Kobanê’nin özgürleştirilmesinin 7’inci yıl dönümü ve DAIŞ çetelerinin Hesekê’de bozguna uğratılması nedeniyle yazılı bir açıklama yayımlayan Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), “133 gün süren Kobanê Direnişi, Hesekê’de ruh buldu ve moral oldu” dedi.

“DAIŞ'in Hesekê'den, Türk devletinin ise kuzeyden yaptığı organize ve kapsamlı saldırı, QSD savaşçılarının direnişi ile boşa çıkmıştır” denilen açıklamada,  Kürdistan’ın daha fazla sahiplenilmesiyle işgal ve katliam politikalarının durdurulup özgür, eşit, ortak yaşamın sağlanabileceği kaydedildi.

KCDK-E’nin açıklaması şöyle:

“Hesekê'nin Xiwêran mahallesinde bulunan Sinaa Cezaevine DAIŞ çetelerinin yaptığı saldırıya havadan ve karadan destek sunan faşist Türk devletinin hevesleri kursağında kalmıştır.

Ciddi bir hazırlığa ve kapsamlı bir plana dayalı Ankara merkezden organize edilen ve yönetilen Hesekê saldırısının planları işgal altındaki Serêkaniyê’de yapılmış ve aylarca süren Rojava Devrimini hedeflemiştir.

Hesekê’deki bu kapsamlı saldırının planı Türk devleti ve Suriye rejiminin ortak işbirliği kararlaştırılmış ve bu doğrultuda ekim ayından itibaren Türk devleti bölgeye güç yığarak hazırlık yapmıştır.

Kuzey Doğu Suriye yönetimi defalarca tutuklu bulunan 5 bin DAIŞ'li ile ilgili kamuoyuna ve dünyaya çağrı yaparak ülkelerin kendi vatandaşlarını geri almalarını talep etmiş, ancak bu talebe kulak verilmemiştir.

Bu tutumlarıyla DAIŞ'in yeniden yeniden örgütlenmesine, hem bölge ve hem de dünya için yeni bir tehlike oluşturmasının önüne geçilmesi için gereken katkıyı sunmamışlardır.

Bu vesileyle KCDK-E olarak dünya kamuoyuna ve Avrupa ülkelerine gerekli adımların atılması çağrısını biz de yineliyoruz.

133 GÜN SÜREN KOBANÊ DİRENİŞİ HESEKÊ’DE RUH BULDU VE MORAL OLDU

Bundan 7 yıl önce dünyada ezilen halklar için umut olmuş Rojava Devrimi’ni ve kazanımlarını yok etmek için insanlık düşmanı DAİŞ, faşist Türk devletinin açık desteğiyle Kobanê’ye saldırdı.

Terör örgütü DAİŞ’e karşı Kürt kadınları ve gençliği yaşamları pahasına Kobane’de büyük bir direniş gerçekleştirdi. Bu direniş kahramanlık destanlarının yazıldığı, insanlık onurunu, özgür insanlığı koruma direnişi oldu. Kobanê özgürlük, eşitlik direnişine katılan herkesi bir kez daha saygıyla, minnetle anıyoruz.

Tüm dünyanın tanıklık ettiği Kobanê Direnişi yenilmez denen barbar DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratarak tarih yazdı. DAIŞ’in yenilgisi tarihin akışını Kobanê zaferiyle değiştirdi. Devrimci, demokrat, ekolojist, kadın ve barış hareketleri, aydınlar, yazarlar, Nobel Barış Ödülü sahipleri, akademisyenler, demokratik kitle örgütleri bu direnişten ilham aldılar.

Siyasal-İslamcı, faşist AKP-MHP ve Erdoğan’ın geliştirip, desteklediği DAIŞ’le komşu olma hayalleri suya düşen diktatör Erdoğan, o günden bugüne kadar intikam duygusuyla Kürdistan’ın tüm parçalarında terör estirmeye devam ediyor.

Kürdistan'da kayyumlar, HDP’ye yönelik siyasi darbelerle, İmralı’da Rêber Öcalan üzerindeki tecridi derinleştirerek, Güney'de kimyasal silah kullanarak işgal ve katliamı pervasız hale getirerek Rojava Devrimi’ni boğmak istiyor.

20 Ocak’ta DAIŞ çetelerinin Hesekê’deki Sinaa Cezaevi’ne saldırarak binlerce çete mensubunu kaçırma girişimi QSD’nin büyük direnişi ile karşılaştı.

Barbar çeteler içeride çok sayıda çocuk ve tutukluyu canlı kalkan olarak kullanarak kirli emellerine kavuşmayı umdular ama DAIŞ'in Hesekê'den, Türk devletinin ise kuzeyden yaptığı organize ve kapsamlı saldırı, QSD savaşçılarının direnişi ile boşa çıkmıştır.

Rojava Devrimi’nin sembolü olan Kobanê Direnişi bir kez daha Türkiye’nin soykırım planlarını boşa çıkarmıştır. Kürtlerin birliği bir kez daha Kobanê Direnişi üzerinden sembolleşmiştir.

Özgürleşmesinin 7. yılında Kürdistan, Rojava ve Kobanê’yi daha fazla sahiplenmeyle Türkiye'nin işgal ve katliam politikalarını durdurup özgür, eşit, ortak yaşamı sağlayabiliriz.

KCDK-E olarak Kobanê direniş ruhuyla halkımızı, aydınları, sanatçıları, dostlarımızı, demokrasi güçlerini ve özgürlükten yana bütün insanları enternasyonal bir ruhla direnişi yükselterek Kürdistan, Rojava ve Kobanê’yi sahiplenmeye çağırıyoruz.”