KCDK-E yaptığı yazılı açıklamada “Fransız hükümetinin Paris ve Marsilya’da Kürtlere ait evlere yaptığı baskın ve gözaltıları kınıyoruz” dedi.

“Bugün Fransa hükümeti Paris ve Marsilya’da 6 eve baskın yaparak 10 kadar Kürdü gözaltına aldı” diye hatırlatan KCDK-E, “3 kadın devrimciyi katledenleri soruşturacağına özgürlük ve adalet mücadelesi veren Kürtleri gözaltına alan Fransa hükümetinin bu tavrı nelerin üstünü örtbas etme çabasıdır” tepkisinde bulundu.

Açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Sabahın erken saatlerinde gerçekleşen bu baskın ve gözaltların diktatör Erdoğan’ın ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron arasında mart ayında yapılan görüşmeden sonra gerçekleşmesi düşündürücüdür.

Gerekçesi açıklanmayan bu baskın ve gözaltıların kasıtlı gözdağı verme olduğu açıktır. 3 kadın devrimcinin Paris’te alçakça katledilmesinin daha hesabını verememiş, faili ya faillerini ortaya çıkarmamış Fransa hükümetinin bu tutumunu derhal gözden geçirmesi gerekmektedir. 

Fransa halkı ve kamuoyu iyi bilmelidir ki diktatör Erdoğan DAİŞ’i destekleyen ve geliştirendir. Fransa hükümeti bu baskınlarla DAİŞ zihniyetli Erdoğan desteklemiştir. Kürtlere baskı yapmak DAİŞ zihniyetli Erdoğan’a alan açmaktadır. Biz biliyoruz ki Fransa halkı DAİŞ’e karşı mücadele eden Kürtlerden yanadır. Fransa hükümeti ekonomik ve siyasi çıkarları için DAİŞ zihniyetli Erdoğan’ı desteklemek anlamına bu tutumdan, Kürtlere yönelik baskı politikalarından vazgeçmelidir.

Garê hezimetinin ardından Paris katliamını Türk devletinin gerçekleştirdiğini itiraf eden Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin sözleri sonrası herkes Fransa mahkemelerin Paris katliamı için TC devlet yetkililerine dava açmasını beklerken sessizlikleri kaygı vericidir. Fransa hükümetinin Kürtlere dönük bu yönelimin Türk devletine verilen tavizlerin devamı olduğu açıkça gözüküyor. Hiçbir hukuki dayanağı olmayan gözaltıların derhal sonlandırılarak son verilmesini talep ediyoruz.

KCDK-E olarak Fransa hükümetini Kürtleri kriminalize eden politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz.  Fransa’da yaşayan Kürt halkının ve dostların demokratik tepkilerini göstererek Fransa hükümetinin bu hukuk dışı tutuma son vermeye çağırmalıdır.”