığı bizlere, omuz omuza mücadele ettiği tüm herkese, birlikte düşmanlarına türlü darbeler vurmak için başbaşa verdiği tüm gençlik kadrolarına, demokratik siyasi zeminde birlikte baskıları göğüslediği tüm arkadaşlarına, Zindanlarda birlikte özgürlüğü haykırdığı direnişçilere, ellerin öptüğü başını bağrını dayadığı tüm Kürdistanlı analara, saçını okşayıp mücadeleyi öğütlediği tüm Kürdistanlı çocuklara hayatı gibi dupduru mücadele ve öğütle dolu bir hikaye bırakmıştır. Bu hikaye hepimize direnerek kazanılacağını, bunun için cesaret ve bedel gerektiğini anlatmakta ve bize sadece zaferi müjdelemektedir.

Bu temelde ölümsüz şehitler kervanına katılan Mazlum yoldaşın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kürdistan halkına başsağlığı diliyor ve şehitlerimizin taşıdığı mücadele bayrağını zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.”