Strasbourg’da işgal saldırıları ve tecride karşı 4 haftalık oturma eylemi start aldı

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan ağırlaştırılmış tecrit, Türk devletinin Güney Kürdistan’ın Zap, Metina ve Avaşin alanlarına yönelik düzenlediği işgal saldırılarını protesto etmek amacıyla Strasbourg’da 4 haftalık oturma eylemi başladı

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) ve Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi’nin (KCDK-E) düzenlediği oturma eylemi, “İşgale ve soykırıma karşı her yer Avaşin, Zap, Metina. Dem dema Azadiye" şiarı yapılıyor. Eylem bugün yapılan basın açıklaması ile start aldı. ABD’nin Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü kadrolarından Cemil Bayık, Duran Kalkan ve Murat Karayılan’a yönelik aldığı karar da eylem oyunca protesto edilecek.

Eylem, Haziran 2012’den bu yana “Özgürlük nöbeti”nin yürütüldüğü alanda düzenlenen basın açıklaması ve oturma eylemi Kürdistan ve dünya devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

Eylemde şehit gerillaların fotoğraflarından hazırlanan ve Fransızca “Nos enfants-Çocuklarımız” yazılı dövizler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları taşındı.

Eylem alanı ise Türk devletinin Kürt halkına karşı yürüttüğü katliam ve işgal saldırılarının protesto edildiği afişlerle donatıldı.

‘MÜCADELE, İŞGAL, KADIN KIRIMI VE KATLİAMLARINA KARŞIDIR’

Açıklamada TJK-E adına konuşan aktivist Berivan Avcı, Türk devletinin özgür kadın mücadelesini kendisi için bir tehlike olarak gördüğünü söyledi.

Kürdistan’daki işgal saldırılarında şehid düşen kadın gerilla naaşlarına devletin yaklaşımından da bu durumu görmenin mümkün olduğunu söyleyen Avcı, “Özgür Kürt kadını DAİŞ ve benzeri insanlık suçu işleyen tüm yapılara karşı tarihi bir mücadele verdi. Mücadele işgal, kadın kırımı ve katliamlarına karşıdır. Özgür Kürt kadını Önder Apo’nun cinsiyet eşitlikçi, kadın özgürlükçü paradigmasını esas alıyor” dedi.

Avcı, dünya kadınlarını bu paradigma esasında mücadeleye de çağırdı.

TJK –E söz alan diğer aktivist Meryem Tekiner de Kürt kadının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradifmasıyla geliştirdiği özgürlükçü mücadelenin dünyadaki kadınlara ve halklara ilham kaynağı olduğunu söyledi.

Emperyalist, kapitalist modernitenin bu paradigmayı kendisi için de bir tehlike olarak gördüğünü ve dolayısıyla Türk devletinin Kürdistan’daki işgal ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı geliştirdiği saldırıları görmezden geldiğini vurgulayan Tekiner, şöyle konuştu: “Özgür Kürt kadını bu ikiyüzlü siyasete karşı dört parça Kürdistan başta olmak üzere dünyanın heryerinde her alanda mücadele veriyor, verecektir. Kürt Özgürlük Hareketi’nin verdiği insalık mücadelesi başarıya ulaşacaktır.”

‘TÜRK DEVLETİNİN KÜRT HALKINA KARŞI YÜRÜTTÜĞÜ SOYKIRIMA SESSİZLİK KABUL EDİLEMEZ’

Basın açıklamasında bir konuşma yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal ise, “Uluslararası komplo hala devam ediyor. Uluslararası güçlerin Ermeni Soykırımı’nı kabul etmesi olumludur, fakat Türk devletinin Kürt halkına dayattığı soykırıma sessizlik kabul edilemez” diye konuştu. Kartal, uluslararası kurumlara görev ve sorumluluklarını hatırlattı.

DERİK: İŞGAL SALDIRILARINA KARŞI ULUSAL BİRLİK

PYD Temsilcisi Zozan Derik de işgal saldırılarına karşı ulusal birliğe dikkat çekti. Kürt Özgürlük Hareketi temsilcilerinin bütün çabalarına rağmen ulusal birlik önünde engel olan KDP’nin Kürdistan işgalcileri ve Kürt halkını katliamdan geçirenlerle işbirliğine devam ettiğini söyleyen Zozan Derik, Kürt halkının bu tarihi suçu affetmeyeceğini ifade etti. Kürt gençlerinin katliama ve işgale karşı verdiği büyük mücadelenin tarihsel işbirliği boşa çıkaracağını belirtti.

YILMAZ: KÜRTLERE YÖNELİK SOYKIRIM TEHDİTİ HİÇBİR ULUSAL PLATFORMDA İFADE EDİLMİYOR

Demokratik Güç Birliği adına söz alan Tuncay Yılmaz ise Türk devletinin Kürt halkına yönelik geliştirdiği katliamların devam ettiğini ve buna karşı uluslararası suskunluğun ise Türk devleti ile olan çıkarlar paralelinde sürdüğünü belirtti.

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına karşı tepkilerin anlamlı olduğunu fakat Kürtlere yönelik soykırım tehtidinin ise hiçbir uluslararası platformda ifade edilmediğini söyleyen Yılmaz, “Bunun nedeni Kürt Özgürlük Hareketi’nin Ortadoğu’da yaşamsallaştırdığı ve halkların birlikte özgürce yaşamını esas alan Demokratik Konfederalizm’dir” dedi.

Yılmaz, bu paradigmanın aynı zamanda Filistin halkı için de kurtarıcı tek paradigma olduğunu belirtti.

Demokratik Güç Birliği olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın paradigması çerçevesinde mücadelelerini büyüteceklerini ifade eden Tuncay Yılmaz, tüm devrimci ve solcuların birleşik mücadele bir araya gelerek faşizme karşı ayağa kalkma çağrısında bulundu.

Avrupa HDP adında ise konuşma yapan Faysal Sarıyıldız siyasi soykırımlara dikkat çekerek devam eden açlık grevini selamladı.

HDBH adına konuşan Hasan Çiya ise Mayıs şehitleri ve son işgal saldırılarında şehit düşen gerilların mücadelelerini büyüteceklerini belirtti.

Basın açıklaması “Jin, jiyan, azadi”, “Be Serok jiyan na be”, “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları ile sona erdi.

Dört hafta sürecek oturma eyleminin ilk haftasını seçilmişler devraldı.