Özgür basın emekçileri, Brüksel’deki Irak Büyükelçiliği ve Konsolosluğu önünde düzenlediği eylemde, gazetecilere ve haber alma hakkında yönelik saldırıları kınadı.
ROJIN ve Kürdistan Gazeteciler İnisiyatifi, birçok dilde okunan açıklamada Irak hükümetini gazetecilerin can güvenliğini ve mesleklerini icra etme koşullarını sağlamaya, katledilen gazetecilerin faillerini cezalandırmaya çağırdı.
Ağustos ayında Türk devletinin SİHA saldırısında katlettiği gazeteciler Gulistan Tara ve Hero Bahadîn için yapılan eyleme, Belçika Demokratik Kürt Toplum Merkezi de destek verdi.
Avrupa’nın farklı ülkelerindeki özgür basın emekçilerinin katıldığı eylemde iki gazetecinin fotoğrafının yer aldığı "Gazetecilik Suç Değildir! Gulistan Tara ve Hero Bahadîn Türk SİHA'sı ile Süleymaniye'de öldürüldü" yazılı pankart taşındı.
Katledilen gazetecilerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, sık sık "Terörist Türkiye", "Terörist Erdoğan" sloganları atılırken, Kürtçenin Kurmanci ve Sorani lehçeleri ile Arapça, Fransızca ve İngilizce basın açıklaması yapıldı. Ayrıca elçiliğe bir dosya sunuldu.
Açıklamada şunlar ifade edildi: “Günümüzde yükselen savaş politikaları nedeniyle toplumlar her zamankinden daha fazla haber alma ihtiyacı duyarken, totaliter rejimlerin gazetecilere yönelik baskıları artmakta. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün paylaştığı verilere göre dünya genelinde birçok hükümet, gazetecilere dönük baskı, tutuklama, gözaltı ve katletme politikaları ile toplumun haber alma hakkını engellemektedir.
Nitekim baskı, tutuklama ve gazetecilerin mesleğini yapmasını engelleyen devletlerden biri olan Türk devleti, suçlarına bir yenisini daha ekledi. Türk devleti 23 Ağustos’ta, Süleymaniye’nin Seyîdsadik ilçesinde SİHA’larla Kürt gazetecileri taşıyan bir aracı hedef aldı. Güney Kürdistan'da faaliyet yürüten medya şirketi Chatr Production’a ait olan aracın içinde yer alan gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn şehit düştü. Saldırı da Chatr Production Sorumlusu Rêbin Bekir’in de olduğu 6 kişi yaralandı.
Bu saldırının 15 Ağustos’ta Irak hükümeti ile Türk devletinin imzaladığı ‘’Askeri, Güvenlik İşbirliği ve Terörle Mücadeleye Dair Mutabakat Zaptı’’ndan sonra gerçekleşmiş olması da dikkat çekicidir. Kaldı ki mutabakattan bağımsız olarak da, Irak topraklarında düzenlenen bu saldırı Irak hükümetini birebir bağlamaktadır. Saldırı sonrası Irak hükümetinden ciddi bir açıklama olmadığı gibi faili belli bu saldırı ve suikastın faillerine dönükte bir girişimde bulunulmadı. Irak hükümetinin saldırıya dönük bir yaptırıma gitmemesi, Türkiye- KDP ve Irak işbirliğinin somut kanıtı olacaktır. Dolayısıyla Irak hükümetinin bu konuda bir adım atması gazeteciler kadar, Kürt ve Irak halklarının da beklentisidir.
Tarihten günümüze gazetecilere dönük baskı, işkence, tutuklama, katliam gibi saldırılar, savaş politikalarının arttığı dönemlere denk gelmiştir. Nitekim savaş politikaları nedeniyle dünyanın birçok merkezinde gazeteciler hedef alınmakta. Kendi suçlarını örtbas etmek ve hakikatleri çarpıtmak isteyen rejimler, şiddet politikalarını gazetecilere yöneltmekte. IFJ’nin ( Uluslararası gazeteciler federasyonu) 2023 raporu bu gerçeği doğrulamakta. IFJ’nin kamuoyu ile paylaştığı verilere göre 2023 yılında dünya genelinde 120 gazeteci ve medya çalışanı katledildi. Bu politikaların bir sonucu olarak İran rejimi 23 Temmuz’da Kürt kadın gazeteci Peşxan Ezizi’ye de idam cezası verildi.
Dünyanın hangi köşesinde bir gazeteci katledilmişse, orada gerçeklerin gizlenmek istendiği açıktır. Dolayısıyla gazetecilerin katledilmesi gerçeklerin katledilmesi, işlenmek istenen suçların üzerinin örtülmesidir. Aynı zamanda kamuoyunun haber alma hakkına karşı bir saldırıdır.
Gazeteci Gülistan Tara ve Hero Bahadin’de bölgede Kürt pazarlığı üzerinden gerçekleştirilen kirli ittifakları ve suçları ifşa ettikleri için hedef alınmış ve katledilmiştir. Türk devletinin Güney Kürdistan’daki savaş ve yayılma politikaları sivillerin katledilmesine, köylerin boşaltılmasına, ormanların yakılmasına, ekonomik krize neden olmaktadır. Bu hakikati takip eden kadın gazetecilerin hedeflenmesi, bu kırımın üstünü örtmek içindir.
ROJIN ve Kürt Gazeteciler İnisiyatifi olarak yaşamlarını kaybetme pahasına her türlü tehlikeyi göze alan gazetecilere boyun eğdirilemeyeceğinin altını çiziyoruz. Gazetecileri baskılayarak, katlederek, saldırarak, tutuklayarak sonuç alınmayacağı açıktır. Gazetecileri susturmak yerine savaş politikalarından vazgeçilmesini, talep ediyoruz.
Kamuoyuna çağrımız gazetecileri yalnız bırakmayarak, haber alma hakkına sahip çıkmalarıdır.
Yine kadın örgütlerinin katledilen her kadın gazetecinin kadınların dili ve sesi olduğu bilinciyle uluslararası zeminlerde suç işleyen ülkeler hakkında hukuki mücadele yürütmelerini talep ediyoruz. Gazetecilere dönük her türlü saldırıya karşı uluslararası basın, insan hakları kuruluşlarını sorumluluk almaya davet ediyoruz.
Irak hükümetine ve uluslararası kurumlara;
- Gazetecilerin can güvenliği ve mesleklerini icra etme koşullarının sağlanması,
- Toplumun haber alma hakkının korunması,
- Gazetecileri katleden faillerinin cezalandırılması çağrısını yapıyoruz.”