Kürtler AK önünde oturma eylemi başlattı

KCDK-E’nin çağrısı üzerine Fransa’nın Strasbourg kentinde bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için Avrupa Konseyi önünde dört günlük oturma eylemi başlattı.

9 Ekim 1998’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkışı ve İmralı’daki esarete uzanan uluslararası komployu protesto etmek ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmek için Avrupa Konseyi (AK) önünde oturma eylemi başlatıldı.

Çok sayıda kurumun yer aldığı oturma eyleminin ilk gününü İsviçre’den gelen 100 kişilik bir grup devraldı.

Eylemciler arasında siyasetçiler ve sanatçılar da var. Oturma eylemi dört gün sürecek. Her grup, eylemin amacı ve talepleri içeren bir dosyayı Avrupa Konseyi’ne teslim edecek

İmralı’daki tecridin sonlandırılması, Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü, umut hakkının uygulanması, cezaevlerinde tırmanan baskılar ile HDP’lilere yönelin baskılara son verilmesi ve hasta tutsakların serbest bırakılması temel talepler arasında yer alıyor.

HDP’li eski seçilmişler Ertuğrul Kürkçü, Faysal Sarıyıldız, Dilek Öcalan ve Nursel Aydoğan’ın da içinde bulunduğu bir heyet Avrupa Konseyi’nde bir toplantıya katılacak.

İsviçre’den gelen grup saat 11.00’de bir açıklama yaparak oturma eylemine start verdi.

KARDAŞ: KÜRTLER TECRİDE KARŞI SOKAKLARDA

Açıklama sırasında konuşan CDK Eşbaşkanı İsmail Kardaş, “9 Ekim bütün Kürtler için karanlık bir gün olarak tarihteki yerini aldı. Bu komplo Önderliğimiz şahsında Kürtlerin mücadelesi bitirilmek istendi ama tam tersi oldu. Önderliğimiz, duruşu ile paradigması ile bu komploya gerekli cevabı vermiştir. 24 yıl devam eden bu tecride karşı Kürtler her gün sokaklarda. Kürtler ve Önderliğimiz söz konusu olduğunda tüm dünya kör sağır dilsiz oluyor” diye tepki gösterdi.

GÖKSUNGUR: KÜRTLER HER GÜN EYLEMDE OLACAK

KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, “AK ve CPT önünde bir eylemde daha bir aradayız. Reber Öcalan üzerinde 24 yıldır devam eden sistemi her geçen ağırlaştırarak devam etmekte. Uluslararası komplo, uluslararası tecride dönüştürülmüştür” diye belirtti.

Göksungur şunları ekledi: “Bu tecrit devam ettikçe, Türkiye’de, Ortadoğu’da demokrasi gerçekleşmeyecek. Demokrasinin yaşam bulmasını istemedikleri için bu tecrit devam ediyor. Önderliğimizle görüşmeler, disiplin cezası, koster bozuk gibi gerekçelerle engellenmektedir. CPT ve AK sessiz kalarak bu tecride ortak oluyor. Uluslararası evrensel hukuk herkese uygulanırken neden Reber Apo’ya uygulanmıyor? Bu bir komplodur ve bu komploya karşı burada AK üyeleri ve CPT’nin sessizliğine karşı burada 4 gün burada kalacağız. Kürtler önderlikleri için her güne eylemde ve eylemde kalacak. Reber Apo özgür oluncaya kadar her gün sokaklarda olacağız.”

DİCLE: AK’YE BÜYÜK BİR GÖREV DÜŞÜYOR

Kürt siyasetçi Hatip Dicle, 10 Ekim Ankara katliamı ve 4 Ekim’de Süleymaniye’de Jineoloji Akademisi üyesi Nagihan Akarsel’in katledilmesini kınayarak, “YNK başta olmak üzere Bölgesel Hükümeti bu olayı en kısa sürede açıklamalıdır. Yine HDP milletvekili Hapip Eksik’e yönelik polis şiddeti kınıyoruz. Binlerce seçilmiş sürgünde bütün bunların bitmesinde AK üstüne büyük bir görev düşüyor. Türk devletinin bu uygulamalarına gözlerini kapatmamalıdır” dedi.

SADAK: TEK YOL DİRENMEK

Siyasetçi Selim Sadak, Türk devletinin Kürtleri yok etmek istediğini belirterek, “Yüksekova’da HDP milletvekili Habip Eksik’e yapılanları gördük. Tek yol direnmektir. Bütün bu yapılanların ortağı Avrupa’dır” ifadelerini kullandı.

IRMAK: MÜCADELEYİ ENGELLEYEMEZLER

Siyasetçi Selma Irmak, Akersel’e yönelik saldırıya işaret ederek “Türk devleti Kürtlere yönelik saldırıları devam ediyor. Kürt Kadın Hareketi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigma ile mücadele ediyor. Kürt kadınına sıkılan kurşun mücadeleyi engelleyemez. Bugün Jin Jiyan Azadî sloganı bütün dünyada mal olmuş durumdadır” diye konuştu.

KÜRKÇÜ: ORTAK YAŞAM FİKRİNİN ÖNCÜSÜ ABDULLAH ÖCALAN’DIR

Ertuğrul Kürkçü ise şunları ifade etti: “HDP halkların ortak yaşam umududur. Bugün 10 Ekim katliamın yıldönümüdür.  DAİŞ çeteleri barış isteyenlere, kadın, genç, çocuk yaşlı demeden bir saldırı yaptı ve 100’den fazla insanımız hayatını kaybetti. Birlikte yaşamı şiar edinen bizler mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Ortak yaşam fikrinin öncüsü sayın Öcalan’dır. Onun için tecrit altında tutuluyor. Avrupa Konseyi göçmenleri gerekçe göstererek Türkiye’ye sesini çıkarmıyor. Avrupa Hitler dönemimde de aynısını yaptı, ama faşizmin postalları altında ilk onlar ezildi.”

Bu konuşmalardan sonra eylemciler “Bijî Serok Apo", "Şehid Namirin” sloganlarıyla eylemlerini devam ettirdiler.

Vekillerin parlamentodan çıkmaya başlamaları üzerine Abdullah Öcalan flamalarıyla çıkış kapısının hemen karşısında eylem yapıldı.

Aralarında Ertuğrul Kürkçü, Hatip Dicle, Dilek Öcalan, Selim Sadak, Nihat Aydoğan, Lami Özgen, Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak’ın olduğu bir heyet AK yetkilileriyle görüşme yapmak için AK Parlamentosu binasına girdiler.