16:36

Köln eyleminden fotoğraflar...

16:27

Köln'de yüz binlerin buluşması miting alanında Önder Apo, özgürlük ve direniş üzerine söylenen şarkılarla devam ediyor. 

16:23

Tamil Özgürlük Hareketi adına Sajanthan Kethiswaran konuştu:

Sevgili dostlar ve yoldaşlar. Bugün, büyük bir vizyoner, devrimci, gerilla, siyasetçi ve filozofun özgürlüğünü talep etmek için burada bulunmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz. Bahsettiğimiz kişi, PKK kurucusu Abdullah Öcalan ya da Önder Apo’dur.

Abdullah Öcalan’ın adı bile, emperyalist devletlerin yöneticilerine korku salmaktadır. Bu yüzden, isminin bile anılmasını yasaklamaya çalışıyorlar. Ama biz buna boyun eğmiyoruz, aksine, sizlerle birlikte bu büyük insanın özgürlüğünü derhal talep ediyoruz; o yaklaşık 26 yıldır Türk zindanlarında haksız yere tutsak durumda.

Bugün burada, onun özgürlüğünü talep etmek için toplandık. Birçok yerde Tamil Özgürlük hareketi de bu mücadelede yer almaktadır. Sizin mücadeleniz bizim mücadelemizdir.

Bugün, birçok halkın özgürlüğü için savaştığı tarihi bir dönemde, Abdullah Öcalan önemli bir anahtar figürdür. Türk rejimi ve onun batılı müttefikleri bunu inkar etse de, adaletli bir barışın anahtarı İmralı’dadır. Öte yandan Türk devleti, Kürt halkını yok etmeye çalışıyor, hava saldırıları düzenliyor ve hesapsızca öldürüyor.

Almanya devleti, bu politikayı, Kürt halkını 129b düşünce suçları ile kriminalize ederek destekliyor, hepimizi terörist olarak damgalıyor ve toplumun bizden korkmasını sağlıyor. Oysa biz, sosyal ilerleme ve hümanizmin bayrağını yükseltenleriz. Tamil Eelam ve diasporasındaki politik olarak bilinçli insanlar yanınızdadır. 

Bu bizim tarihi benzerliğimizdir ve Filistinli halkla ve birçok başka halkla paylaşıyoruz. Geliniz, ezilen halkların uluslararası birliğini kurarak, tutsaklarımızın özgürlüğü için mücadele delim ve emperyalizm adına işkence yapan cellatların cezasızlığını acımasızca gözler önüne serelim. Birlikte, bugün henüz göremediğimiz birçok şeyi başarabiliriz, fakat her gün bir adım daha ileriye gidiyoruz. Zafer bizimdir, bu sadece bir zaman meselesidir.

Sizlerle birlikte talep ediyoruz: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü! Kurdistan, Tamil Eelam ve tüm dünyadaki tüm siyasi tutsakların özgürlüğü! Tüm halkların ve tüm insanların kendi kaderini tayin etme hakkı! Faşizme ve emperyalizme karşı! Çokluğun ve çeşitliliğin olduğu dayanışmacı bir dünya için!

 

16:21

Ömer Öcalan'ın konuşması ardından Uluslararası Blok (Enternasyonalist Blok) temsilcisi bir konuşma yaptı: 

On yıllardır ve tüm baskılara rağmen Kürt Özgürlük Hareketi, adil bir barış için iradesini defalarca göstermiştir. Sayısız kez gerçek bir sürecine açık olduğunu vurgulamıştır. PKK, silahlarını tek taraflı dokuz kez bırakmıştır. Abdullah Öcalan, yaklaşık 26 yıldır tecrit altında tutulmasına rağmen, uzun süredir diyalog ve demokrasi temelli bir çözüm arayışındadır. Ortadoğu’daki tüm halkları birleştirebilecek bir çözüm.

Buna karşın Türkiye, barıştan bahsetse de eylemleri tam tersini gösteriyor. Ekim ayının sonunda, faşist Türk devleti Kuzeydoğu Suriye ve Başûr’daki Kürt toplumuna karşı yürüttüğü savaşı daha tırmandırmıştır. İnsanları ve sivil altyapıyı bombalayarak, insanların temel yaşam hakkını tamamen yok etmeye çalışmıştır.

