Mezopotamya İnançlar Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Hak, adalet, demokrasi, barış ve özgürlükten yana olan kurumlar, aydınlar, uluslararası şahsiyetler ve örgütlerin içinde yer aldığı Abdullah Öcalan`a Özgürlük İnisiyatifi, 10 Aralık’ı ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edildiği gün olması nedeniyle ‘Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü’ olarak ilan etti" denilerek, şunlar kaydedildi:

ULUSLARARASI KURUMLARA ÇAĞRI

"Birleşmiş Milletler'e 'İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni Abdullah Öcalan için uygulat' diyen Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi, ‘10 Aralık Dünya Abdullah Öcalan'a Özgürlük Günü' nünde herkesi birlikte mücadeleye çağırdı.
Mezopotamya İnançlar Platformu olarak bu çağrıyı değerli buluyor, mücadeledeki yerimizi almaya hazır olduğumuzu belirtiyoruz.
Uluslararası komplonun devam ettiği, mutlak tecridi işkenceye dönüştüren faşist Türk devleti, bu pervasız uygulamalarında, Avrupa kurumları ve uluslararası güçlerin sessizliğinden cesaret almaktadır. Faşist Türk devleti, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ile tüm Türkiye halklarına baskı ve zulüm uygulayarak, toplumu bir bütün teslim almak istiyor.
İmralı işkencesi ve mutlak tecrit belirlemesinde bulunan CPT’yi, bu temelde kurumsal meşruiyetinin gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. AİHM ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin, İmralı sisteminin işkence olduğu yönlü kararının gereğini yerine getireceği beklentisinin aksine, Konseyin Eylül 2022'ye kadar Türk devletine süre vermesi, kararı sürece yayma, durumu idare etmek anlamına gelmektedir.
Halbuki Sayın Abdullah Öcalan sıradan herhangi biri değildir. Milyonlarca Kürdün 'önderliğimdir' dediği, savaşa karşı barışta, Ortadoğu halklarının umudu ve çözüm gücüdür. Kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik paradigması ile dünya halklarının, kadınların, ezilenlerin, inançların ve özgürlük isteyenlerin umudu ve önderi olan uluslararası önemli bir şahsiyettir. Bu temelde kapitalist moderniteye karşı demokratik modernetinin fikir babası, toplumun çoklu kimliğinin, çoklu kültürünün çokluk içinde birliği yaşadıkları demokratik ulusun pratik ve politik önderidir."
Açıklamanın devamında, "Faşist AKP-MHP iktidarının İmralı İşkencesi ve mutlak tecridine karşı uluslararası güçler sessiz kalmakta, insanlık suçu olan işkencenin ortağı durumuna düşmekteler. Uluslararası güçler mutlak tecritle Sayın Öcalan’ın evrensel ölçekte fikirlerinin yayılmasını engellemek, demokratik konfederalizmi başarısız kılmak için uluslararası komploda ısrar ediyorlar" denildi.

'ÇÖZÜMÜN YOLU ABDULLAH ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR'

Mezopotamya İnançlar Platformu, şunları da belirtti:
"Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan’a ağır tecrit uygulayarak, umudu karartmak, özgürlük mücadelesini başarısızlığa uğratmak istiyorlar. Ancak her tür baskı ve katliama rağmen, Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederal sistemi Rojava’da ete kemiğe bürünmüş, dünya halklarının Özgür Yaşam umudu olmuştur.
Sömürgeci ve soykırımcı Türk devletinin Rojava’yı işgal ve ilhak girişimlerine onay verenler, devletin 21. Yüzyılda Kürt soykırımına da sessiz kalanlardır.
Kürt Halk Önderi üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit, aslında demokratik hak ve özgürlüklere, halkların özgür geleceğine ve ortak yaşamına vurulan bir prangadır. Bu nedenle Sayın Öcalan’ın özgürlüğü aynı zamanda Türkiye halklarının özgürlüğü demektir. Demokrasinin, özgürlüklerin ve toplumsal barışın teminatı olan Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, bu anlamda hayati önemde meşru en temel talep olmaktadır.
Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgür olarak rolünü oynamasından geçtiği konusunda hemen herkes hemfikirken tecritte ısrar, çözümsüzlükte ısrar, savaşta ısrar anlamına gelmektedir.

'HERKESİ 11 ARALIK'TA ALANLARA DAVET EDİYORUZ'

Bu temelde 10 Aralık Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü etkinliklerine, başta Kürdistanlılar olmak üzere, herkesi insani ve vicdani sorumluluk üstlenmeye çağırıyoruz.
Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle dünya çapında gerçekleştirilecek eylemlerde dayanışır ve ortak mücadelede yan yana gelirsek, kazanan insanlık, kazanan demokrasi olacaktır.
Meşru ve demokratik bu talep için Mezopotamya İnançlar Platformu olarak, başta Kürt halkı olmak üzere; Mezopotamya’nın kadim halklarını ve inançlarını, ekolojistleri, kadın hakları savunucularını, emekçileri ve ezilenleri, özgürlük ve eşitlikten yana olan herkesi 11 Aralık’ta alanlarda birlikte mücadeleye davet ediyoruz."