Yazılı bir açıklama yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, “Kürdistan halkının özgürlük mücadelesi çalışmaları için Ermenistan’a giden Atilla Çiçek (Leheng) ve Hüseyin Yıldırım (Alişer) adlı iki Kürt devrimci güvenlik güçleri tarafından Kasım 2021 de tutuklandılar. Yapılan yargılamanın sonucunda ilgili mahkeme her ikisinin de serbest bırakılmasına karar verdi. Ancak mahkeme kararına rağmen her iki Kürt devrimci serbest bırakılmadı. Her iki Kürt devrimci gizlice Türk devletine teslim ediliyor” diye belirtti.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı:
“Ermenistan adalet bakanlığı yetkilileri ise davayı takip eden Kürt kurumlarını oyalıyor ve gerçeği saklıyorlar. Ta ki Türk basınında iki Kürt devrimcinin güya sınırda yapılan bir operasyon ile yakalandıklarına dair tamamen gerçek dışı düzmece bir haber çıkınca, Paşinyan hükümetinin gerçek yüzü açığa çıktı.
AKP-MHP faşist hükümeti ile yaptığı kirli pazarlılar sonucunda Leheng ve Alişer isimli iki Kürt devrimciyi Türk devletine teslim eden Paşinyan hükümeti, sadece Kürt halkına değil, Ermeni halkına da ihanet etti. Bu Ermeni halkına yapılan büyük bir hakarettir.
Soykırıma uğrayan Ermeni ve Kürt halkına karşı Türk devlet politikalarının günümüzde de aynen devam etmesine rağmen, Paşinyan hükümetinin yaptığı bu çirkin işbirliği Ermeni halkının duyarlı aydınları, siyasi ve sivil toplum çevreleri başta olmak üzere herkes tarafından mahkum edilmelidir.
Kürdistan ve bölge halklarının barış, eşitlik ve özgürlük temelinde bir arada yaşaması için Türk devlet faşizmine karşı büyük bedeller vererek mücadele eden Kürt halkının devrimci gençlerini AKP-MHP faşizmine teslim etmek, tüm bölge halklarına yapılan bir ihanettir, büyük onursuzluktur.
Erdoğan ve Paşinyan hükümetlerinin işbirliğinin Ermenistan ve bölge halklarına zulüm ve ölüm dışında getireceği hiçbir şey yoktur. Bu çirkin, işbirlikçi ihanete karşı çıkmak, tüm bölge halklarının özgür geleceği için oldukça önemlidir.
Bu ihanete karşı başta Ermeni halkı olmak üzere herkes tutum almalı, hiç kimse sessiz kalmamalıdır. İşbirlikçi, faşist, soykırımcı zihniyetin ve siyasetin yıkılması, tüm bölge halklarına yönelik demokrasi ve özgürlüğe dayalı bir kültürün ve sisteminin oluşması için herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz.”