İki hafta önce Türk devleti, 3 Kürt belediyesine kayyum atamıştır. Kürt toplumu ve özellikle gençler, bu antidemokratik darbeye kararlılıkla direnmektedir. Devlet ise buna kaşı basın toplantısı yasakları, şiddet, baskı ve işkencelerle yanıt vermektedir.

Türkiye’nin barış teklifleri iki yüzlülükten başka bir şey değildir. Gençlerin işkence gördüğü, insanların tutuklandığı ve sivil köylerin bombalandığı bir barış nasıl bir barış olabilir? Biz adil bir barış istiyoruz. Öcalan, bu barışın yolunu açabilir ve onun tecridinin sona erdirilmesi bu yolda anahtar yol oynamaktadır. Bu nedenle Öcalan’ın fiziksel özgürlüğünü ve Kurdistan’ın tüm parçaları için barışçıl bir çözüm talep ediyoruz.

Öcalan’ın etrafındaki hareket, bu gün bile savaşa ve kapitalizme karşı mücadelenin mümkün olduğunu göstermektedir. Bu hareket, güçlü bir NATO ordusunun bile halkların direnişini kıramayacağını kanıtlamaktadır.

Alman solu olarak görevimiz, Alman emperyalizmine ve onun savaş endüstrisine karşı mücadele etmektir. Alman devletinin çıkarlarını ifşa etmek ve Almanya’nın onlarca yıldır Türkiye’nin soykırımcı politikasını silah ihracatlarıyla desteklediğini açıkça ortaya koymaktır.

Thyssen-Krupp, Airbus ve Rheinmetall gibi büyük şirketler, Kurdistan’daki işgalden doğrudan kar sağlamaktadır. Daha geçen Çarşamba, 4 milyar Euro değerinde savaş uçağı anlaşması onaylandı. Tam 4 milyar Euro!

Ancak Alman devleti yalnızca ekonomik kazanç elde etmekle kalmamaktadır. Aynı zamanda bu silah anlaşmalarıyla önemli ticaret yollarını güvence altına almak istiyor. Alman emperyalizmi, dünyadaki güç iddiaları için Türkiye ile silah kardeşliğine ihtiyaç duymaktadır.

Halkların baskı altına alınmasındaki çıkarları ise Erdoğan ile yapılan en son sınır dışı anlaşmalarında açıkça görülmektedir. Çünkü Türkiye’ye toplu halde sınır dışı edilmek istenenler, politik olarak aktif Kürtlerdir. Alman hükümeti, onları Türk devletine teslim etmektedir. Bizim cevabımız ise her ülkede direniştir.

Çünkü biz burada, Almanya’da, sol bir hareket olarak faşizme karşı sokaklara çıkıp ırkçı göç politikalarını ve Alman emperyalizmini eleştirirken, aynı zamanda Kuzey Kurdistan gençliği yorulmadan direniyor ve Kurdistan’ın özgür dağlarında gerilla silahla mücadele ediyorsa o zaman aynı düşmana karşı birlikte direniyoruz.

İster Almanya’da, ister Sudan’da, Filistin’de ya da Kurdistan’da olalım, dünyanın farklı yerlerinde bulunabiliriz. Ancak nihayetinde demokratik güçler olarak ortak bir düşmana karşı mücadele ediyoruz.  Her türlü baskıya, militarizme ve devlet şiddetine karşı; ama en önemlisi yaşam, özgürlük ve adil bir barış için birlikte mücadele ediyoruz!

Ortadoğu’da görüyoruz-dağlardan Kobanê’ye kadar-direniş sürüyor. 

O halde kahrolsun faşizm, kahrolsun emperyalizm!

Yaşasın sosyal devrim!

Yaşasın gerillanın direnişi!

Abdullah Öcalan’a özgürlük

Yaşasın uluslararası dayanışma!

