İsveç’te politikacılar,  İsveç Güvenlik Polisi Säpo'nun Kürtlere yönelik baskılarını parlamento gündemine getirirken İsveç medyası da konuya geniş yer ayırarak  Säpo'nun Kürtlere yönelik yasa dışı baskılarını teşhir etmeyi sürdürüyor. İsveç'in en yüksek tirajlı gazetelerinden Aftonbladet'te Säpo'nun 2 küçük çocuk annesi Zozan Büyük'e yaptığı baskıları anlatan bir makale daha yayımlandı.

Bu arada İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin Säpo'nun Kürtlere yönelik baskılarına son vermesi için siyasi parti temsilcileri nezdindeki girişimleri sürüyor. Dün akşam saatlerinde Kürt derneklerinin temsilcileri, Liberal Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Fredrik Malm ile sanal ortamda bir araya gelerek Säpo'nun Kürtlere yönelik baskıları hakkında bilgilendirdi ve konuyu İsveç Parlamentosunun gündemine getirmesini istedi.

BARANSSON: BÜYÜK, İSVEÇ İÇİN GÜVENLİK RİSKİ OLUŞTURUYORSA NEDEN TUTUKLANMIYOR?

Barin Kadın Derneği'nden Zozan Baransson, Säpo'nun 2 küçük çocuk annesi Zozan Büyük'ü İsveç'e yönelik ‘güvenlik’ riski olduğunu öne sürerek sınır dışı etmek istediğini söyledi. Ancak Büyük'e neden güvenlik riski oluşturduğunu ve neden suçlandığını söylenmemesinin İsveç gibi demokratik bir ülkeye yakışmadığını belirtti.

Baransson, Göçmen Bürosu'nun Säpo'nun gizli damgalı belgelerinden dolayı Zozan Büyük hakkında objektif ve adil karar vermesinin mümkün olmayacağına dikkat çekti. Avrupa Birliği ve İsveç'in ‘terör örgütleri’ listesinin yeniden gözden geçirilmesini talep ettikten sonra 'Zozan Büyük'e yönelik terörist suçlamaları doğru ise ve İsveç için bir güvenlik riski oluşturuyorsa neden tutuklanmadığı' sorusuna cevap verilmesi gerektiğini söyledi.

ALP: TÜRKİYE TERÖR KARTINI KULLANARAK İHLALLERİ MEŞRULAŞTIRIYOR

Uluslararası Sol Forum Yönetim Kurulu Üyesi Yekbun Alp ise öldürülen İsveç Başbakanı Olef Palme soruşturması sırasında Kürtlere baskı yapan Säpo'nun günümüzde de Kürtlere sistematik olarak baskı yaptığını belirtti. “Artık yeter” diyen Alp, Kürtlere yönelik sınır dışı etme kararlarının PKK'nin keyfi bir biçimde ‘terör örgütleri’ listesinde yer almasından kaynaklandığı değerlendirmesini yaptı. 

Günümüzde terörizmin uluslararası tanımı olmadığını hatırlatan Alp, “Türkiye, terör kartını kullanarak halkların hukukuna ve insan haklarına yönelik saldırılarını meşrulaştırıyor” dedi ve Rojava'yı işgal etmesini, halkın seçtiği temsilciler, avukatlar ve gazetecileri keyfi olarak tutuklamasını örnek olarak gösterdi.

PKK'nin bir ‘terör örgütü’ olarak damgalanmasına tepki gösteren Alp, DAİŞ çetelerine karşı savaşan Kürtlerin insanların güvenliklerinin sağlanmasına yaptığı katkıların unutulmaması gerektiğine vurgu yaptı. 

Alp, Uppsala ilinde bir Kürt gencinin 2 yaşından beri İsveç'te yaşayan eşinin 2015-2016 yıllarında bir Kürt derneğinde aktif olarak çalıştığı için sınır dışı edilmek istendiğini belirtti. 

ALTUN: 30'DAN FAZLA KÜRT SINIR DIŞI EDİLME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Rıdvan Altun, Zozan Büyük gibi 30'dan fazla Kürdün sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.  Säpo'nun Türk devletinin istihbarat servisinden aldığı bilgilerle Kürtler hakkında değerlendirme yapmasını tuhaf bulduğunu söyledi. 

PKK'nin ‘terör’ listesinde yer almasının dernek üyelerine yönelik bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek listenin yeniden gözden geçirilmesini istedi. 

MALM: KONUYU PARLAMENTO GÜNDEMİNE GETİRECEĞİM

Fredrik Malm, Zozan Büyük'ün yanı sıra çok sayıda Kürdün sınır dışı edilmek istenmesinin kendisini çok şaşırttığını ve konuyu üyesi olduğu Göçmen Bürosu'nun Denetim Konseyi'nin gelecek hafta yapılacak toplantısında gündeme getireceğini söyledi. 

Malm, konuyu İsveç Parlamentosu'nun gündemine getirmeyi düşünüp düşünmediği sorusunu 'gerekli belge ve bilgilerin kendisine ulaştırılmasından sonra önümüzdeki hafta girişimde bulunacağını' söyleyerek yanıtladı. 

Bağımsız Milletvekili Amineh Kakabaveh, İsveç polisinin Kürtlere yönelik baskı ve fişlemelerini 9 Mart günü parlamentoya verdiği bir önergeyle gündeme getirmişti. Geçtiğimiz yılın mart ayında DAİŞ çetelerine karşı çıkarıldığı söylenen yeni terör yasalarının Kürtlere uygulanmasına tepki gösteren Kakabaveh, konunun parlamentoda ele alınarak tartışılmasını istemişti. 

Konunun 25 Mart günü ele alınması kararlaştırıldığı halde tartışmanın ileri bir tarihe alındığı belirtildi. 

AFTONBLADET: ZOZAN BÜYÜK'ÜN EVİNE 30 POLİSİN KATILDIĞI BASKIN 

800 bini aşkın tirajıyla İsveç'in en fazla satan gazetesi Aftonbladet, bu hafta başlarında Büyük'e yönelik polis baskısını “İki çocuk annesi Zozan Säpo'dan gizleniyor” başlığıyla verdi. 

Gazetenin köşe yazarlarından Oisin Cantwell, bundan 1 ay önce 30 civarında polisin Zozan Büyük'ün dairesini kuşattığını ve evde arama yaptığını hatırlattı. Baskılar sonucu Büyük'ün kaldığı evi terk etmek ve gizlenmek zorunda kaldığını söyleyen Cantwell, Göçmen Mahkamesi'nin Büyük'ün ne suç işlediğini bilmemesine rağmen İsveç'e yönelik güvenlik riski oluşturduğu öne sürerek sınır dışı edilmesine karar vermesine tepki gösterdi. 

Säpo'nun Büyük'ün İsveç'in güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu söylediğini hatırlatan Cantwell, “Bu davada kanıtlar o kadar gizli ki mahkeme bile ne olduğunu bilmiyor” dedikten sora hakimlerin Güvenlik Polisine güvenerek karar vermelerini eleştirdi.