DRANCY
Fransa’nın başkenti Paris’e bağlı Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde (DKTM) Zin Kadın Meclisi öncülüğünde Mersin’de fedai eylem ile Çağın Zilanları olan Sara Tolhildan (Dilara Ürper), Ruken Zelal (Emel Feremez Hisen), Süleymaniye’de katledilen Jineloji Editörü Akademisyen Nagihan Akarsel ve Medya Savunma Alanları’nda şehit düşen Demhat Herekol ( Mehmet Halit Taş) için anma etkinliği yapıldı.
Kürdistan devrim şehitleri için saygı duruşu ile başlayan program, Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) ve Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) adına konuşmalar, sinevizyon ve şehit ailelerinin katılımıyla sürdü.
DKTM adına konuşan Serhad Garzan, koşullar ne olursa olsun şehitlerin mirasına sahip çıkacaklarını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Avaşîn, Zap, Metîna ve Garê’de işgalci Türk ordusu karşısında tarihi bir direniş sergileyen ve Türk ordusunu bozguna uğratan gerilla, bu direniş ve moral ruhunu şehitlerden alıyor. Sara ve Rûken yoldaşların savaşı kadının varlığını, savaşabileceğini, toplumsal alanlarda var olabileceğini düşünemeyenlere karşı oldu. Şehitlerimiz ihanetle, erkek aklıyla, devlet saldırıları ve işgale karşı durmanın ne olduğunu herkese gösterdi. Ekim ayı Kürdistan tarihi için her açısıyla önemlidir. Komplo ile karanlığa mahkum edilmek istenen Kürt halkı, gerillanın komployu boşa çıkarmasıyla yeni bir tarih yazmıştır. Bütün Ekim Ayı Şehitleri’ni saygıyla anıyor, anılarına bağlılık sözünü yeniliyoruz.”
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) aktivisti Jiyan Ege ise, "Ekim ayı hem komplonun başlangıç ayı olması hem de tarihin gidişatını değiştiren eylemlerin ve fedailiğin yaşanması açısından bizler için önemli ve ağır geçen bir aydır. Ancak ne komplocu güçler Kürt halkını esir alabildi, ne de Önderlik teslim oldu. Bütün bu işgal, soykırım ve savaş suçlarının işlendiği bir süreçte gerilla yine bu halkın savunuculuğu ve öncülüğünü yapmaya devam etmiştir. Sara ve Rûken yoldaşlarımız bunun en büyük örneğidir. Bugün dünyanın dört bir yanında “Jin, Jiyan Azadî” sloganını heval Nagihan, Zilanlar, Beritanlar, Saralar var etmiştir. Bunu bayraklaştıran gerçek budur. Biz de burada sözümüzü bir daha yeniliyoruz; anılarına sahip çıkacak ve mücadelelerini büyüteceğiz" dedi.
Anma daha sonra "Bijî Serok Apo" ve "Şehid Namirin" sloganları ile son buldu.
MANTES LA JOLIE
Fransa’nın başkenti Paris’e bağlı Mantes-la-Jolie banliyösü Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde Mersin’de fedai eylem yapan Sara Tolhildan (Dilara Ürper), Rûken Zelal (Emel Feremez Hisen) ve Süleymaniye’de katledilen Jineloji Editörü Akademisyen Nagihan Akarsel için anma etkinliği yapıldı.
Katılımın yoğun olduğu anma etkinliğinde şehitler için anma köşesi oluşturulurken tüm Kürdistan devrim şehitleri için bir dakika saygı duruşunda bulunuldu. Fransa Kürt Kadın Hareketi(TJK-F) ve Şehit Aileleri Komisyonu adına konuşmalar yapıldı.
Ekim ayı şehitlerine değinilen konuşmalarda, şehitlerin bıraktıkları mirası layıkıyla zafere ulaştırma sözleri verildi. Duygusal anların yaşandığı anma etkinliğinde sık sık “Şehîd Namirin” ve “Jin Jiyan Azadî” sloganları atıldı.