16:02

Ömer Öcalan Köln eyleminde konuştu

Önder Apo'yla geçtiğimiz günlerde görüşen DEM Parti milletvekili Ömer Öcalan'ın Köln'deki eylemde konuştu. Alanı dolduran Kürdistanlılar ve dostlarına Önder Apo'nun selamını getiren Ömer Öcalan büyük bir coşkuyla karşılandı.  

Ömer Öcalan şunları söyledi: 

Sayın Öcalan’ın selamlarını getirdim. Sayın Öcalan ‘Nereye gidersen git, selamlarımı ilet’ dedi. Kürtlere ve dostlarına özel selamlarını iletti. Sayın Öcalan’ın mesajı şu şekildeydi: Günlerdir bu mesaj üzerinde tartışmalar yürütülüyor. Siyasi partiler, örgütler ve Kürt kurumları, 'adres İmralı'dır ve biz bu mesajın arkasındayız' dediler. Kürt sorununun Sayın Öcalan ile demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini açıkça ifade ettiler.

Sayın Öcalan, koşullar uygun olursa çatışma koşullarını ortadan kaldırabileceğini belirtti. Kendisinin teorik ve siyasi birikimine güvendiğini söyledi. Bizler de ona güveniyoruz. Kürt halkı olarak mazlum bir halkız. Sayın Öcalan, demokrasi ve barış için mücadele ediyor ve geçmişteki tecrübeleri gözler önünde. Oslo süreci, İmralı süreci buna örnek. Ancak bu süreçlerin ardından maalesef Türk devleti tarafından halkımıza çok acılar yaşatıldı.

Sayın Öcalan, zindanda büyük bir moral, enerji ve kudretle, çözümün onurlu ve demokratik bir çözüm olacağını ve buna hazır olduğunu ifade etti.  Biz de halk olarak onun gücüne güç katmalıyız. Bu moral, enerji ve kudret Sayın Öcalan’da mevcut ve bu gücü destelemek bizim görevimizdir.

Demokrasi ve barış için mücadelemizi büyütmeliyiz. Halkımızın iradesi açık: Demokratik siyaseti geliştirmek zorundayız. Kirli savaşın önünü almalıyız. Siyasetimizi, birliğimizi ve ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Çözüm, kırmızı kalemle yazmakla değil; samimiyetle, ciddiyetle ve muhataplıkla sağlanabilir. Tecrit, hukuksuz ve kanunsuz bir şekilde devam edemez.

Ben 37 yaşındayım ve ilk defa sayın Öcalan’ı gördüm. Kendisiyle görüştüğümde, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaşın durumlarının iyi olduğunu söyledi. Bende onun sağlığını sordum: 'Bunu geç' diyerek halkımızı sordu ve ona odaklanmamızı istedi.

Sayın Öcalan bize her zaman moral verdi. Yıllardır cezaevinde olmasına rağmen bir kez bile negatif bir durum bize yansıtmadı. Hepimize güç ve umut verdi.

Yükümüz ağır, ancak inanç ve birlik ile bir araya gelirsek başarabiliriz. Tutum ve duruşumuz nettir: Muhatap İmralı’dır. Bizde çözüme hazırız diyoruz tekrar.  Halk siyaseti, demokratik siyaset yapacağız. Elitizm ve bürokratik siyasete hayır diyoruz. Doğrudan demokrasi istiyoruz ve bu demokrasi Sayın Öcalan’ı temsil ediyor.

Büyük bir moral ve net bir duruşla mücadelemizi büyüteceğiz. Başarı bizimdir! 

