KNK, Kürdistanlılardan her yıl olduğu gibi bu yıl da sokaklara çıkarak Newroz'u direniş ruhuyla karşılayıp kutlamasını istedi.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Yürütme Konseyi’nin yazılı 2025 Newroz mesajı şöyle:

Newroz, Kürdistan tarihinde her zaman belirgin bir yere sahip olmuştur. Newroz direniş günüdür, Newroz isyandır, Newroz zulme karşı zafer günüdür, Newroz özgürlük bayramıdır. Newroz, boyun eğdirmeye karşı mücadele temelinde ortaya çıkmıştır. Zulme, köleliğe, işgale ve her türlü baskıya karşı kurtuluşun ve özgürlüğün sembolü haline gelmiştir.

Bugün Kürt halkı, yıllardır verdiği emek, direniş ve büyük bedellerle Newroz'u büyük bir ulusal bayram ve direniş günü haline getirmiştir. Aynı zamanda uluslararası alandaki emeğiyle de Newroz'u Kürtlerin bayramı olarak tanıtmıştır. Kürt halkı, boydan boya Kürdistan’da ve yurt dışında tarihsel içeriğinin yanı sıra kurtuluş ve özgürlük amacıyla da kutlamaktadır. Kürtler, Newroz’u her alanda verdikleri mücadele ile köylerde, kentlerde, zindanlarda, yaşamın yer yerinde kurtuluş ve özgürlük mücadelesi temelinde karşılamaktadır.   

Newroz ateşi bugün Kürdistan genelinde daha gürleşiyor. Başûr ve Rojava Kürdistanı’nda resmi olarak kutlanmaktadır. Rojhilat ve Bakur Kürdistanı’nda ise işgalcilerin tüm engellemelerine rağmen yine de anlamına uygun kutlanmakta, kurtuluş ve özgürlük ateşi daha da gürleştirilmektedir.

Newroz'la birlikte yeni bir yıla başlıyoruz. Geçtiğimiz yıl her alanda bir mücadele yılı oldu. Bu yıl içerisinde düşmanlarımız çok aktif hale geldiler ve birçok bölgeye büyük güçlerle saldırdılar. Özellikle Türk devleti Başûr ve Rojava'ya yönelik saldırılarını artırdı. Kürt halkının başlıca düşmanı Türk devletidir. Bunların planları imhadır ve ellerinden gelse dünyanın neresinde olsalar da Kürtlerin bütün kazanımlarını yok etmek isterler. Özgürlük Hareketi tarafından Türk devletinin saldırılarına karşı Kürdistan genelinde büyük bir direniş verildi. İran devleti de bu konuda Türk devletinin ortağıdır. İran devleti, bu yıl içerisinde Bağdat hükümetinin desteğiyle Kürt güçlerine yönelik büyük saldırılar düzenledi.

Bu yılın da büyük mücadeleler yılı olacağı şimdiden bellidir. Düşmanlarımız her taraftan saldırıyor. Özellikle Türk devleti, halkımızın bütün kazanımlarını ortadan kaldırmak için Bakur’da, Başûr’da ve Rojava’da büyük bir saldırı içindedir. Öte yandan ekim ayının başından bu yana barış ve diyalog arayışı da söz konusu. Türk devleti 40 yıllık savaşı kazanamamış, Ortadoğu bölgesindeki durum da değişince farklı arayışlar içerisine girmeye mecbur kalmıştır. Sayın Abdullah Öcalan önderliğindeki Özgürlük Hareketi ile yürütülen bu diyalog henüz başlangıç ​​aşamasındadır. Nasıl bir sonuca doğru evrileceği henüz belli değil. Özgürlük Hareketi’nin amacı, Kürt sorununun diyalog yoluyla çözülmesidir. Ancak Türk devletinin dili ve davranışları barış ve diyalog süreciyle bağdaşmıyor. Kürtler olarak her türlü ihtimale hazırlıklı olmalıyız.

İran devleti de her türlü yolla halkımızı ve aktivistlerimizi hedef alıyor ve özgürlükçü güçleri ortadan kaldırmak istiyor. Başûr Kürdistanı'nın resmi bir statü olmasına rağmen sorunlar devam ediyor, işgal altındaki bölgelerde ise durum kötü ve belirsizliğini koruyor. Düşmanlarımız bu statüyü zayıflatmak ve yok etmek için çalışıyorlar ve planlar içerisindeler.

Rojava Kürdistanı'nda ise Türk devletinin işgal ve saldırıları sürüyor, giderek tehditleri artıyor.  Rojava'da halkımızın kazanımlarını yok etmek istiyorlar. Geçtiğimiz yılın sonlarında Baas rejimi yıkıldı ve HTŞ adı verilen radikal İslamcı bir güç iktidara geldi. Suriye'nin gelecekte durumunun ne olacağı belirsizliğini koruyor. 10 Mart'ta Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam Yönetimi arasında anlaşmaya varıldı. Bu anlaşma çok önemlidir. Suriye'de ilk kez başkanlık düzeyinde, resmi belgelerde, Kürt halkının varlığı ve hakları anayasal düzeyde kabul edilmektedir. Hepimizin bu anlaşmanın hayata geçmesi için çabalaması gerekiyor.

Ortadoğu'da bir buçuk yıldan fazla bir süreden beri büyük bir savaş yaşanıyor. Savaş, Gazze'de başladı ancak yayıldı. Lübnan, Suriye, Yemen, Irak ve İran'a sıçradı. Bu savaş daha da yayılınca Kürdistan'ı da içine alacak. Kürdistan'ı işgal eden devletlerin her biri bir şekilde bu savaşta taraf oluyor. Bu durum bizim için hem tehlikeleri hem de fırsatları beraberinde getiriyor.

Yukarıda kısaca anlatılan bu durum, aynı zamanda görev ve sorumluluklarımızı da göstermektedir. Bütün işgalcilere karşı tedbirler alınmalı, savunma güçleri güçlendirilmeli, düşman saldırıları kırılmalı, mevcut kazanımlar korunmalı ve yeni kazanımlar elde edilmelidir. Bakur ve Rojava’da barış ve diyalog çabaları desteklenmelidir. Düşmanla işbirliği kırmızı çizgi olarak görülmeli ve mahkum edilmelidir.  Bütün bunlar için öncelikle Kürt evinde birliğin sağlanması ve ulusal birliğin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu yılı özgürlük yılı yapmalıyız.

Newroz'u bu koşullarda karşılıyoruz. Newroz'u, kendi anlamıyla, direniş ruhuyla kutlayacağız. Halkımıza sesleniyoruz ve diyoruz ki; her yıl olduğu gibi bu yıl da sokaklara çıkarak Newroz'u direniş ruhuyla karşılayın ve kutlayın.

Kürdistan kurtuluş ve özgürlük mücadelesi sürecinin bu önemli aşamasında Newroz ateşi, Kürdistan ulusunun ve halkının birlik ve ittifakının gür aydınlığına dönüşmelidir.

KNK, bu inançla tüm Kürtler ve Kürdistanlıların Newroz’unu ulusal ve yurtseverlik dolu içtenliğiyle kutluyor.”