Londra’da direniş açlık grevleri ile sürüyor
İngiliz polisinin Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik operasyonunda gözaltına alınan 7 Kürdün sorgusu sürerken, açlık grevleri de devam ediyor.
İngiliz polisinin Kürt Toplum Merkezi’ne yönelik operasyonunda gözaltına alınan 7 Kürdün sorgusu sürerken, açlık grevleri de devam ediyor.
İngiltere'nin başkenti Londra’da 27 Kasım günü Kürt Toplum Merkezi ve Kürt aktivistlere yönelik İngiliz polisinin operasyonunun yankıları sürüyor. Kürdistanlılar ve dostları 27 Kasım’dan bu yana işgal altında tutulan KCC binası önünde direniş halinde. Açlık grevinde 4 Kürt yurtsever süresiz bir şekilde bulunurken, gün boyunca ziyaretler ise sürüyor.
Operasyonda gözaltına alınan 7 Kürt aktivistin ise gözaltı merkezindeki ifadeleri sürüyor. Yazar, Siyasetçi Ali Poyraz, Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanı Türkan Budak, KHM aktivisti Ercan Akbal, aktivist Berfin K., Kürt Toplum Merkezi Dış İlişkiler Temsilcisi Agit K. ve aktivist Doğan S., gözaltına alınmalarının ardından açlık grevi direnişinde. Sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilen Kürt aktivistlerin sorgularında ise susma hakkını kullandıkları öğrenildi. Gözaltına alınanlar hakkında 7 günlük ek süre ise 4 Aralık'ta sona eriyor. Polisin bu süreyi uzatıp uzatmayacağı bilinmiyor.
35 YILDIR HİZMET VERİYOR
KCC binası önünde açlık grevinde bulunan Devrim Sara, "Bu kurum 35 yıldır burada Kürt halkına hizmet ediyor ve on binlerce Kürde ev sahipliği yaptı. Kürtlerin organizeli bir şekilde kriminalize edilmesi ise kabul edilir değil ve bu şiddete bir son verilmelidir” dedi. KCC binasındaki polis işgali bitene kadar eylemi sürdüreceklerini söyleyen Devrim Sara, “Bir halkı kriminalize etmek bir şiddettir. Devletlerin bize karşı bu şekilde yaklaşması kabul edilir değildir. IŞİD’i bu halk yendi. Fakat Türkiye bu örgütü destekledi. Bu halkı terörize etmek ahlaksızlıktır” diye kaydetti.
BARİYERLER FAŞİZMİ TEMSİL EDİYOR
Açlık grevindeki Berivan Yavaylı da "Biz Türkiye’de de aynı durumları yaşıyoruz. Ne istiyorlar Kürt halkından! AKP’nin faşizminden dolayı bu ülkeye geldim. Zannediyordum ki İngiltere’de özgür olacağım. Ama burada aynı zulmü yaşayınca devletlerden nefret eder durumdayım. Arkadaşlarımız darp edildi ve bu bizi çok etkiledi. Türkiye’de ne işkence gördük ise burada da onu görüyoruz” diye kaydetti. Berivan Yavaylı, 55 yaşında olduğunu belirterek, KCC’nin önündeki bariyerlerin faşizmi temsil ettiğini söyledi.
Bu arada 3 Aralık akşamı saat 17:00’da DGB’nin öncülüğünde Turnpike Line İstasyonu önünde bir kez daha kitlesel miting ve yürüyüş düzenlenecek. KCC binası önündeki açlık grevi çadırı önündeki etkinlikler sürerken, diğer yandan DGB ve Britanya Alevi Federasyonu'nun KCC binasındaki işgalin sona ermesi için Parlamento üzerindeki diplomasi çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi.
İSKOÇYA’DA EYLEM
Operasyona yönelik tepkiler ise sürüyor. İskoçya'nın Edinburgh kentinde bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları kent merkezinde bir protesto eylemi yaptı.
Kürdistan Dayanışma Ağı’nın destek verdiği eylemde sık sık, “Kürtlerden elinizi çekin”, “Jin jiyan azadi”, “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı. Eylemde Önder Apo'nun flamaları ile YPG ve YPJ bayrakları taşındı. Burada bir konuşma yapan Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanı Dersim Amed, İngiliz polisinin Kürtlere yönelik organize ve kasıtlı saldırısının sadece demokratik değerlere değil, Kürt halkının örgütlenme hakkına da yönelik olduğunu kaydetti. Dünya çapındaki Kürt kurumlarının özgürlük ve insanlık değerlerinin simgesi olduğunu söyleyen Dersim Amed, Londra KCC binasının işgal altında tutulmasının kabul edilemez olduğu vurguladı. Dersim Amed, tüm halkları 3 Aralık günü İskoçya Parlamentosu önünde yapacakları eyleme davet etti.
ENTERNASYONALİSTLERDEN AÇIKLAMA
Glasgow’da ‘İskoçya topraklarında direniş tarihi’ başlığı ile enternasyonalist grupların bir araya geldiği etkinlikte İngiliz polisinin Kürt halkına yönelik operasyonu protesto edildi.
Kürdistan Dayanışma Ağı ile yapılan açıklamada, Kürt kadın hareketinin öz yönetim örgütlenme ilkelerinden ilham alındığı belirtilerek, "Kürt aktivistlerin Londra'da tutuklanmasına son verilmesini talep ediyor ve sömürgeci Britanya devletinin topluluklara ve siyasi hareketlere yönelik baskısını kınıyoruz” denildi.