15:55

Zübeyde Zümrüt, Engin Sever ve Ayten Kaplan'ın konuşmaları:

Zübeyde Zümrüt: Bu meydanda, tek ses olduk. Önder Apo’nun selamlarını aldık, binlerce kez selam olsun sana! Dağlardaki direnişçilere, gençlere, kadınlara; duruşlarıyla sloganlarıyla ve katılımlarıyla bu mücadeleye destek veren herkese binlerce kez selam olsun. Dünya görsün ki buruda binler, tek sesle uluslararası güçlere mesaj veriyor: “İradem İmralı’da tutsak. Fiziksel özgürlüğü sağlanana kadar meydanlarda ve alanlarda olacağız” 

CPT’ye Avrupa Konseyine buradan çağrı yapıyoruz. Bu meydanları dinleyin. Kürt halkı ve Avrupa’daki Kürtler ne diyor, duyun! Be mesaj, Kürt halkının duruşudur. Kürt halkı açık ve net bir şekilde şunu söyleyor: “Eğer bir çözüm olacaksa, bu yalnızca Önder Apo ile mümkündür. Önder Olmadan bir çözüm mümkün değildir” Önder Apo 26 yıldır tutsaktır. Kürt halkı onu özgürleştirene kadar ve Kürt sorunu çözüme kavuşana kadar mücadelemiz devam edecektir.  Önder Apo’nun özgürlüğü Ortadoğunun ve halkların özgürlüğüdür. Yaşasın Önder Apo! 

Engin Sever: 26 yıldır Önder Apo’ya yönelik komplo da yer alanlar, bu kalabalığı görüyor. Bizler, Önder Apo’nun etrafında toplanmış, özgürlüğünü haykırıyoruz. Tüm örgütlerimiz 4 parça Kurdistan’da ve biz Avrupa’da KCKD-E olarak bir kez daha duyurduk: Önder Apo bizim irademizdir ve hepimizi bağlamaktadır. Kasım ayındayız, Kürt halkı için bir doğuş ayıdır. Doğum gününüz kutlu olsun! Almanya hükümetine çağrımızdır: 31 yıldır bu halkı, mücadelesini ve değerlerini yasaklıyorsunuz. Ancak hiçbir sonuç alamadınız. Kürt halkı, özgürlük harekenin etrafında kenetlenmiş durumda ve özgürlüğünü haykırıyor. 31 yıldır süren yasağı geri alın, bu iradeyi görün. Yaşasın Önder Apo!

Ayten Kaplan: Bugün Alman ve Avrupa devletlerine seslenmek istiyoruz buradayız ve Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz… Kitleye şunu söylemek istiyorum: CPT’ye, uluslararası komplo güçlerine ve tüm Avrupa ülkelerine sesleniyoruz: Hepimiz Önderliğimizin arkasındayız!

Önderliğimiz, 26 yıldır ağır bir izolasyon altında tutuluyor. Bu izolasyonda Avrupa örgütlerinin de sorumluluğu vardır. Almanya, 30 yıldır PKK’yi yasaklıyor, kimliğimizi ve dilimizi hedef alan bu yasaklarla Kürt halkını baskı altında tutmaya çalışıyor. Ancak Kürt halkı özgürlük istiyor ve çözümün adresini açıkça gösteriyor: Adres Abdullah Öcalan’dır!

15:36

Köln eyleminde KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus konuştu: 

Değerli ve heybetli duruşunuzu, Kürt halkının iradesi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne dönüştürelim. Önderlik üzerindeki tecrit devam ediyor, bunu kıralım. Bu iradeyi dört parçada çözüm iradesine dönüştürelim.

Türk devletine, Avrupa, Amerika, NATO ve tüm dünyaya mesajımız şudur: Sayın Öcalan Kürt halkının iradesidir. Sayın Öcalan, uygun koşullar sağlanırsa barış ve çözüm için rol üstlenmeye hazırdır. Ve ‘Ben bu güce sahibim’ diyor. Bu irade ve gücünüz, mücadelenizden ve kararlılığınızdan geliyor; Öcalan’a liderlik ve çözüm gücü sağlıyor.

Kürt halkı eşitlik, demokrasi ve barışa hazırdır. Kurdistan’ın dört parçası da bu hedefe ulaşmak için tüm yöntemlerle hem barışa hem de direnişe hazırdır. Kürt halkı, milyonlarca iradeyle mücadeleyi sürdürmektedir. Sizin direniş ve kararlılığınız, bu umudu güçlendirmektedir. Ortadoğu’ya ve dünyaya çözüm ancak birlikte gelecektir. Sayın Öcalan liderliğinde çözüm mümkündür. Eğer Türk devleti halkımızı oyalamak istemiyorsa ve kandırma, hile, yalanlarla vakit kaybettirmek istemiyorsa halkımızın çözüm için gerek iradeye, projeye ve imkanlara sahip olduğunu bilmelidir.

