Kürdistan Enformasyon Bürosu ve Rete Kürdistan Abdullah Öcalan’a özgürlük kampanyası dolayısıyla İtalya’nın başkenti Roma’da basın toplantısı düzenledi.

Roma Basın Merkezi’nde düzenlenen toplantıya; Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) eski Başkanı ve İtalya cezaevlerinde bulunan tutsakların garantörü Mauro Palma, La Repubblica gazetesinden Marino Bisso, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Avukatı İbrahim Bilmez, ünlü karikatürist Zerocalkare, Eski Senator ve Öcalana Özgürlük Komitesi’nin sözcüsü Giovanni Russo Spena ve Avukat Simonetta Crisci katıldı.

Basın toplantısı, Gazeteci Marino Bisso ve Avukat Simonetta Crisci’nin gazetecileri selamlaması ardından komplo sürecini ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için yapılan uluslararası etkinlikleri anlatması ile başladı. Kampanya için yapılan www.freeapo.org sitesi ve video gazetecilere tanıtıldı.

ZEROKALCARE: ONA YAKLAŞIM BÜTÜN KÜRTLERE YAKLAŞIMDIR

Söz alan Zerokalcare, kendisinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için başlatılan kampanyanın ilk imzacıları arasında olduğunu hatırlatarak, “Kürt sorunun çözümü için Abdullah Öcalan’ın özgür kalması kaçınılmazdır, bir an önce özgürlüğüne kavuşmalıdır. Çünkü ona pozitif ya da negatif yaklaşım, direkt Kürt halkını etkiliyor. Dolayısıyla kendisinin özgürlüğü aynı zamanda Kürt sorununun çözülmesi için barışçıl bir yolun bulunması anlamına geliyor” dedi.

PALMA: ABDULLAH ÖCALAN’INKİ TOTAL İZOLASYONDUR

Mauro Palma ise, CPT başkanı iken Abdullah Öcalan’ı üç kez görme şansı olduğunu, en son ise 2011’de gördüğünü belirterek, üzerinde sürekli izolasyon olduğunı, bu konuda CPT olarak bazı girişimler yapıldığını ancak istenilen iyileşmelerin maalesef yaşanmadığını dile getirdi.

Palma, şöyle devam etti: “Şu an İtalya’daki tutsakların haklarını garanti altına almaya çalışıyorum, dolayısıyla bugün burada bulunmam bir çelişki değil. Çünkü bütün tutukluların özgürlük ve haklarının garanti altına alınması gerekiyor. Fakat maalesef şunu belirtmeliyim ki Abdullah Öcalan’ın durumu çok farklı ele alınıyor; ona has bir sistem uygulanıyor. Bunun adı da total izolasyondur.”

BİLMEZ: 23 YILLIK TECRİT 40 YILA TEKABÜL EDİYOR

Avukat İbrahim Bilmez ise Mauro Palma’ya atıfta bulunarak, maalesef kendisinin de 2011’den bu yana adaya gidemediğini, 20 yıllık avukatlık hayatında gördüğü tek şeyin müvekkili Abdullah Öcalan’a ve İmralı’daki diğer üç müvekkiline de çok yoğun bir izolasyon uygulandığı olduğunu söyledi.

Gelinen noktada bu özel sistemin artık uygulanamayacağını; hem insani, hem etik açıdan hem de siyasi liderliği açısından Abdullah Öcalan’ın bir an önce serbest kalması gerektiğini ifade etti.

Bilmez, “Çünkü kendisi 74 yaşında. 23 yıldır hapiste ve bu sürecin büyük bir kısmını tecritte geçirdi. Dolayısıyla bu süre 40 yıla tekabül ediyor. Ayrıca Avrupa Konseyi’nin (AK) bir üyesi olan Türkiye, AK tarafından tanınan tutsaklara umut hakkını, müvekkillerine de uygulaması gerekiyor. Politik anlamda da Kürt sorununa barışçıl bir çözüm, Ortadoğu’ya istikrar getirmesi için böyle güçlü ve samimi bir siyasi liderin mutlaka özgür kalması gerekiyor” dedi.

SPENA: İTALYA SİYASİ STATÜ HAKKI VERDİ, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMELİ

En son sözü alan Giovanni Russo Spena, 23 yıl önce Abdullah Öcalan ile tanıştığını ve daha o yıllarda kendilerine demokratik konfederalizm projesini anlattığını ve bugün bakıldığında Kürdistan’ın başta Rojava olmak üzere birçok yerde pratikleştirildiğini belirtti.

1999 yılında İtalya’ya gelen Abdullah Öcalan’ın barışçıl ve siyasi bir çözümün geliştirilmesi için yol aradığını ifade eden Spena, “Ancak başta İtalya olmak üzere Avrupalıların bu sürece cevap olamadığını, dolayısıyla kendilerinin omuzlarında ağır bir yük olarak durduğunu kaydetti.

Bu nedenle Kürdistan Enformasyon Bürosu öncülüğünde “Zamanı geldi; Öcalan’a Özgürlük Komitesi”nin kurulduğunu, kendisinin de bu komitenin sözcülüğünü üstlendiğini belirten Spena, “Roma Mahkemesi’nin siyasi statü hakkı verdiği Abdullah Öcalan’a İtalya devletinin sahip çıkıp sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor” dedi.

Giovanni Russo Spena, bu kapsamda önümüzdeki hafta hem parlamento hem de senatoya bazı soru önergeleri verileceğini söyledi.

Toplantı, daha sonra gazetecilerin sorularına verilen cevaplarla sona  erdi.

Basın toplantısı, Radio onda Rossa, Radio popolare Milano ve Radio onda Turta üzerinden canlı yayınlandı.