Anma, şehitlerinin yaşam hikayelerini anlatan sinevizyon gösterimi ile son buldu.
VILLIERS LE BEL
TJK-F öncülüğünde Villiers Le Bel Kürt Kültür evinde düzenlenen anmada da söz konusu şehitler için anma yapıldı.
Kurdistan ve dünya şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan anma etkinliği, TJK-F adına söz alan Leyla Şoreşger’in açıklamaları ile devam etti.
9 Ekim Uluslararası Komplosunu kınayarak sözlerine başlayan Şoreşger;
9 Ekim 1998’de başlayan komplo, Kurdistan’da olduğu gibi dünyada tüm etkisi ile hissediliyor, tüm acımasızlığı ile devam ediyor. Rêber Apo şahsında tüm dünya devrimcileri sindirilmek ve tecrit edilmek isteniyor. Biz Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlayana dek şehitlerimizin ve Önderliğimizin izinden gideceğimizin sözünü yineliyoruz.
Şehitler gerçeği ile konuşmasına devam eden Şoreşger; “Mücadele çizgimiz Sara, Rûken, Nagihan ve Koçero’dur. İşgalci Türk devleti Medya Savunma Alanlarında tıkandıkça, insanlık dışı yöntemlere başvurmakta gerilla karşısında hezimete uğradıkça sivil insanlara, akademisyenlere ve halkımıza yönelmektedir.
Şehit Sara ve Rûken'in bize devrettiği bu mücadele tüm yükü ile omuzlarımızda ve bu yük bir değer niteliğinde bizim yol göstericimizdir. İşgalci Türk devletinin tüm sıkıyönetim dönemlerinde dahi uygulanmayan yöntemlerine rağmen büyük bir başarı ile düşmanın kalbine kadar girmiş, kadın özgürlük çizgisinin yılmaz savunucuları ve pratikçileri olarak bu eylemi yapmışlardır. Bu eylem, bir kez daha gösteriyor ki düşmanın söylemlerinin asla bir gerçekliği yoktur, özgür kadının gücünü de ortaya çıkarıyor. Hiç kimsenin bu eylemi eleştirme veya kınama hakkı yoktur, aslolan bu çizgiyi savunmak ve bu çizginin ardılları olmaktır.”
DAİŞ çetelerine karşı soluksuz bir mücadele veren ve sembolleşen Koçero’nun Türk devleti tarafından alçakça katledildiğini de hatırlatan Şoreşger, “DAİŞ’in yarıda bıraktığını resmen ve fiilen devralan işgalci Türk devleti, YPG karşısında hezimete uğrayan DAİŞ’in intikamını alırcasına şehit Koçero'yu hedef aldılar. Bu saldırı dahi tek başına DAİŞ-AKP/MHP ortaklığını bir kez daha gözler önüne seriyor” diye tepki gösterdi.
Kadın özgürlük ideolojisinin sürdürücüsü Nagihan Akarsel'in de katledilmesiyle dünya kadın özgürlük mücadelesinin hedef alındığını kaydeden Leyla Şoreşger, “Nagihan'ın bize devrettiği mücadele mirasını bulunduğumuz her alanda haykıracak, Önderliğimizin büyük emeklerle yarattığı özgür kadın çizgisini son nefesimize kadar savunacak ve yaşamsallaştırmak için mücadele edeceğiz” dedi.
Şoreşger’in konuşmasının ardından, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın değerlendirmeleri ile PKK Yürütme Komitesi Duran Kalkan’ın sürece ilişkin değerlendirmeleri dinletildi. Daha sonra şehitlerin biyografisine dair hazırlanan sinevizyon gösterildi.
Etkinlik, “Jin Jiyan Azadî”', “Bijî Serok Apo”, ve “Şehîd namirin sloganlarıyla sona erdi.