Kürt halkı çözüm kararını, barış kararını vermiştir. Bu mesajını tüm dünyaya, özelikle Avrupa’ya Amerika’ya, Rusya’ya BM’ye açık bir şekilde iletmek istiyorum. Kürt halkı çatışma istemiyor, barış istiyor. Eğer Türk devletinin çözüm için projesi varsa, Kürt halkı buna hazırdır. Bu mesaj, tüm taraflarca net bir şekilde anlaşılmalı ve kabul edilmelidir.

Ortadoğu ve dünyadaki durum daha kötüye gitmeden bir kez daha barış elini uzatıyoruz. Herkes bu barış talebimizin çözüm için olduğunu anlamalıdır. Yüzyıldır işgalci devletler Kürt sorunun çözümsüz bırakmak istemektedir ancak Kürt halkı bunu kabul etmiyor. Sizler bu halkın varlığını tüm alanlarda büyük bir irade ve kararlılıkla ortaya koyuyorsunuz.

Tüm partilere ve kurumlara çağrı yapıyoruz; Sayın Öcalan’ın elini güçlendirelim. Bu, hem bu halkın hem de sizin iradenizdir. Sesimizi duyan herkese sesleniyoruz. Siyasi, diplomatik ve direniş alanlarında sesimizi yükseltelim. Artık çözüm zamanıdır. Barış ve çözüm için birlikte mücadele edelim.

15.33

Ardından MAF-DAD EşBaşkanı Heike Geisweid söz aldı:

Bugün burada toplanmamızın sebebi, Sayın Abdullah Öcalan’ın insani olmayan tecridine karşı protesto düzenlemektir. Bu durum, yalnızca uluslararası standartlara aykırı olmakla kalmaz, her gün Sayın Öcalan’ın temel insani haklarını ihlal etmektedir. 15 Şubat 1999’dan bu yana Sayın Öcalan, İmralı Adasında F-Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutulmakta ve o günden beri dünyada nadiren görülen bir izolasyon ve işkence sistemine tabi tutulmaktadır.

İmralı Adası ve cezaevi, 16 Şubat 1999’dan itibaren özel kısıtlamalarla birlikte bir ‘kriz durumuna alınmıştır. Bu kriz durumu, yalnızca doğal felaketler, savaş veya deprem gibi olağanüstü durumlarda, bölgesel olarak ve geçici olarak ilan edilebilir.  Ancak bu ‘kriz durumu’ Temmuz 2016’dan sonra yönetmeliklerle yasallaştırılmıştır.

27 Temmuz 2011 ile 2016’daki darbe girişimine kadar, Sayın Öcalan’ın avukatlarının haftalık ziyaret talepleri, çeşitli uydurulmuş gerekçelerle reddedilmiştir. Bazen olumsuz hava koşulları, bazen ise arızalı bir gemi olduğu öne sürülerek, ziyaretlerin yapılamayacağı belirtilmiştir. 2016’daki olağanüstü hal ilanından hemen sonra, Bursa’da bir infaz hakimi, İmralı Cezaevi’nde avukat ziyaretini yasaklayan ilk kararı almıştır. 15 Temmuz 2016 sonrası bu yasak, olağanüstü hal bahanesiyle her altı ayda bir yenilenmiştir.

Daha sonra, yine hukuka aykırı olan bu durum, bir kararname ile devam ettirilmiş ve ilk kez Türk hukukunda, bir kişinin avukatıyla iletişim kurma hakkı kısıtlanmış; İmralı’da bu hak fiilen tamamen ortadan kaldırılmıştır. Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular, avukatları ve aileleriyle iletişim kurma hakkından mahrum bırakılmıştır.

