Osnabrück ve Mainz’de buluşmalar: Önder Apo’nun selamına göre örgütlenmeliyiz
Osnabrück’te düzenlenen halk toplantısında konuşan KCDK-E Eş Başkanı Engin Sever, “Önderliğin her selamını almak, o selama göre kendini örgütlemek gerekir” dedi.
Osnabrück’te düzenlenen halk toplantısında konuşan KCDK-E Eş Başkanı Engin Sever, “Önderliğin her selamını almak, o selama göre kendini örgütlemek gerekir” dedi.
“Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesi kapsamında 16 Kasım’da Avrupa merkezi Köln yürüyüşü düzenlenecek. Köln Deutzer Werft’te düzenlenecek yürüyüşün hazırlıkları kapsamında sokak sokak gezilerek el bildirileri dağıtılıyor, düğünler, taziyeler ziyaret ediliyor, aile evleri ziyaret ediliyor ve halk buluşmaları yapılıyor.
OSNABRÜCK
Hamle kapsamında düzenlenen Osnabrück’teki halk buluşmasına KCDK-E Eş Başkanı Engin Sever ve Siyasetçi Nursel Aydoğan katıldı.
Nursel Aydoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söylemleri üzerinden yaşanan gelişmelere dikkat çekti ve şunları belirtti: “Türkiye’de Kürt sorunu, bunun getirdiği çözümsüzlük var. MHP’nin ırkçı, şoven, milliyetçi bir politika sürdürmesi, bununla birlikte iktidarın küçük ortağı diyeceğim ama küçük ortağı bile değil, iktidarın kendisidir Bahçeli. Böylesi bir kişiliğin bu tanımlamalar çerçevesinde meclise gelip arkadaşlarımızın elini sıkması, tokalaşması Türkiye’nin gündemine adeta bomba gibi düştü. O günden beri, yani 33 gündür Türkiye’de tek konuşulan konu, Kürt sorununun çözümü, İmralı, Öcalan ve DEM. Biz buradan şunu anlıyoruz. Bahçeli’nin gelip bizim arkadaşlarımızla tokalaşması önemliymiş. Yani 33 günden beri oluşan tablo bunun önemli olduğunu bize gösteriyor. Burada esas sorulması gereken soru şu. Ne oldu da Bahçeli geldi tokalaştı? Bu sıradan bir davranış biçimi değildir, kendisinden beklenen bir davranış biçimi de değildir. Demek bunun arkasında bir plan proje var. Bir devlet aklı, bir devlet projesi olabilir.”
‘ANLAMAK, GEREĞİNİ YAPMAK DEMEKTİR’
Nursel Aydoğan konuşmasının devamında siyasal sürecin önemine, onu anlama ve ona göre pratik geliştirme üzerine konuştu. Nursel Aydoğan “Anlamak çok önemli bir kavram. Anlamak demek yapmak demektir, hayata geçirmek demektir. Anlamak demek, yürüttüğümüz mücadelenin karşı karşıya kaldığı tehlikeleri görmek demektir. Anlamak demek, yürüttüğümüz mücadelede eğer varsa bir ışık, onu da görmek demektir. Anlamak demek bu siyasal, toplumsal gelişmeleri değerlendirdikten sonra gereğini yapmak demektir. Biz buna siyasal süreç karşısındaki duruş diyoruz. Anlarsak siyasal süreç karşısındaki duruşumuzu hayata geçiririz” ifadelerini kullandı.
‘ETKİLİ SONUÇ İÇİN MÜCADELEYE YÜKLENMELİYİZ’
KCDK-E Eş Başkanı Engin Sever ise Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere değindi. Sever, “Ortadoğu’da savaş yürütenler artık tıkanmış durumda. Biz buradan diyoruz ki, Ortadoğu savaşının çözüm anahtarı Rêber Apo’nun elindedir. Rêber Apo özgürleşirse Kürdistan da özgürleşir, Ortadoğu da özgürleşir, Avrupa’daki halkımız da burada eşit özgür bir şekilde yaşar” dedi.
Her Kürt’ün 16 Kasım yürüyüşü için sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Engin Sever, “Kuruluşundan bu yana bu halk, bu mücadeleyi bu aşamaya getirdi. Belli bir aşaması oluşmuş durumda, artık sonuç alma dönemi geldi. Etkili sonuç alma için de bizler mücadeleye yüklenmeliyiz. Önderliğin her selamını alma, o selama göre kendini örgütlemek ve buna bağlı olarak 16 Kasım için, bugünden itibaren yaşadığımız her alana gidip örgütleneceğiz. Bunun için de yürüyüş için hazırlanan el bildirilerini her bir arkadaşımız bu yürüyüşün komitesi gibi kendi alanlarında dağıtmalıdır. Herkes kendini yönetici olarak görüp yürüyüşe davetiyelerini dağıtmalıdır. Bu anlamda başta Kürt halkının her bireyi özellikle görevlidir. Gençler, Kürt kadınları, Kürt toplumu birinci derecede sorumludur. Ve buna göre işini görevini yerine getirmelidir.”
MAINZ
Mainz’de İmralı tecridi ile ilgili düzenlenen toplantı ise Siyasetçi Dilek Öcalan’ın katılımıyla gerçekleşti.
Dilek Öcalan ve diğer konuşmacılar, Önder Apo tecrit uygulamaları ve güncel süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ardından soru-cevap şeklinde tartışmalar yürütüldü. Toplantı yaklaşık üç saat sürdü.