KONGRA – GEL: Hiçbir gerekçe festivale katılmaya engel olmamalı

KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, Hollanda’nın Landgraaf kentinde Cumartesi gün yapılacak Uluslararası Kürt Kültür Festivali’ne katılıma “hiçbir gerekçenin engel olmaması” gerektiğini belirtti.

Yazılı bir açıklama yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, “Avrupa’da yapılan ‘Uluslararası Kürt Kültür Festivali’nin Kürdistan halkının yaşamında önemli bir yeri var. Yapılan her festival bir yandan Avrupa’da yaşayan halkımız için kültürel ve sosyal buluşma zemini olurken, bir yandan da halkımızın “Özgürlük Mücadelesinin” dönemsel mesajlarının verildiği çok önemli bir siyasal buluşmadır. Bu açıdan da bu festivallere katılım oldukça önemlidir” dedi.

BU FESTİVALİN SÜREÇ İTİBARİYLE AYRI BİR YERİ VAR

Açıklama şöyle devam etti:

“Ama özellikle bu yıl yapılan 30. Uluslararası Kürt Kültür Festivali’nin, içinde bulunduğumuz süreç açısından çok ayrı bir yeri var. Yüz yıllık tekçi faşist soykırımcı Türk devlet rejimi büyük bir kriz ve çöküş sürecindedir. Faşizm çöküşünü durdurabilmek amacıyla içte ve dışta tüm imkanlarını seferber etmesine ve Kürt halkına karşı düşmanlığını en üst boyuta çıkarmasına rağmen çöküşünü durduramıyor.

Faşizmin ilk saldırdığı hedef İmralı Adası’dır. Önder Apo, Türk özel savaş merkezinin 24 yıldır yürüttüğü tecrit, iradeyi kırma ve teslim almaya yönelik tüm konseptlerini boşa çıkardı. Önder Apo’nun direnişi karşısında faşizm çaresizdir.

ASRIN MÜCADELESİ

Türk devlet faşizmi son çare olarak teknik savaşa büyük yatırım yaparak sonuç alacağına inandı. Teknik savaşa karşı Kürdistan gerillasının Apocu iradeyle yürüttüğü “Asrın Mücadelesi” ile elde ettiği büyük başarı, özgürlüğü için ayağa kalkan halkımızın iradesini hiçbir gücün kıramayacağını bir kez daha ispat etti. Kürdistan özgürlük gerillası yeni savaş doktrini ile sadece halkımız için değil, özgürlük ve demokrasi talepleri olan tüm insanlığa umut kaynağı olmuştur. Gerillanın direnişi karşısında da faşizm çaresizdir.

Önder Apo’nun temsil ettiği “özgür insan, özgür Kürt” karşısında başarısız kalan faşist Türk devlet rejimi, adeta dört elle KDP ye yani Barzani ailesine, denize düşen yılana sarılır gibi sarılmıştır. Barzani ailesi; kendi iktidarını kurtarmak için ülkesinin ve halkının tüm zenginliklerini Kürt halk düşmanı Türk devletine peşkeş çeken, halkına güvenmediği için düşmana teslim olmuş köle, hayin ve işbirlikçi Kürt’ü temsil ediyor. Ancak bu ailenin ihanetinin de ipliği pazara çıktı. Özellikle de bu son süreçte işbirlikçi politikaları ile dört parça Kürdistan’da teşhir ve rezil oldu. Yani Türk devlet faşizminin çöküşü ile birlikte, işbirlikçi- köle Barzani ailesinin hanedanlığı da çöküyor.

Halkımız için hayati olan bu süreçte, “İşgale ve soykırıma karşı Kürdistan’ı savunacağız, Önder Öcalan’ı özgürleştireceğiz” şiarı ile 17 Eylül günü 30. Uluslararası Kürt Kültür Festivali yapılıyor. Faşizmin ve ihanetin çöküş içinde olduğu süreçte yapılan bu festivalin kamuoyuna ve ilgili tüm taraflara vereceği mesaj oldukça önemlidir. Bunun için festivale katılım çok güçlü olmalıdır.

‘AVRUPA’DAKİ HALKIMIZA ÇAĞRI’

Avrupa’da yaşayan halkımıza çağrı yapıyoruz;

Soykırımcı, sahte Müslüman, faşist AKP – MHP iktidarının çöküşünü hızlandırmak için,

Halkımızın tüm değerlerini düşmana peşkeş çeken işbirlikçi ihanete dur demek için,

Tecride, zindanlarda işkence ve katliamlara, torbada teslim edilen şehit kemiklerine cevap olmak için,

Halkımızın diline, kimliğine, ulusal, toplumsal değerlerine karşı yapılan hakaretlere yanıt olmak için,

Gerillaya karşı kullanılan yasak silahlara sessiz kalan ülke ve kurumlara sesimizin ulaşması için,

Dört parça Kürdistan’da çocuk ve kadınlara yapılan katliam, taciz ve tecavüze dur demek için,

Avrupa’da yaşayan Kürdistanlılar olarak Önder Apo ve gerillanın direnişine cevap olmak için,

Herkes çevresiyle birlikte kitlesel olarak 30. Uluslararası Kürt Kültür Festivali’ne katılmalıdır.

Ölüm ve hastalık dışında hiçbir gerekçenin Festivale katılımımıza engel olmasına izin vermeyelim.”