İmralı Cezaevindeki avukat görüşmeleri yasağı, 27 Temmuz 2011’den itibaren kesintisiz olarak 8 yıl boyunca devam etmiş ve2 Mayıs 2019’ a kadar sürmüştür. Bu tarihten sonra hukuka aykırı olan bu görüş yasağı kısa bir süreliğine kaldırılmıştır. Üç ay içerisinde avukatlar İmralı’da müvekkilleriyle beş görüşme gerçekleştirebilmiştir. Ancak son görüşme 7 Ağustos 2019 tarihinde yapılmış ve bu tarihten itibaren Sayın Öcalan ile diğer tutukluların avukatlarıyla görüşme hakları yeniden engellenmiştir.

İmralı cezaevindeki avukat görüşmelerine yönelik bu yasak, Birleşmiş Milletlerin (BM) Mahkûmlara Muameleye Dair Asgari Standart Kurallarına (Nelson Mandela Kuralları) ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tavsiyelerine açıkça aykırıdır. Birleşmiş Milletlerin Avukatların Rolüne Dair Temel İlkeleri de ihlal edilmektedir. Zira göz altına alınan, tutuklanan veya hapsedilen her bireye, gecikme, kesinti ya da sansür olmaksızın ve tam gizlilik içinde bir avukatla görüşme ve iletişim kurma imkanı tanınması gerekmektedir. Hükümetler, avukatların mesleki görevlerini herhangi bir baskı ya da engelleme olmaksızın yerine getirebilmelerini ve müvekkilleriyle serbestçe görüşebilmelerini sağlamakla yükümlüdür. Bu haklar, Türk yetkililer tarafından sürekli olarak ihlal edilmektedir.

Aile görüşmeleri de keyfi ve hukuka aykırı bir şekilde yasaklanmaktadır. 3 Mart 2020’de gerçekleştirilen son ziyaretin ardından, Ekim 2024’e kadar yalnızca Mart 2021’de Sayın Öcalan ile kardeşi arasında kısa bir telefon görüşmesi yapılabilmiştir.

Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, her bireyin adil yargılanma hakkını ve işkence ya da insanlık dışı muameleden korunma hakkını güvence altına almaktadır. Ancak Sayın Öcalan, 25 yılı aşkın süredir tecrit koşullarında yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Günün 23 saati maruz bırakıldığı bu izolasyon, görüşümüze göre, fiziksel ve psikolojik bir tür ‘Beyaz İşkence’dir. Bu, bir insanın onuruna yapılan bir saldırıdır.

Sayın Öcalan’ın durumunda ‘Umut Hakkı’ da fiilen ortadan kaldırılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Mart 2014’te verdiği bir kararda, Türkiye’nin Abdullah Öcalan’a indirilemez bir müebbet hapis cezası vererek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesi’ni-insanlık dışı ve aşağılayıcı muamelenin yasaklanması-ihlal ettiğine hükmetmiştir.

Ancak Türk hukuk sistemi, bu temel hakkı tanımayı ve iç hukuka yansıtmayı reddetmektedir. Bu durum, 25 yılı aşkın süredir devam eden tutukluluğun ardından, Sayın Öcalan’ın koşullu salıverilme ihtimalinin değerlendirilmesini gerektirecektir.

Biz avukatlar olarak, bu durumun siyasi ve toplumsal etkilerinin son derece farkındayız. Çünkü Sayın Öcalan yalnızca bir siyasi mahkum değil; onun davası, bireysel bir kaderin ötesine geçmektedir. Kendisi, Kürt halkının onlarca yıldır süren özgürlük, öz belirlenim ve adalet mücadelesinin bir sembolüdür.

Abdullah Öcalan’ın avukatları, insan hakları ihlali olan bu durumu defalarca dile getirmiştir. Bu yılın Ocak ayında, 35 farklı barodan 1330 Avukat, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklularla görüşme yapılması talebiyle başvuruda bulunmuştur. Dünya çapında ise , Ekim  2024 itibarıyla, 35 farklı ülkeden 1524 avukat, Abdullah Öcalan’ın temsilcisi olarak, Türk Adalet Bakanına başvuruda bulunarak, tecridin sonlandırılmasını ve görüşme yasağının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dünyadaki meslektaşlarımızla birlikte, biz de uluslararası toplumu bu durumu görmezden gelmemeye çağırıyoruz. Batı devletlerinin ve uluslararası kurumların bu hukuka aykırı ve insanlık dışı duruma karşı sessiz kalmaları utanç vericidir.

