KCDK-E İran’daki başkaldırıyı selamladı

İran ve Rojhilat Kürdistan’da Jîna Emînî’nin katledilmesi sonrasında gelişen kadın direnişini selamlayarak, Avrupa’dan ses vermeye çağırdı: Yaşadığımız tüm ülke ve yerellerde kadın direnişinin sesi olalım!”

Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E) Eşbaşkanlığı, İran’da Jîna Emînî’nin “ahlak polisleri” tarafından işkenceyle katledilmesini kınayarak, “özgür kadının başkaldırısını” selamladı.

Eşbaşkanlığın “Özgür kadın iradesine karşı süren saldırı büyük bir direnişle karşılık buluyor” başlıklı açıklaması şöyle:

“Jîna Emînî adlı genç Kürt kadını katleden gerici İran molla rejimi, baskı politikalarıyla özgür Kürt kadının iradesini ortadan kaldırmak istiyor. Jîna Emînî şahsında gerici Molla rejimine karşı direnen ve isyan eden tüm kadınlara yönelik bir saldırıdır bu katliam.

Kürt özgür kadın hakikatine ve iradesini karşı sürdürülen bu gerici saldırılar bardağı taşıran son damla oldu. Gerici molla rejimine karşı İran ve Rojhilat’ın birçok kentinde protesto eylemleri yayılarak sürüyor. Kürt kadın Jîna Emînî’nin “Ahlak Polisleri” tarafından katledilmesinin ardından başlayan protesto eylemlerinde kadın direnişi sokakları etkisi altına alarak büyümekte ve kitlesel boyut kazanmaya devam etmektedir.

Kadın duruşu ve direnişine karşı katliamcı saldırılarla karşılık veren gerici molla rejimi, 7 göstericiyi katletti ve yüzlerce insan yaraladı. Erkek egemen sistemlerin kadın düşmanı politikalarını tırmandırdığı, erkek şiddeti, zulmü, tecavüzü ve baskılarına iktidarların desteğiyle sürdürüldüğü bu süreçte yaşanan bu başkaldırıyı selamlıyoruz.

Yine Azerbaycan askerleri tarafından Ermeni kadın Anush Abetyan korkunç işkence yöntemleri uygulanarak katledilmesi benzer gerici zihniyetlerin ürünüdür. Dünyanın gözü önünde  kadına karşı insanlık suçu işleyen bu gerici rejimler bu cesareti nereden ve nasıl alıyorlar?

Özgür kadın direnişinin toplumsal gücünü bilen egemenler, gerici sistemler biliyor ki kadın özgürlük mücadelesi ve direnişi ortaçağ karanlığını kıracak tek alternatiftir. Ve bugün bunun öncülük onurunu Kürt özgür kadın hareketi çekmektedir.

Kadın mücadelesi ve toplum kırımına karşı kadınların gösterdiği başkaldırı sömürü, şiddet, cinsiyetçilik ve savaşa karşı özgür sistemi yaratmanın tek yoludur.

Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın tek çıkış yolu olduğu bu yüzyılın sorunlarında gerçek çözüm projesidir.

Kapitalist modernite ve gerici rejimler cinsiyetçi, militarist, dinci ideoloji ve politikalarla kadınlar başta olmak üzere, ezilen halkların ve toplumların özgür yaşamının önündeki tek engeldir. Başını faşist Türk rejiminin çektiği ve yıllarca kadın kırımı yapan gerici Molla rejimi bu nedenle Rojava’da hayat bulan kadın devrimini, Başur, Bakur ve Rojhilat’ta Kürt kadını hedefleyerek saldırıyor.

Kadın üzerinde sürdürülen sömürü ve cinsiyetçi ataerkil sistem sorunları çözmenin aksine sorunları yaratan, erkek şiddetinin önü açan ve azgın sömürünün devamlılığını sağlamaktan öte toplum için başka bir anlam ifade etmemektedir.

Oysa kadın özgürlüğü uğruna verilen mücadele ve direniş tüm insanlığın sorunlarının çözümünün ana temelini oluşturmaktadır. Ataerkil hiçbir sistem ve gerici yönetim toplumsal sorunların çözümlerini sağlayamamıştır.

Jîna Emînî şahsında başlayan direniş kadın üzerindeki şiddete karşı bir başkaldırı olmakla birlikte esasen toplumsal bir başkaldırının öncü gücüdür.

Kadınlar direniş ve başkaldırılarıyla toplumsal güç olarak, sistemle çatışan radikal bir mücadelenin öncüleri olmaya devam ediyor. Oynadıkları bu öncü rol kadını toplumsal mücadelenin ve tüm toplumsal özgürlük sorunlarının temel öncüsü yapmaktadır.

KCDK-E olarak, Jîna Emînî nezdinde süren özgür kadının başkaldırısı ve direnişini selamlıyor, yaşadığımız tüm ülke ve yerellerde kadın direnişin sesi olmaya çağırıyoruz.”