Avrupa Birliği’ni, Birleşmiş Milletleri ve tüm insan hakları örgütlerini, nihayet açık bir şekilde tavır almaya ve Türk hükümetine bu insanlık dışı uygulamayı sonlandırması için baskı yapmaya çağırıyoruz. Artık Sayın Öcalan’ın temel haklarını geri alması zamanı gelmiştir.

Avukatlarıyla görüşme yasağının derhal kaldırılmasını ve İmralı’da düzenli ziyaretlerin yapılmasını talep ediyoruz.

Sayın Öcalan ve tüm siyasi tutuklular için adalet ve insan hakları talep ediyor ve her türlü tecrittin sona ermesini istiyoruz.

Türk ceza yargı sisteminde, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan tüm siyasi tutuklular için umut hakkının uygulanmasını talep ediyoruz.

Sayın Abdullah Öcalan’ın derhal tahliye edilmesini talep ediyoruz.

15:29

Köln eyleminde KJK Koordinasyonunun yazılı mesajı okundu. 

 

KJK açıklamasında: "Şimdi, halkımızın ve şehitlerimizin dinmeyen Özgür Kürdistan ve Özgür Önderlik mücadelemizi başarıya ulaştırma zamanıdır.

Bunun için tarih bizden her zamankinden daha çok mücadele, çalışma, örgütlenme, eylem ve emekte öncülük beklemektedir. Şimdiye kadar en değerli varlıklarınız ile yürüttüğünüz mücadeleyi büyüteceğinize olan inancımızla sizleri en içten sevgi ve bağlılık duygumuzla selamlıyoruz" denildi. 

15:22

KCDK-E Eşbaşkanları Zübeyde Zümrüt ve Engin Sever ile TJK-E temsilcisi Ayten Kaplan konuştu. 

 

15:18

Miting Kürdistan ve Dünya devrim şehitleri için saygı duruşu ve Ey Raqip'ın okunmasıyla başladı.

 

14:55

Miting alanında büyük coşku!

 

14:42

Yürüyüş korteji miting alanına giriş yaptı

Önder Apo'nun özgürlüğü için Köln'de gerçekleştirilen yürüyüşte, kortej miting alanına giriş yaptı. Kortejin başı alana ulaştığı sırada sonu halen Severin köprüsü üzerindeydi. Miting alanına girişin tamamlanmasının ardından program başlayacak. 

14:24

Yürüyüş korteji bir köprüden bir köprüye uzandı. Alman polisi Severin köprüsünün yoğun kalabalıktan ötürü sallanmasından dolayı korteji üçe bölerek geçişleri kontrollü bir şekilde sağlıyor. 

 

13:50

Yürüyüş korteji Severin köprüsünü geçmeyi sürdürüyor. Yürüyüş kortejinin uzunluğu kilometrelerle ifade ediliyor. 

 

13:34

Önder Apo'ya özgürlük yürüyüşünden fotolar

13:20

Enternasyonalistler Önder Apo'ya özgürlük istiyor!

 

13:12

Eylemcilerin oluşturduğu kortejin başı Severin köprüsünü geçerken halen toplanma alanında akın akın Kürdistanlılar yürüyüşe katılmaya devam ediyor. Eylemciler hep bir ağızdan "Bijî Serok Apo" sloganlarını haykırıyor. 

 

12:54

Kortejin uzunluğu 1,5 kilometreyi aştı

Önder Apo’nun özgürlüğü için yürüyüşe geçen kitlenin oluşturduğu kortej 1,5 kilometreyi aştı. Yürüyüş başlayalı 45 dakika olmasına rağmen halen toplanma alanında yürüyüşe geçmeyi bekleyen eylemciler bulunuyor.

Enternasyonalistler dayanışma sloganlarıyla yürüyor

Eyleme katılan enternasyonalistler “Silavê Rêber Apo Ronahiya tekoşîna Jinane” “Solidaritat mit Rojava stoppt den türkischen Angriefskrieg” pankartı arkasında yürüyor. Eylemciler sık sık “Hoch die internationale Solidaritaet” sloganları atıyor.

12:48

Köln'deki yürüyüş büyük bir coşkuyla devam ediyor...

 

12:47

 

12:29

Önder Apo'nun özgürlüğü için Köln'deki eylemde kortejin sonu görünmüyor...

12:27

Köln'de eylemciler yürüyüşe geçti...

 

12:15

Alandan mesajlar....

 

12:03

Önder Apo'nun özgürlüğü için gerçekleştirilen eylemde Deutzer-Werft alanı tıklım tıklım doldu. Alan "Bijî Serok Apo" sloganı ile yankılanıyor. 

11:58

Köln'de yürüyüş başlıyor

Önder Apo'nun özgürlüğü için bir araya gelen eylemciler yürüyüşe geçiyor.  Önder Apo'ya Özgürlük yazılı flamaları taşıyan eylemciler sık sık "Bijî Serok Apo" ve "Jin, Jiyan, Azadî" sloganları atıyor. 

11:36

Köln'de yürüyüş korteji oluşturuluyor. Dakikalar içinde yürüyüş başlayacak. 

 

11:21

Almanya'nın Köln kentinde "Önder Apo'ya Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm' hamlesi kapsamında gerçekleştirilecek miting öncesi yürüyüş başlaıyor. Haftalar öncesinden başlayan çalışmalar sonrası, sabahın erken saatlerinden itibaren Kürdistanlılar ve dostları alana gelmeye başladı. Çevre ülke ve şehirlerden gelen yürüyüşçüler büyük bir coşkuyla alanı doldurdu. Toplanma alanı olarak belirlenen Deutzer-Werft'ten başlayan yürüyüş, yaklaşık 3 kilometrelik bir rotanın ardından tekrar aynı alanda sona erecek. Yürüyüşün ardından yine Deutzer-Werft'te miting gerçekleştirilecek. 

Tertip komitesi günün ilk ışıkları ile birlikte alandaki güvenlik önlemlerini aldı. Eylemclir ise alana ilk gelişlerinden itibaren halay ve sloganlarla renkli görüntüler oluşturdu. Miting için kurulan sahnede ise hazırlıklar sona erdi.  Yürüyüşe katılım devam ediyor, kalabalık her geçen dakika artıyor. 

11:05

Kürdistanlilar Köln'e akın ediyor

Alana ulaşan mahşeri kalabalık yürüyüşe dakikalar kala alanı doldurdu. Kitle hep bir ağızdan "biji Serok Apo" sloganları atıyor. 

10:41

Önder Apo'ya özgürlük talebiyle Köln'de gerçekleştirilecek miting öncesi yapılacak yürüyüşün başlayacağı alan dolmaya başladı. Tertip komitesinden edinilen bilgilere göre, çevre ülke ve şehirlerden mitinge gelen çok sayıda otobüs var. Yine kendi araçlarıyla eyleme katılacak yürüyüşçülerin de alana gelişi sürüyor. Alana ulaşan eylemciler ise halaylar, zılgıtlar ve sloganlarla yürüyüşün başlamasını bekliyor. 

10:39

Tarihi Köln eyleminde alan dolmaya devam ediyor. Alana ulaşan gençler sloganlar ve halaylarla yürüyüşün başlamasını bekliyor. 
 

 

10:33

Köln'de toplanma alanında Özgürlük Hamlesi coşkusu

 

10:18

 

Önder Apo'nun özgürlük için gerçekleştirilen "Abdullah Öcalan'a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm" hamlesi çerçevesinde Almanya'nın Köln şehrinde büyük bir eylem gerçekleştiriliyor. 

Eylem için Avrupa'nın dört bir yanından gelen Kürdistanlılar ve dostları Detuzer Werft meydanında toplanmaya başladı. Toplanmanın ardından yürüyüşe geçecek olan eylemciler daha sonra aynı meydanda bir miting gerçekleştirecek.